15 ile 18. yüzyıllar arasında Avrupa’da etkili olan Merkantilizm, dünya ekonomisinde Avrupalı devletleri ön plana çıkartan sistemin adıdır. Bu sistem sayesinde Avrupalı devletler, ekonomideki dönüşümü başlatmış ve hâkimiyeti Asya’dan Avrupa’ya taşımışlardır. Ekonomik dönüşümün düşünsel altyapısını oluşturan Merkantilist yaklaşıma göre, altın ve gümüş gibi değerli madenlere sahip olmak ülkeler açısından zenginlik sayılmaktadır. Bu sebeple ithalat, ülkeden değerli maden çıkışına sebep olduğu için azaltılmalı; ihracat ise bunun tam tersine, ülkeye değerli maden girişine yol açtığı için artırılmalıdır. Yaklaşık 300 yıl etkili olan ve daha sonraki dönemlerde özellikle David Hume ve Adam Smith tarafından eleştirilen Merkantilizm, 20. yüzyıldan sonra tekrardan tartışılmaya başlanmıştır. Yakın dönemde ise özellikle Çin’in altın ve döviz rezervlerini artırma çabaları, Merkantilizm ile ilgili yeni kavramların (Neo Merkantilizm ve New Merkantilizm) literatüre girmesine sebep olmuştur.
Bu açıklamalar doğrultusunda çalışmanın amacı; Merkantilist yaklaşımların Çin’in dünya ekonomisindeki hâkimiyetine olan etkisinin incelenmesidir. Bu bağlamda çalışmada, tarihsel inceleme ve karşılaştırmalı analiz yöntemi tercih edilmiştir. Yapılan incelemelerin sonucunda ise Merkantilist politikaların, Çin’in hâkimiyet mücadelesinde önemli etkilere sahip olduğu düşünülmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Ekonomi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2020 |
Kabul Tarihi | 10 Haziran 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 2 Sayı: 1 |