Bu çalışma, Donald J. Trump yönetiminin Amerika Birleşik Devletleri (ABD) tarafından uygulanan korumacı ticaret politikalarının gelişmekte olan ülkeler üzerindeki etkilerini Türkiye örneği üzerinden incelemektedir. Trump yönetiminin “Önce Amerika” (America First) doktrini, uluslararası ticaret düzenine yönelik daha saldırgan ve ikili müzakerelere dayalı bir yaklaşımı ifade etmiş; çelik ve alüminyum ithalatına getirilen ek tarifeler, Genelleştirilmiş Tercihler Sistemi’nden (GTS) çıkarma kararları ve siyasi krizlerde ekonomik yaptırımların baskı unsuru olarak kullanılması bu stratejinin somut yansımaları olmuştur. Çalışmada 2015–2024 yılları arasında Türkiye–ABD ticaret hacmi, ticaret dengesi ve sektörel etkiler ayrıntılı olarak analiz edilmiştir. Bulgular, Trump yönetimi döneminde Türkiye’nin ABD’ye ihracatında önemli dalgalanmalar yaşandığını ve ticaret açığının özellikle 2018 yılında belirgin şekilde arttığını ortaya koymaktadır. Çelik, alüminyum ve otomotiv sektörleri korumacı önlemlerden en fazla etkilenen alanlar olarak öne çıkarken, Türkiye’nin pazar çeşitlendirme çabalarının ticaret açığını kapatmada sınırlı kaldığı görülmektedir. Karşılaştırmalı analizde Meksika ve Hindistan örnekleri üzerinden, ABD’nin gelişmekte olan ülkelerle ilişkilerinde jeopolitik önem ve pazarlık gücünün belirleyici olduğu saptanmıştır. Çalışma ayrıca ABD–Avrupa Birliği ticaret savaşlarını ve ticaret savaşlarının geleceğine dair olası eğilimleri tartışarak, Türkiye’nin dış ticaret stratejilerine yönelik politika önerileri sunmaktadır. Elde edilen sonuçlar, gelişmekte olan ülkelerin küresel ticaret savaşlarında kırılganlıklarının yanı sıra yeni fırsat alanları da barındırdığını göstermektedir.
Trump dönemi ticaret savaşları Türkiye–ABD ticaret ilişkileri korumacılık gelişmekte olan ülkeler
This study examines the impact of the protectionist trade policies implemented by the Donald J. Trump administration on developing countries, using Türkiye as a case study. The “America First” doctrine adopted by the Trump administration signaled a more aggressive and bilateral approach to the international trade system. Additional tariffs on steel and aluminum imports, the removal of countries from the Generalized System of Preferences (GSP), and the use of economic sanctions as a political tool during crises were concrete manifestations of this strategy. The study analyzes Türkiye–US trade volume, trade balance, and sectoral effects between 2015 and 2024. The findings reveal significant fluctuations in Türkiye’s exports to the US during the Trump periods and show that the trade deficit widened considerably, particularly in 2018. The steel, aluminum, and automotive sectors emerged as the most affected by protectionist measures, while Türkiye’s efforts to diversify export markets remained limited in offsetting the deficit. A comparative analysis with Mexico and India highlights that geopolitical importance and bargaining power play a decisive role in shaping the US’s trade relations with developing countries. The study also discusses US–European Union trade wars and future trends of trade conflicts, offering policy recommendations for Türkiye’s foreign trade strategies. The results demonstrate that, while developing countries remain vulnerable in the global trade wars, these challenges may also create new opportunities if addressed strategically.
| Primary Language | Turkish |
|---|---|
| Subjects | Economic Theory (Other) |
| Journal Section | Research Article |
| Authors | |
| Publication Date | October 30, 2025 |
| Submission Date | August 1, 2025 |
| Acceptance Date | August 10, 2025 |
| Published in Issue | Year 2025 Issue: 4 |