Abdülkadir Budak’ın “Sincan’da Bir Sokağın Balkondan Görünüşü”, “Sincan’da Ölmek”, “Sincan İstasyonu”, “Sincan” ve 2015’te yayımlanan Kapalı Bir Açılım adlı kitabında bulunan adsız bir şiirinde Ankara, Sincan’ın izleri görülür. Bilindiği üzere şairlerin yaşadıkları mekânların izdüşümlerini yapıtlarında görmek mümkündür. Örneğin Aleksandr Puşkin, Bahçesaray’dan; Attilla İlhan, İzmir’den; Dante Alighieri, Floransa’dan; Federico Garcia Lorca, Granada’dan; Konstantinos Kavafis, İskenderiye’den; Necip Fazıl Kısakürek, Kahramanmaraş’tan, Ülkü Tamer, Gaziantep’ten ayrı düşünülemez. Mekânın ruhunun şairin ruhunu etkilemesi doğaldır. Bu bakımdan yazıda Abdülkadir Budak’ın uzun süre yaşadığı, akrabalarının ve kızının burada ikamet etmesi nedeniyle iç içe olduğu Sincan’a nasıl baktığı; orada neleri gördüğü, görmek istemediği ve buranın şiirine nasıl yansıdığı ortaya konmaya çalışılmıştır. Çocukluğunun, ilk gençliğinin geçtiği; ilk aşkını yaşadığı, ilk şirini yazdığı; emekli olduktan sonra geri dönüp uzun yıllar kaldığı yer olması bakımından Sincan’ın şairin şiirinde önemli bir yer tutması doğaldır. Lale bahçelerinde, istasyonlarında, demiryolunda, trenlerinde ve sokaklarında, Budak’ın anıları vardır. Mezarlıklarında annesi, babası, ablası, erkek ve kız kardeşi yatmaktadır. Sincan ona bir yandan yakın, öte yandan uzak durur. Zor geçen çocukluğuna rağmen beyaz badanalı evlerinin bahçelerinde lalelerin açtığı Sincan’a sevgi duyarken zaman içerisinde yozlaşmış olan Sincan onu üzer. Kopamadığı Ankara, Sincan onun “şiir başkenti”tidir. Burada yayınevinde kitaplar çıkarmakta, Sincan İstasyonu dergisini yayımlamakta ve şiir çevresinde şairliğinin tadını çıkarmaktadır.
Traces of Ankara and Sincan can be seen in Abdülkadir Budak's “Sincan’da Bir Sokağın Balkondan Görünüşü”, “Sincan’da Ölmek”, “Sincan İstasyonu”, “Sincan” and an unnamed poem in his book titled Kapalı Bir Açılım, published in 2015. As it is known, it is possible to see the projections of the places where poets lived in their works. For example, Aleksandr Pushkin from Bahçesaray; Attilla İlhan, from Izmir; Dante Alighieri from Florence; Federico Garcia Lorca, from Granada; Konstantinos Cavafy, from Alexandria; Necip Fazıl Kısakürek cannot be considered separately from Kahramanmaraş, Ülkü Tamer from Gaziantep. It is natural that the spirit of the place affects the spirit of the poet. In this regard, the article explains how Abdülkadir Budak viewed Sincan, where he lived for a long time and where his relatives and daughter lived together; It has been tried to reveal what he saw there, what he did not want to see and how this place was reflected in his poetry. He spent his childhood and youth; He experienced his first love and wrote his first poem; It is natural that Sincan has an important place in the poet's poetry, as it is the place where he returned and lived for many years after his retirement. There are memories of Budak in its tulip gardens, stations, railways, trains and streets. His mother, father, older sister, brother and sister lie in their cemeteries. Sincan is close to him on the one hand and far away from him on the other. Despite his difficult childhood, he feels love for Sincan, where tulips bloom in the gardens of their whitewashed houses, but Sincan, which has become corrupt over time, saddens him. Ankara, from which he could not break away, Sincan was his "poetry capital". Here he publishes books in his publishing house, publishes Sincan Station magazine and enjoys his poetry in the poetry circle.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Modern Turkish Literature in Turkiye Field |
Journal Section | ARAŞTIRMA MAKALELERİ |
Authors | |
Early Pub Date | March 22, 2025 |
Publication Date | March 23, 2025 |
Submission Date | November 12, 2024 |
Acceptance Date | February 10, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Volume: 9 Issue: 1 |
Journal of Literary Criticism is a refereed journal published in the scope of literature.