Bu çalışmada, Mustafa Kutlu'nun Dürbünlü Çiçek adlı hikâyesi ekoeleştirel bir bakış açısıyla incelenmiştir. Ekoeleştiri, edebiyat ve çevre arasındaki ilişkiyi inceleyen, edebî metinlerde doğanın ve insan-doğa etkileşiminin nasıl temsil edildiğini sorgulayan bir yaklaşımdır. Doküman incelemesi yöntemi kullanılan bu çalışmada, hikâyede doğanın canlı bir karakter ve insan hayatının bir metaforu olarak sunulduğu tespit edilmiştir. Hikâye boyunca detaylı ve canlı doğa tasvirleriyle, insan ve doğa arasındaki derin bağ ve uyum vurgulanmıştır. Yaşlı adamın doğayla iç içe geçmiş yaşamı, geleneksel pratikler ve manevi bağlar üzerinden ele alınmıştır. Su değirmeninin işlevini yitirmesi ve elektrikli değirmenin kullanılmaya başlanması ile birlikte, modernleşmenin doğa ve geleneksel yaşam üzerindeki olumsuz etkileri eleştirel bir şekilde ortaya konmuştur. Bu dönüşümün, insanın doğadan ve geleneklerinden kopuşuna, toplumsal bağların zayıflamasına ve bireylerin manevi dünyalarında oluşan boşluklara yol açtığı gösterilmiştir. Mustafa Kutlu'nun Dürbünlü Çiçek hikâyesi, doğanın insan yaşamındaki merkezi rolünü ve modernleşmenin doğayla olan bağları nasıl zayıflattığını anlatmaktadır. Bu çalışma, edebiyatın çevresel farkındalık yaratmadaki gücünü vurgulamakta ve insan-doğa ilişkisine dair yeni bir bakış açısı sunmaktadır. Bu bağlamda, Dürbünlü Çiçek hikâyesi, modernleşmenin çevresel ve toplumsal etkilerini sorgulayan edebî bir eser olarak değerlendirilmektedir. Bu çalışma ile birlikte, edebiyatın çevre sorunlarına yönelik duyarlılık oluşturmadaki rolüne katkı sağlamak amaçlanmaktadır.
In this study, Mustafa Kutlu's story, Dürbünlü Çiçek [The Flower with Binoculars], was analysed from an ecocritical perspective. Ecocriticism is an approach that examines the relationship between literature and the environment and questions how nature and human-nature interaction are portrayed in literary texts. In this study, using the document review method, it was found that nature was portrayed in the story as a living character and a metaphor for human life. The deep connection and harmony between humans and nature were emphasized with detailed and vivid descriptions of nature in the story. The old man's life interwoven with nature was addressed through traditional practises and spiritual ties. With the loss of the function of the watermill and the introduction of the electric mill, the negative effects of modernisation on nature and traditional life were critically examined. It was shown that this transformation led to the separation of people from nature and traditions, the weakening of social ties and gaps in the spiritual worlds of individuals. Mustafa Kutlu's story, Dürbünlü Çiçek [The Flower with Binoculars] describes the central role of nature in human life and how modernisation weakens ties with nature. This study emphasises the power of literature in creating environmental awareness and offers a new perspective on the relationship between humans and nature. In this context, the story Dürbünlü Çiçek [The Flower with Binoculars] is evaluated as a literary work that questions the environmental and social effects of modernisation. This study aims to contribute to the role of literature in creating awareness of environmental problems.
Eco-criticism Modernization Nature Dürbünlü Çiçek [The Flower with Binoculars] Mustafa Kutlu.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Modern Turkish Literature in Turkiye Field |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Early Pub Date | December 24, 2024 |
Publication Date | |
Submission Date | November 11, 2024 |
Acceptance Date | December 10, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 7 Issue: 2 |
Journal of Karamanoğlu Mehmetbey University Faculty of Letters is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.