Amaç: Bu çalışma, gebelik döneminde partner/eş katılım ve desteğin gebelikte kadınların, anksiyete, depresyon ve stres düzeyleri ile ruhsal durumu üzerindeki etkisini tanımlamak amacıyla planlanmıştır.
Yöntem: Araştırma, kesitsel ve tanımlayıcı bir çalışma olup 01.07.2020 - 1.12.2020 tarihlerinde bir devlet hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum polikliniklerine veya NST polikliniğine hizmet almak için başvuran, çalışmaya katılmayı kabul eden 257 gebe dahil edilerek gerçekleştirilmiştir. Araştırmada belirtilen tarihlerde polikliniğe başvuran ve araştırma kriterlerine uyan gebe kadınlar gelişigüzel örnekleme yöntemi ile araştırmaya dahil edilmişlerdir.
Bulgular: Araştırmaya katılan gebelerin yaş ortalaması 29.05±5.54 (min-=18, maks=44), gebelik haftası ortalamaları 34.2±5.68 (min=12, maks=41), gebelik ortalamaları ise 1.88±0.93 olarak hesaplanmıştır. Yapılan bu çalışmada eş eğitim düzeyi ortaokul olanların, çekirdek aile yapısına sahip olanların, büyükşehir de ikamet edenlerin ve 3. Tremesterda olanların eş destek düzeylerinin daha yüksek olduğu görülürken, geniş aile yapısı, ilçede yaşama durumu, kötü ekonomik düzeyi, sigara kullanma durumu ile ikinci tremesterda bulunma durumunda depresyon, anksiyete ve stres düzeylerinin daha yüksek olduğu saptanmıştır. Eş desteği ile DASS-21 ile üç alt boyutu olan Anksiyete, Stres ve Depresyon puan ortalamaları arasında ilişki analizi sonucunda aralarında anlamlı pozitif yönde ilişki olduğu saptanmıştır (p<0.005). Bu da eş desteği distress puanları artıkça, Anskiyete, Stres ve Depresyon düzeylerinin pozitif yönde artığını göstermektedir.
Sonuç: Bu çalışma sonuçları, doğum öncesi ruhsal sağlığın önemli bir aracı olarak psikososyal risk faktörlerinin azaltılmasında eş desteği ve katılımın katkısının önemine dikkat çekmektedir.
-
-
-
Objective: This study was planned to define the effect of partner/spouse participation and support during pregnancy on anxiety, depression and stress levels and mental status of women.
Methods: The research is a cross-sectional and descriptive study, and it was carried out by including 257 pregnant women who accepted to participate in the study and applied to the Gynecology and Obstetrics outpatient clinics or NST outpatient clinic at a state hospital. Pregnant women who applied to the outpatient clinic on the dates specified in the study and met the research criteria were included in the study by random sampling method.
Results: The mean age of the pregnant women participating in the study was 29.05±5.54 (min-=18, max=44), the mean week of gestation was 34.2±5.68 (min=12, max=41), and the mean of pregnancy was 1.88±0.93. In this study, it was seen that the level of co-education, those who are in secondary school, the nuclear family structure, those who reside in the metropolitan area and those who are in the 3rd Tremester have higher spousal support levels, depression, anxiety and stress levels were found to be higher in case of extended family structure, living in the district, poor economic level, smoking status and being in the second trimester. As a result of the correlation analysis between spouse support and DASS-21 and its three sub-dimensions, Anxiety, Stress and Depression, it was determined that there was a significant positive correlation between them (p<0.005). This shows that as spousal support distress scores increase, Anxiety, Stress and Depression levels increase positively.
Conclusion: The results of this study reemphasize the importance of the contribution of spousal support and participation in reducing psychosocial risk factors as an important tool of prenatal mental health.
-
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Özgün Araştırma |
Yazarlar | |
Proje Numarası | - |
Yayımlanma Tarihi | 21 Ağustos 2023 |
Gönderilme Tarihi | 17 Ekim 2022 |
Kabul Tarihi | 31 Mayıs 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 39 Sayı: 2 |