Osmanlı işgücü piyasası, devletin belirlemiş olduğu temel prensipler ve kurallar etrafında şekillenmiştir. Bu prensip ve kurallara göre devletin ihtiyaçları içerisinde askerî ihtiyaçlar birinci öncelik sıralamasına sahip olmuş, bunlar içerisinde ise donanmanın işgücü ihtiyacı başlarda yer almıştır. Osmanlı Devleti’nde genel işgücü politikasında gönüllü çalışma arzu edilmiş, ancak işgücü arz yetersizliğinden kaynaklanan nedenlerle bu durum gönüllüler tarafından sağlanamayınca bir zorunluluk olarak alternatif işgücü kaynakları arasında mahkûmlara başvurulmuştur. Osmanlı Devleti’nde toprakların genişlemesi ve donanmanın büyümesine paralel olarak işgücü açığının ciddi boyutlara ulaşmasıyla mahkûmlar, ilk defa XVI. yüzyıldan itibaren donanmada kürekçi olarak görevlendirilmişlerdir. Daha sonra donanma teknolojisindeki değişimler sonucu gemilerde kürekçi ihtiyacında önemli bir azalma meydana gelmiş olsa da kürek mahkûmlarından vazgeçilmemiştir. Bunun sonucunda mahkûmlar, gemilerde olmasa da tersanelerde istihdam edilmeye başlamışlardır. Diğer taraftan mahkûm emeğinde beklenen faydanın görülmesi üzerine daha sonra, Tanzimat dönemi ceza kanunlarında yapılan düzenlemelerle birlikte kürek mahkûmiyetleri kalıcı hale gelmiştir. Bu araştırmada, Osmanlı klasik döneminden başlayıp Tanzimat sonrasına kadar devam eden tarihsel süreçte kürek mahkûmlarının işgücü piyasasına katkıları, Osmanlı bahriyesi özelinde tahlil edilmeye çalışılmaktadır.
Denizcilik Donanma İşgücü Mahkûm Kürek Cezası Osmanlı Devleti.
The Ottoman labour market was shaped around the basic principles and rules determined by the state. According to these principles and rules, among the needs of the state, military needs ranked first, and among them, the labour force requirement of the navy was at the top. Voluntary work was desired in the general labour policy in the Ottoman Empire. However, when labour force cannot be provided by volunteers due to insufficient supply of labour, as a necessity, prisoners were resorted to among alternative sources of labour. In parallel with the expansion of the lands and the growth of the navy in the Ottoman Empire, the labour deficit reached serious dimensions. For this reason, convicts were first employed as oarsmen in the navy from the 16th century onwards. Although there was a significant decrease in the need for oarsmen on ships because of the changes in naval technology, the employment of galley slaves was not abandoned. As a result of this, prisoners began to be employed in shipyards, though not on ships. On the other hand, upon seeing the expected benefit in convict labour, later, with the regulations made in the penal codes of the Tanzimat period, conviction of galley slave became permanent. In this research, the contribution of galley slaves to the labor market is tried to be analysed specifically for the Ottoman navy in the historical process starting from the Ottoman classical period and continuing until after the Tanzimat.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Temmuz 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 37 Sayı: 1 |