When the issue is religious sources of Islam Civilization, first of all the holy book of this religion, the Quran should be referred. Examination of the Quran, hence of
attitude of Islam in the face of many cases such as conception of God, contact between the subject and the Creator and position of subject against God, the potential
and ability of human etc. can give some ideas on issues that can be a source for the civilization. There are obvious and great differences between ancient philosophy and monotheistic religions, in particular Islam, on the conception of God. In Ancient Greek Philosophy, Xenophanes was the first one to bring into question
of God namely in philosophy. His singular god conception was not followed by later ancient philosophers. According to Plato, who is one of those philosophers,
the universe is eternal just like the God. Ideas, which regarded as first instances of existence, are eternal like God as well. The conception of God and universe in Ancient Greek philosophy was also influential on Islam philosophy. However, Islam philosophers obeyed the creed of God’s singularity, uniqueness and unicity. On
the matter of eternity of universe like the God and emergence from the God, they followed from ancient philosophers Plato, Aristotle and Plotinus. The knowledge of the God is the other issue Islam philosophers contradicted against the creed apart from the eternity of universe. Just as ancient philosophers, they as well had the opinion that the God knew the entirety, but not the insignificant. Largely following Plato and Plotinus on the issue of the source of spirit, Islam philosophers differ from them by rejecting that the spirit is not primordial. Nevertheless they agree with them on the eternity of the spirit. The conception of “human” in Islam was it was unstained substantially. Besides Islamism gave the greatest position in the material and spiritual universe of creatures to human, after the God. Thus Islamism, with he conception of God, draw aline between the God and human, in the mean time with the conception of human it makes another line between human and universe. On the conception of free will, Islam regarded free will the basis of responsibility. Hence it acknowledged the free will of human. With this aspect it differs from both Ancient atomism conception and also Christian philosophy, which rejected free will up until thirteenth century.
İslâm Medeniyeti’nin dinî kaynakları denilince, ilk olarak bu dinin mukaddes kitabı Kur’an-ı Kerim bahis mevzuu edilmelidir. Allah anlayışı, kul ile Yaratıcının
münasebeti ve kulun Allah karşısındaki mevkii, insanın imkân ve kudreti vs. gibi birçok problem karşısında Kur’an’ın, dolayısıyla İslâmiyet’in tavrının incelenmesi,
medeniyete kaynaklık edebilecek hususlar hakkında fikir verebilir. Allah anlayışı bakımından tek Tanrılı dinler ve bilhassa da İslamiyet’le Antik felsefe arasında
bariz ve büyük farklar vardır. Antik Yunan felsefesinde Tanrı’yı ismen ilk olarak felsefenin mevzuu haline getiren Xenophanes’dır. Xenophanes’ın mücerred Tanrı
anlayışı, sonraki antik filozoflarca takip edilmedi. Bunlardan Platon’a göre kâinat da Tanrı gibi ezelidir. Yine varlığın ilk örnekleri sayılan “idealar” da Tanrı gibi
ezelidirler. Antik Yunan’daki bu Tanrı ve kâinat anlayışı, İslâm felsefesi üzerinde de tesirsiz kalmadı. Ancak İslâm felsefecileri Tanrı’nın tekliği, eşi, benzeri ve ortağı
olmayışı gibi hususlarda İslâm akidesine uydular. Kâinatın da Tanrı gibi ezelî olduğu ve Tanrı’dan sudûr ettiği meselesinde ise Antik filozoflardan Platon, Aristo
ve Plotinos’i takip ettiler. Kâinatın ezeliliği dışında İslâm felsefecilerinin akideye ters düştükleri bir başka husus da, Allah’ın bilgisi meselesidir. Onlar da Antik filozoflar gibi, Allah’ın küllileri bildiği ancak cüz’ileri bilmediği görüşündeydiler. Ruhun kaynağı meselesinde umumiyetle Platon ve Plotinos’i takip eden İslâm felsefecileri, ruhun ezelî olduğunu kabul etmemekle onlardan ayrılırlar. Ancak ruhun ebedî olduğu anlayışında onları takip ettiler. İslâmiyet’in “insan” anlayışı, insanın özünde temiz olduğuydu. Ayrıca İslâmiyet, maddî ve manevî varlıklar aleminde Allah’tan sonraki en büyük mevkiyi insana vermiştir. Böylece İslâmiyet, Allah anlayışıyla, Allah’la insan arasına bir çizgi çektiği gibi; insan anlayışıyla da insanla kâinat arasına bir çizgi çekmiştir. İrade hürriyeti anlayışında İslâmiyet, irade hürriyetini sorumluluğun temeli saymıştır. Dolayısıyle insanın irade hürriyetini kabul etmiştir. Bu yönüyle de hem Antik Çağ’ın atomcu anlayışından hem de 13. asra kadar irade hürriyetini reddeden Hristiyan felsefesinden ayrılır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Alan Eğitimleri |
Bölüm | Eğitim ve Toplum Sayı 24 |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2019 |
Gönderilme Tarihi | 3 Ocak 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 8 Sayı: 24 |
Eğitim Bilimleri ve Sosyal Bilimler alanında Türkçe makale yayınlamaktadır. Dergi basılı olarak Türkiye ve yurt dışındaki kütüphanelere ulaşmakta, elektronik nüshası ise pek çok index tarafından taranmaktadır.