Problem Statement: Since conflict is an organizational phenomenon, its comparison between other organizational variables to find possible associations has been an important research motive. Relevant researchers have found significant correlations between conflict handling strategies of principals of different genders and school culture, emotional intelligence and conflict management styles, teachers’ self-efficacy beliefs and conflict solution styles. Considering the rapid development of communication and the need for organizations to change, an increase in individual differences between organization members has become inevitable today. This also causes increased conflicts between organization members who are constantly interacting with each other. Poor communication underlies the interpersonal conflicts. The degree of interpersonal communication significantly determines the organizational performance and information transmission. Each education organization, like other organizations, is composed of people with different personalities, perceptions, attitudes, value judgments, personal goals, and expectations. Individual differences cause some problems. Solution of the problems seems to be closely associated with communication competence organization members have. Purpose of Study: This study investigates the relationship between communication competences and organizational conflict levels of heads of competence predicts organizational conflict.
Methods: This associational study was conducted on 217 educational supervisors working in head departments of educational supervisors in eight cities of Turkey. Data were collected using “Communication Competences Scale” and “Organizational Conflict Scale”. Findings and Results: Results indicated that heads of educational supervisors mostly exhibit communication competences including the components of empathy, social relaxation and support behaviors. Educational supervisors also stated that they sometimes experience organizational conflict including the components of intergroup, between groups and personal conflict in their head departments. A negative moderate level of correlation was found between communication competence and organizational conflict levels of heads of educational supervisors. And communication competence was found to predict organizational conflict significantly. Additionally, it was found that empathy competence, one of the communication competences, is a significant predictor of intergroup and personal conflict, and support competence is a significant predictor of within group conflict. Also it was found that social relaxation competence as one of the components of communication competence is not a significant predictor of any of the components of organizational conflict. Conclusions and Recommendations: This study provides new insight into the effects of communication competence on conflict management in educational organizations and is of value to educational leaders,
managers, and other conflict management specialists.
Problem Durumu: Denetimi, eğitimde gözetme yollarından biri olarak gören
Bursalıoğlu (1994, s:129) kamu yararı adına davranışı kontrol yöntemi olarak
tanımlamaktadır. Bunun yanı sıra denetimi uyumu sağlamanın bir gereği olarak
düzenleyici mekanizmalardan en çok kullanılanı olarak da nitelendirmektedir.
Denetim, örgütsel eylemlerin kabul edilen amaçlar doğrultusunda, saptanan ilke ve
kurallara uygun olup olmadığının anlaşılması süreci olarak da tanımlanmaktadır.
Denetimin temel amacı örgütün amaçlarının gerçekleştirilme derecesini saptamak,
daha iyi sonuç alabilmek için gerekli önlemleri almak ve süreci geliştirmektir (Aydın,
2000, 11).
Eğitim denetçilerinin rolleri konusunda, rol oluşumundaki değişkenlerden
kaynaklanan farklı rol sınıflandırmaları üzerinde duran Başar (2000, 39) denetçi
rollerini görev, süreç ve davranış boyutlarını kapsayacak biçimde liderlik,
yöneticilik, rehberlik ve yardım, eğiticilik, araştırma ve soruşturma rolleri olarak
belirtmektedir. Diğer iş görenler gibi eğitim denetçilerinin de rollerinin gereklerini
yerine getirebilmeleri için bazı yeterliklere sahip olmaları gerektiği üzerinde
durulmaktadır.
İletişim yeterliği: Rickheit, Strohner ve Vorwerg’e (2008, 18) göre iletişim yeterliği
kavramı 1960’lı yıllarda Dell Hymes tarafından, iletişimde konuşma dili
yeterliğinden ziyade gramer kuralları bilgisini vurgulamak için kullanılmıştır.
Onlara göre, Wiemann (1977), Spitzberg ve Cupach (1984/1989) iletişim yeterliği
kavramının kapsamının geliştirilmesinde önemli katkılarda bulunmuşlardır.
Wiemann (1977) tarafından yapılan çalışmada iletişim yeterliği yaklaşımlarının tgrup,
sosyal beceri, ve kendini ifade etme yaklaşımları olarak üç grupta ele
alınabileceği vurgulanmaktadır. Wiemann (1977) iletişim yeterliğini “ iletişimde olan
bir bireyin iletişimin amaçlarına ulaşma doğrultusunda durumun özelliklerini de
dikkate alarak uygun davranışı seçme becerisi” olarak tanımladıktan sonra, iletişim
yeterliğinin yakın ilişki (affiliation/support), sosyal rahatlık (social relaxation),
empati (empathy), davranışsal esneklik (behavioral flexibility) ve etkileşim yönetimi
(interaction management) olmak üzere beş temel alana ilişkin becerilerin
bileşiminden meydana geldiğini belirtmiştir. Rubin ve Martin(1994), kişilerarası
iletişim yeterliğini kendini açma(self-disclosure), empati (empathy), sosyal
rahatlık(social relaxation), girişkenlik(assertiveness), etkileşim yönetimi(interaction
management), diğeri-odaklılık (altercentrism), dışa vurumculuk (expressiveness),
destekleyicilik (supportiveness), samimiyet(immediacy) ve çevresel
kontrol(environmental control) boyutlarında ele almışlardır. Hoy ve Miskel (2010,
347) iletişim yeterliğini iletişim kuran kişinin sahip olduğu bir takım beceri ve
kaynaklar olarak ele almaktadırlar. Bu kapsamda iletişim yeterliğine sahip bireylerin
gönderme, dinleme ve geribildirim becerilerine sahip olması gerektiğini
vurgulamaktadırlar.
Örgütsel Çatışma: Örgütsel çatışmanın tanımı farklı şekillerde yapılmıştır.
Çatışmanın temelinde tarafların çatışmayı algılaması, muhalefet, zıtlık, engelleme ve
çıkarlarıyla amaçları uyumsuz görünen iki ya da daha fazla tarafın bulunması
gereklidir (Aydın, 2000, 292). Çatışma, taraflardan birinin diğerinin çabalarını
etkisizleştirmek için yaptığı bir girişimdir (Robbins, 1994, 220). Örgütsel çatışma,
bağdaştırılamaz ayrılıkları ya da uzlaşmaz özellikleri olan iş görenler ve kümeler
arasındaki etkileşim durumudur. Bir birleriyle etkileşen kişilerin çatışma davranışı,
bilişsel ve duygusal güçlerini etkileyen olaylara ve çelişkilere karşı yaptıkları bir
tepkidir (Başaran, 2004, 323). Çatışmanın tanımı ne şekilde yapılırsa yapılsın
anlaşmazlık, zıtlaşma, uyumsuzluk ve birbirine ters düşme çatışmanın temel
unsurlarıdır. İnsanın etkileşim halinde olduğu toplumsal yaşamda çatışma
kaçınılmaz bir olgudur (Bursalıoğlu, 2002, 155; Karip, 2003, 1; Şimşek, Akgemci,
Çelik, 2001, 238). Çatışmanın olmadığı bir örgüt ölüdür. Yaşayan, etkililiği devam
eden örgütlerde çatışmaların varlığı kaçınılmazdır ve doğaldır (Açıkalın, 1998, 107).
İletişimin hızla geliştiği ve değişimin örgütler için zorunlu olduğu günümüzde örgüt
üyeleri arasındaki bireysel farklılıkların artması kaçınılmaz olmuştur. Bu durum
sürekli etkileşim halinde bulunan örgüt üyeleri arasında çatışmaların artmasına
neden olmaktadır (Karip, 2003, 1). İnsanlar arasında ortaya çıkan çatışmaların
temelinde zayıf iletişim yatmaktadır. Bireyler arasında var olan iletişimin derecesi
örgütün performansını ve bilgilerin aktarılmasını önemli ölçüde etkiler (Robbins,
1994, 141).
Araştırmanın Amacı: Bu araştırmanın amacı eğitim müfettişlerinin görüşlerine göre,
eğitim müfettişleri başkanlarının iletişim yeterliği ile örgütsel çatışma arasındaki
ilişki düzeyini belirlemektir.
Araştırmanın Yöntemi
Çalışma Grubu: Araştırmanın çalışma grubunu 2009–2010 öğretim yılında,
Adıyaman, Diyarbakır, Hatay, Kayseri, Malatya, Kahramanmaraş, Tokat ve Şanlıurfa
Milli Eğitim Müdürlükleri, Eğitim Müfettişleri Başkanlıklarında görevli 217 eğitim
müfettişi oluşturmaktadır. Bu illerde görev yapan toplam 446 eğitim müfettişinin
tamamına ölçme araçları ulaştırılmasına rağmen 217 eğitim müfettişi araştırmaya
katılmıştır.
Veri Toplama Araçları: Eğitim müfettişlerinin görüşlerine göre eğitim müfettişleri
başkanlarının iletişim yeterliği ile örgütsel çatışma arasındaki ilişki düzeyini
belirlemeyi amaçlayan bu araştırmada, Wiemann (1977) tarafından geliştirilen
“iletişim yeterliği ölçeği-İYÖ” (Communicative Competence Scale) ve Rahim tarafından
geliştirilen “örgütsel çatışma ölçeği-ÖÇÖ”(Rahim Organization Conflict Inventory;
ROCI-I) ölçeklerinin Topluer(2008) tarafından yapılan Türkçe uyarlamaları
kullanılmıştır.
Verilerin Çözümlenmesi: Araştırmada elde edilen verilerin analiz edilmesinde
betimsel istatistikler ve doğrusal regresyon analizi kullanılmıştır. Ortalama puanların
değerlendirilmesinde her bir ölçeğin alt ölçeklerinden alınan ortalama puanlar
hesaplanmıştır.
Araştırmanın Sonuçları ve Önerileri: Eğitim müfettişleri başkanlıkları her ilde milli
eğitim müdürlüğü bünyesinde, eğitim müfettişi başkanı, başkan yardımcıları, eğitim
müfettişleri ve ilgili diğer memurlardan oluşan bir birim olarak belirlenen amaçlar
doğrultusunda işleyişte bulunmaktadır. Bu birimlerin başkanlarının iletişim
yeterlikleriyle birimlerde ki örgütsel çatışma arasındaki ilişkinin araştırıldığı bu
araştırma sonucunda, eğitim müfettişi başkanlarının, iletişim yeterliğinin
bileşenlerinden olan empati, sosyal rahatlık ve desteklemeye ilişkin davranışları
“çoğu zaman” göstermekte oldukları gözlenmiştir. Bu bulgu Mulla (2008) tarafından
da desteklenmektedir. Bununla birlikte eğitim müfettişleri başkanlıklarındaki grup
içi çatışma, gruplar arası çatışma, kişisel çatışma ve toplam örgütsel çatışma
miktarının da “bazen” düzeyinde olduğu gözlenmiştir. Önceki araştırma bulguları
da bir liderin iletişim yeterliğinin kaliteli bir lider-üye ilişkisi için önşart olduğunu
ortaya koymaktadır. (Flauto, 1999; Kinnick, 2005; Myers and Kassing, 1998; Payne,
2005).
İletişim yeterliğinin örgütsel çatışmayı yordama düzeyine ilişkin olarak yapılan
analiz sonucunda, iletişim yeterliği ile örgütsel çatışma arasında kısmi korelasyonun
negatif yönlü ve orta düzeyde (r=-.619) olduğu görülmüştür. İletişim yeterliği
değişkeni, örgütsel çatışma puanı ile orta düzeyde ve anlamlı bir ilişki
göstermektedir (R= .619, R2 = .383, p< .01). İletişim yeterliği değişkeni örgütsel
çatışmadaki toplam varyansın yaklaşık % 39’nu (R2 = .383) açıklamaktadır. Bu
bulguya göre, örgütsel çatışma üzerinde iletişim yeterliği manidar ve ters yönlü bir
etki değişkenidir. Bu bulgu öğretmenler (Şahin, 2010) sporcular (Haselwood et al.,
2005) ve işletme öğrencileri (Gross and Guerrero, 2000) üzerine yapılan araştırma
bulgularıyla da desteklenmektedir.
İletişim yeterliği bileşenlerinden olan empati ile gruplar arası çatışma arasında
negatif yönlü ve düşük düzeyde (r=-.206), sosyal rahatlık ile gruplar arası çatışma
arasında negatif yönlü ve düşük düzeyde(r=-.051), destekleme ile gruplar arası
çatışma arasında pozitif yönlü ve düşük düzeyde (r=.039) bir ilişkinin olduğu
gözlenmiştir. Empati, sosyal rahatlık ve destekleme değişkenleri, gruplar arası
çatışma puanı ile orta düzeyde ve anlamlı bir ilişki göstermekte(R=.580) ve gruplar
arası çatışmanın yaklaşık %34’nü açıklamaktadır. Empatinin gruplar arası çatışma
üzerinde önemli (manidar) bir yordayıcı ve ters yönlü bir etki değişkeni olduğu
gözlenmiştir. Eğitim müfettişleri başkanlarının insanları konuşmaya teşvik etmesi,
onları girişimlerinde desteklemesi, onları anlamaları ve bunu hissettirmeleri, samimi,
sakin ve dikkatli bir dinleyici olmaları, iyi geçinmesi ve uyumlu olması gibi
davranışlarının gruplar arası çatışma miktarı ile negatif yönlü bir ilişki gösterdiği
görülmektedir. Gruplar arası çatışma miktarının azaltılması gerektiği bir durumda
eğitim müfettişleri başkanlarının empatik davranışlar sergilemeye özen göstermeleri
önerilebilir.
İletişim yeterliği bileşenlerinden olan empati ile grup içi çatışma arasında pozitif
yönlü ve düşük (r=-.024), sosyal rahatlık ile grup içi çatışma arasında sıfır düzeyinde
(r=.000), destekleme ile grup içi çatışma arasında negatif yönlü ve orta düzeyde(r=-
.379) bir ilişkinin olduğu gözlenmiştir. Empati, sosyal rahatlık ve destekleme
değişkenleri, grup içi çatışma puanı ile orta düzeyde ve anlamlı bir ilişki
göstermekte(R=.477) ve gruplar arası çatışmanın yaklaşık %23’nü açıklamaktadır.
Desteklemenin gruplar içi çatışma üzerinde önemli (manidar) bir yordayıcı olduğu
görülmüştür. Buna göre gruplar içi çatışma üzerinde destekleme yeterliğinin manidar
ve ters yönlü bir etki değişkeni olduğu görülmüştür. Eğitim müfettişleri
başkanlarının iletişimde destekleyici davranışlar sergilemeleri, örneğin, iyi bir
dinleyici olması, söz kesmemesi, duyguları dikkate alması, söylenenlere önem
vermesi ve ilgilenmesi gibi davranışlarla grup içi çatışma miktarı negatif yönlü bir
ilişki göstermektedir. Eğitim müfettişleri başkanlarının grup içi çatışma miktarını
azaltmada bu tür davranışlara özen göstermeleri önerilebilir.
Empati ile kişisel çatışma arasında negatif yönlü ve düşük düzeyde bir ilişkinin(r= -
.143), sosyal rahatlık ile kişisel çatışma arasında negatif yönlü ve düşük düzeyde bir
ilişkinin(r= -.126), destekleme ile kişisel çatışma arasında pozitif yönlü ve düşük
düzeyde bir ilişkinin (r=.082) olduğu görülmüştür. Empati, sosyal rahatlık ve
destekleme değişkenleri, kişisel çatışma puanı ile orta düzeyde(R=.558) ve anlamlı bir
ilişki göstermektedir. Empatinin kişisel çatışma üzerinde önemli (manidar) bir
yordayıcı olduğu görülmüştür. Buna göre kişisel çatışma üzerinde empati
yeterliğinin manidar ve ters yönlü bir etki değişkeni olduğu görülmektedir. Kişisel
çatışma miktarının azaltılması gerektiği bir durumda eğitim müfettişleri
başkanlarının empatik davranışlar sergilemeye özen göstermeleri önerilebilir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | March 1, 2014 |
Published in Issue | Year 2014 |