Problem Durumu: Öğretmenler okuldaki görevlerini toplum normlarını ve değerlerini yansıtan çeşitli dinamikler ile etkileşerek gerçekleştirmektedirler. Bu dinamiklerden birisi de okul yaşantısının kalitesi olarak ifade edilen okul iklimidir. Halphin ve Croft, okul iklimini okulun organizasyonel kimliği olarak tanımlamıştır. Okul iklimi kalitesinin liderin yönetim stiline bağlı olduğuna değinen Hoy ve Hannum, okulu öğretmenlerin karar süreçlerine daha çok katıldığı, daha az merkezi yapıya sahip olması gereken yerler olarak ifade etmektedir. Olumlu okul ikliminin öğretmen- müdür arasındaki etkileşimin kalitesine bağlı olduğunu söyleyen Hoy ve Miskel, okul müdürlerinin süreçte destekleyici, kısıtlayıcı ve emir verici davranış örüntülerine sahip olduğu, öğretmenlerin de okul içi etkileşimde işbirlikçi, bağlantısız ve samimi davranışlara sahip olduğunu belirtmektedir. Alan yazınında yapılan çalışmalar doğrultusunda Eck, Johnson, Bettlecourt ve Johnson, okul ikliminin okul terklerindeki önemine vurgu yapmaktadır. Öğretmen açısından bakıldığında test odaklı başarı beklentisinin öğretmenler üzerinde olumsuz etkilere yol açtığı ve bununda okul iklimini olumsuz etkilediği söylenmektedir. Türkiye’de Şişman, sağlıklı okul ikliminin okul etkililiği üzerindeki olumlu etkiler yarattığını açıklamıştır. Ayrıca Özdemir, Sezgin, Şirin, Karip ve Erkan, öğrencilerin önemsendiği okullarda okul ikliminin paydaşlar tarafından olumlu olarak algılandığını söylemiştir. Okul; içinde çeşitli karmaşık dinamiklerin olduğu, etkileşimleri etkileyen bu dinamiklerin durağan olmadığı gerçeğiyle insan doğasının biçimlendirildiği yerlerdir. Dolayısıyla okulların organizasyonel ve psikolojik kimliğini etkileyen her bir etkenin belirlenmesi için daha çok çalışmanın yapılmasına ihtiyaç bulunmaktadır. Türkiye’de okul iklimi konusunda birçok çalışma yapılmaktadır. Bu alanda nitel çalışmalara rastlansa da yapılan çalışmaların çoğu nicel yöntemlerle gerçekleştirilmiştir.
Araştırmanın Amacı: Bu araştırma Kütahya il merkezindeki okullarda gerçekleştirilmiş ilk nitel çalışmalardan birisidir. Dolayısıyla çalışmanın amacı öğretmen algılarına
96 Hamit OZEN / Eurasian Journal of Educational Research 74 (2018) 81-98
dayalı olarak okul müdürü ve öğretmen etkileşimlerinden doğan ve okul iklimini olumsuz etkileyen dinamikleri ortaya çıkarmaktır.
Yöntem: Bu araştırma nitel bir araştırmadır ve olgubilim (fenomenoloji) deseni kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın örneklemini Kütahya il merkezinde görev yapan 18 öğretmen oluşturmaktadır. Katılımcıların 10’u kadın 8’i ise erkek olup yaş aralığı 29-55 (M=39,72) arasında değişmektedir. Çalışmanın örneklemi maksimum çeşitlilik ve kriter örnekleme yöntemiyle belirlenmiştir. Araştırmanın verileri planlama, veri toplamaya başlama, temel verinin toplanması, veri toplamanın bitirilmesi ve kod ve temaların oluşturulması şeklinde elde edilmiştir. 11 sorudan oluşan veri toplama formuna iki uzman görüşüne başvurulduktan ve iki katılımcıyla pilot görüşmeler yapıldıktan sonra nihai şekli verilmiştir. Araştırmanın verileri Ekim 2016 ile Mart 2017 tarihleri arasında 35-60 dakika süren görüşmelerle elde edilmiştir. Çalışmada kullanılan verilerin geçerliği için katılımcı teyidi, uzman incelemesi aktarılabilirlik için ayrıntılı betimlemeye başvurulmuştur. Güvenirlik için Miles ve Huberman formülü kullanılmış ve %91 uyum gözlenmiştir. Elde edilen verilerin incelenmesi için betimleyici analiz tekniğine başvurulmuştur. Görüşmeler kayıt altına alındıktan sonra çözümleme işlemi yapılmıştır. Kod ve temalara ayırma işlemi iki akademisyen tarafından yapılmıştır. Bunun sonucunda elde edilen bulgulara göre 656 kodlama referansı ile 5 tema, 13 alt temaya ulaşılmıştır.
Bulgular, Yorum ve Tartışma: Katılımcı öğretmenlerin okul müdürünün yönetimsel becerileri konusundaki algılarına göre, müdürlerinin zaman zaman öğretmenler üzerindeki baskısını hissettirmek için bürokratik kuralları sıkılaştırdığı fakat kendi siyasi düşüncesine yakın olan kişilere yönelik böyle bir davranış içinde olmadıklarını ifade etmektedirler. Ayrıca öğretmenler okulda çok fazla angarya işlere maruz kaldıklarını ifade etmişlerdir. Buluç’un okuldaki aşırı bürokratik yapının okulun etkililiğini düşüren bir faktör olarak bulması çalışmamızla örtüşmektedir. Okul müdürünün ve öğretmenlerin sergilediği rasyonel sorumlulukları hakkında öğretmen algılarına göre, okulda öğretmenlerin sorumluluklarını yerine getirirken engelleyici ya da işbirlikçi davranışlar sergilediği bunun yanında okul müdürlerinin de destekleyici ve kısıtlayıcı davranışlar gösterdiği görülmüştür. Karakelle’nin öğretmenlerin mesleki yaşamlarında işbirlikçi davranışlar göstermediği ve öğretmenlik becerilerini geliştirmeye istekli olmadığın bulguları çalışmamla örtüşmektedir. Okul müdürünün vizyon, misyon ve stratejik plan belirleme konusundaki öğretmen algılarına göre; okul müdürlerinin bir kısmının yeniliğe açık olduğu, öğretmen ve öğrenciyi güçlendirme konusunda çabalar gösterdiği belirlenmişken bazı öğretmenlerin okullarında vizyon, misyon ve stratejik planlarla ilgili herhangi bir bilgiye sahip olmadığı bunun yerine müdürün günlük rutin işlere zaman harcadığı görülmüştür. Tahaoğlu ve Gedikoğlu okul müdürlerinin en çok dönüşümcü liderlik becerilerini gösterdiğini ifade ettiği çalışmasıyla çalışmamızın bulguları örtüşmemektedir. Öğretmen algılarına göre okul müdürünün adaletli bir yönetim sergileyip sergilemediği belirlenmeye çalışılmıştır. Bu doğrultuda öğretmenler okuldaki adaleti etkileşimsel adalet ve edimde adalet olarak algılamışlardır. Etkileşimsel adalet konusunda öğretmenlerin çoğunluğu okul müdürünün kayırmacı bir tutum içinde olduğunu tekrar ifade ederek özellikle sicil
Hamit OZEN / Eurasian Journal of Educational Research 74 (2018) 81-98 97
verme ve performans değerlendirme konusunda adil olmadıklarını belirtmişlerdir. Edinimde adalet alan yazınında maaş artışı, terfi gibi konuları da içerdiği gibi övme, yüceltme gibi davranışları da kapsamaktadır. Yapılan çalışmada öğretmenler maaş artışı, terfi gibi somut dönütler yaratacak adalet davranışını algılayamamışlar ve edinim adaletini sadece öğretmen başarılarını fark edebilen/etmeyen müdür davranışı olarak nitelemişlerdir. Bu durum yine okul müdürünün merkeziyetçi yapıdan kaynaklanan yöneticilik fonksiyonlarının kısıtlı olmasına dayandırılmaktadır. Akyol’un yaptığı çalışmada elde ettiği öğretmenlerin okul müdürü tarafından adil bir şekilde değerlendirilmediği sonucu çalışmamızla örtüşen bir bulgudur. Okul müdürünün iş ortamına yönelik tutumlarının belirlenmeye çalışıldığı bu bölümde öğretmen algılarına göre okulda takım ruhu ve adanmışlığa yönelik davranış örüntülerinin azlığı dikkate çarpmaktadır. Takım ruhunun bulunmamasının sebebi olarak okul müdürünün ortak hedefler yaratamaması gösterilirken adanmışlık önündeki en büyük engelin öğretmen adaylarının atanma sürecindeki Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) gibi sınavların yarattığı tükenmişlik duygusu olduğu ifade edilebilir. Troen ve Boles’un etkili grupların oluşturulmasındaki en büyük faktörün lider olduğu bulgusu çalışmamızın bulgularını desteklemektedir.
Sonuç ve Öneri: Araştırmanın bulgularına göre Kütahya ilinde okul ikliminin pek de olumlu olmadığı söylenebilir. Türk eğitim sisteminin bürokratik yapısının okul müdürünün liderlik becerilerini olumsuz etkilediği ve okul etkililiğini azaltan bir faktör olduğu sonucuna ulaşılabilir. Katı bürokratik yapının yerine daha gevşek, birbiriyle etkileşime daha açık bir sistemin konması okul ve paydaşlarının daha özgün bir kimliğe kavuşması açısından gerekli görülmektedir. Böylece merkezi yönetimin yetkilerini hem öğretmen hem de okul müdürleri ile paylaşması yüksek performans gösteren okullara yol açabilecektir. Eğitim örgütlerinin değişime en açık kurumlar olmaları için geleceğe odaklı bir yönetim anlayışı ile etkin hedef, vizyon, misyon belirlemeleri ve stratejik planlamalar yapmaları gerekmektedir. Örgütsel adalet açısından okul müdürlerinin öğretmen değerlendirmelerini önyargı ve politik görüşlerden uzak bir şekilde yapması önerilmektedir. Bunun yanında yönetici atamaları mutlak kriterlere ve liyakate göre yapılmalıdır. Son olarak okul ortamını olumsuz etkileyen sebeplerden birisi de öğretmen tükenmişliğidir. Bu güne kadar yapılan çalışmalarda öğretmenlerin belli bir süre çalıştıktan sonra tükenmişlik sendromu yaşadığı ifade edilmekteyken bizim çalışmamızda daha mesleğe başlamadan yaşaması çözülmesi gereken önemli bir sorundur. Bu bağlamda indirgeyici KPSS sınavlarının kaldırılması ve eğitim fakültelerinin cazibelerinin arttırılması önerilebilir.
Purpose: Academic researchers have reported that the climate of a school deeply affects students and other partners. A safe and caring school environment is one in which school attendees feel respected, feel that their work is meaningful, and feel that they are good at what they do. The purpose of this paper was The purpose of this paper was The purpose of this paper was The purpose of this paper was The purpose of this paper was The purpose of this paper was The purpose of this paper was The purpose of this paper was The purpose of this paper was The purpose of this paper was The purpose of this paper was The purpose of this paper was The purpose of this paper was The purpose of this paper was The purpose of this paper was The purpose of this paper was The purpose of this paper was The purpose of this paper was The purpose of this paper was The purpose of this paper was The purpose of this paper was The purpose of this paper was The purpose of this paper was The purpose of this paper was to determine how teachers perceived to determine how teachers perceivedto determine how teachers perceived to determine how teachers perceivedto determine how teachers perceivedto determine how teachers perceived to determine how teachers perceivedto determine how teachers perceivedto determine how teachers perceived to determine how teachers perceived to determine how teachers perceivedto determine how teachers perceivedto determine how teachers perceived to determine how teachers perceivedto determine how teachers perceivedto determine how teachers perceivedto determine how teachers perceived to determine how teachers perceivedto determine how teachers perceived to determine how teachers perceived to determine how teachers perceived the school school school school school school school climate climate climate climate climate that shaped learning processes and personal development in Kutahya and howin Kutahya and how in Kutahya and howin Kutahya and howin Kutahya and how in Kutahya and how in Kutahya and howin Kutahya and howin Kutahya and howin Kutahya and how in Kutahya and howin Kutahya and howin Kutahya and how principals and principals and principals and principals and principals and principals and principals and principals and principals and principals and principals and principals and principals and principals and other dimensions affect the teachersother dimensions affect the teachers other dimensions affect the teachersother dimensions affect the teachersother dimensions affect the teachersother dimensions affect the teachers other dimensions affect the teachers other dimensions affect the teachersother dimensions affect the teachersother dimensions affect the teachers other dimensions affect the teachersother dimensions affect the teachersother dimensions affect the teachersother dimensions affect the teachersother dimensions affect the teachers other dimensions affect the teachers other dimensions affect the teachers other dimensions affect the teachersother dimensions affect the teachers other dimensions affect the teachersother dimensions affect the teachersother dimensions affect the teachers other dimensions affect the teachersother dimensions affect the teachers’ perceptionsperceptions perceptionsperceptions perceptions perceptionsperceptions .
Research Methods: This study employed a qualitative methodology to measure the school climate. A semi-structured interview technique was used, asking open-ended questions to obtain clear data from participants. The data were analyzed using data codes applied to the text. Findings: The study found the school climate to be gloomy in Kutahya. Teachers were dealing with excessive paperwork and supererogatory regulations in their schools. They
were unable to produce new ideas, even though they were experienced in their profession. Some principals were favoritist and applied their patronage according to their personal relationship with the teachers. Some teachers were closed to new creative ideas at school and did not want to exert any extra effort for their school.
Implications for Research and Practice: The results emphasized that a positive school climate is crucial for the school to attain their ontological existence, which is raising competent, capable students. A positive school climate requires an open, healthy school ethos that fosters a sense of responsibility and efficacy between teachers and school administrators. Future studies could elaborate social studies with other disciplines to improve the learning climate in schools.
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | March 20, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 18 Issue: 74 |