Problem
Durumu: Örgütlerin varlığını sürdürmesi, kuruluş amaçlarına
ulaşma derecesine bağlıdır. Örgütün amaç ve hedeflerine ulaşması da sahip
olduğu insangücü kaynağının niteliğinden büyük ölçüde etkilenir. Örgütün
insangücü kaynağını oluşturan yönetici ve çalışanların bilişsel, devinişsel,
törel ve duyuşsal nitelikleri temel belirleyici bileşendir. Günümüz yönetim
anlayışı insanı, özelde de çalışanı bir bütün olarak görmeyi gerektirir.
Çalışanı sadece bilişsel ve devinişsel yönleriyle ele almak, değerlendirmek
yeterli değildir. Fineman’nın (2003) da belirttiği gibi çalışanlar aynı zamanda
duygusal varlıklardır ve bu da bir örgütün duygusal yönünü oluşturur. Bu
bağlamda işin duygusal yapısını ve çalışanların duygusal durumlarını anlamak da
herhangi bir örgüt için hayati önemdedir. Örgütlerde insanları duygusal bir
varlık olarak görmek, insan ilişkilerinde ne aklı yadsımak ne de rasyonalitenin
önemini küçümsemektir (Yiannis, 2005). Yönetimle ilgili alanyazın
incelendiğinde, yapılan çalışmaların çok azının yöneticiler ve çalışanlar
arasındaki etkileşimde duyguların önemine dikkat çekmektedir (Hill, 2003; Watson & Harris, 1999). Bununla birlikte 1990'lı yıllardan itibaren, duyguların rolü, işlevi ve önemi ile ilgili olarak akademik ilgide önemli bir artış olmuştur (Sieben & Wettergren, 2010). Her ne kadar yöneticilikte duyguların, duygusal zekânın, duygu yönetiminin önemine ilişkin son yıllarda yapılan çalışmalar bu açığı kapatacak ölçüde olsa da halen yöneten ve yönetilen arasındaki ilişkide daha karmaşık nitelik olan düşmanlık, saldırganlık, intikam, kindarlık gibi konuların yeterince tartışıldığını söylemek güçtür. Bu tür olgulara ağırlıklı olarak psikoloji, psikiyatri ve psikoterapi alanyazınında daha fazla yer verilmiştir. Bu çalışmada örgütsel yaşam açısından etkileri sıklıkla görülen, ast-üst ilişkilerini olumsuz biçimde etkileyen ancak yeterli kadar üzerinde durulmayan kindarlıkla ilgili bir ölçeğin geliştirilmesi ve uygulamasına yer verilmiştir.
Araştırmanın
Amacı: Bu çalışmanın genel amacı, yöneticilerin kindarlık davranışlarını
ölçebilecek geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı geliştirmek ve öğretmenlerin
yönetsel kindarlığa ilişkin algılarını belirlemektir. Bu genel amaç
doğrultusunda aşağıdaki sorulara yanıt aranmıştır:
1. Yönetsel kindarlık ölçeğinin geçerlik ve güvenilirliği
ne düzeydedir?
2. Öğretmenlerin yönetsel kindarlık ile ilgili algıları
ne düzeydedir?
3. Öğretmenlerin yönetsel kindarlık ile ilgili algıları
cinsiyet, medeni durum, kıdem, branş ve okul türü değişkenlerine göre
farklılaşmakta mıdır?
Araştırmanın Yöntemi: Yönetsel Kindarlık Ölçeği’nin geliştirilmesini ve
uygulanmasını amaçlayan bu çalışma; tarama türü araştırma modeliyle
gerçekleştirilmiştir. Bu araştırmanın evrenini 2018-2019 öğretim yılı Samsun
ilinde bulunan okulöncesi eğitim, ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarında görev
yapan öğretmenler oluşturmaktadır. Araştırma için üç ayrı çalışma grubu
belirlenmiştir. Araştırmanın yapı geçerliğinin sınanması amacıyla yapılan
Açımlayıcı Faktör Analizi için ilkin Samsun merkez ilçeleri olan İlkadım,
Atakum, Canik ve Tekkeköy ilçelerinde görev yapan 300 öğretmen, Doğrulayıcı
Faktör Analizi için Çarşamba, Bafra ve Vezirköprü ilçelerinde görev yapan 543
öğretmen dâhil edilmiştir. Ölçeğin uygulama çalışması için de 345 öğretmenden
oluşan çalışma grubuna ulaşılmıştır.
Yönetsel Kindarlık Ölçeğinin
geliştirilmesi, geçerlik ve güvenirliğinin saptanmasını ve uygulanmasını
amaçlayan bu çalışmada, demografik bilgileri içeren (cinsiyet, medeni durum,
kıdem, okul türü, branş) bilgi formu ile “Yönetsel Kindarlık Ölçeği” veri
toplama araçları olarak kullanılmıştır. Araştırma verilerinin analizinde ilkin
Varimax Rotated yöntemi ile Açımlayıcı Faktör Analizi işlemi
gerçekleştirilmiştir. Ölçeğin faktörlü bir yapı sergileyip sergilemediğinin
belirlenmesinde, açıklanan toplam varyans yüzdesi ve Scree Plot grafiği temel
alınmış ve ölçek maddelerin faktör yükleri, madde-toplam korelasyon katsayıları
hesaplanmıştır. Ayrıca test toplamındaki her bir maddenin madde-toplam
korelasyonları da hesaplanmıştır. Açımlayıcı faktör analizinin sağlıklı
sonuçlar vermesi üzerine Doğrulayıcı faktör analizi işlemi yapılmıştır.
Araştırmanın ikinci aşamasında ölçeğin güvenirlik analizleri
gerçekleştirilmiştir. Uygulama verilerinin analizin de ise aritmetik ortalama,
standart sapma, t-testi ve tek yönlü varyans teknikleri kullanılmıştır.
Araştırmanın analizinde SPSS ve LİSREL programları kullanılmıştır.
Araştırmanın Bulguları: Açımlayıcı faktör analizi kapsamında, ölçeğin 26
madde üzerinden yapılan maksimum değişkenlik analizinden sonra ölçeğin özdeğeri
1’in üstünde olan tek boyuttan oluştuğu anlaşılmıştır. Tek boyuttan oluşan
ölçeğin açıkladığı toplam varyans oranı ise 67,716 olmuştur. Doğrulayıcı faktör
analizi sonuçlarına göre ölçek maddelerin tek faktör altında anlamlı bir yapı
oluşturduğu ve standart faktör yük değerlerinin .55 ve üzerinde olduğu
görülmüştür. Doğrulayıcı Faktör Analizi sonucunda path diyagramı, uyum iyiliği
ölçütleri elde edilmiş ve bu bulgular yorumlanmıştır. Verilerin analizi
sonucunda doğrulanmaya çalışılan model için χ2/df, RMSEA ve CFI, GFI, AGFI,
SRMR ve NNFI istatistiksel uyum ölçütleri olarak kullanılmıştır. Yapılan analiz
sonucunda χ2/df değerinin belirtilen kesme noktasının altında olduğu (א2/df=1,78)
belirlenmiştir. Bu açıdan modelin iyi uyum gösterdiği saptanmıştır. Analizde
uyum indekslerinden biri olan RMSEA iyi olarak kabul edilen 0,08 değeri elde
edilmiştir. Bu sonuç da elde edilen uyum indeksi verileriyle model arasında
kabul edilebilir bir uyum olduğunu göstermektedir. Diğer uyum indekslerinden
(AGFI, GFI, NFI ve SRMR) elde edilen değerler de kabul edilebilir düzeydedir.
Araştırmanın Sonuç ve Önerileri: Geliştirilen ölçeğin uygulanması sonucunda
öğretmenlerin algıladıkları yönetici kindarlık düzeyinin düşük olduğu belirlenmiştir.
Yönetsel kindarlığa ilişkin öğretmen algıları, cinsiyet, kıdem ve branş
değişkenine göre farklılık göstermez iken, medeni durum ve okul türü
değişkenleri açısından farklılık bulunmuştur. Yönetsel kindarlığa ilişkin
doğrudan araştırmalar olmaması nedeniyle karşılaştırma yapma olanağı
bulunamamıştır. Bekâr öğretmenlerin yönetici kindarlığı algısının daha yüksek
oluşunun nedenleri arasında ev, aile, çocuk/çocuklarla ilgili sorumluluklarının
azlığı dolayısıyla yöneticilerin bekâr öğretmenlere daha fazla sorumluluk
yüklemek istemesi, iş ve görevlerle ilgili talepte bulunması ve bu taleplerin
karşılık bulmaması sayılabilir. Bu reddedilme, kabul etmeme davranışlarının
yöneticilerde kindarlığa yolaçtığı düşünülmektedir.
Okul türü değişkenine göre öğretmenlerin
yönetsel kindarlığa ilişkin algıları arasında da anlamlı farklılık bulunmuştur.
Ölçek toplam puanlarına göre okulöncesi eğitim, ilkokul ve ortaokul
öğretmenleri yönetsel kindarlığı nadiren, ortaöğretim kurumlarında öğretmenler
ise bazen düzeyinde algıya sahiptir. Bu okullarda görev yapan öğretmenlerin
kindarlık algısının yüksek olması; ortaöğretim kurumlarının işleyişine, branş
çeşitliliğinin fazla olmasına, öğretmenlerin her gün okulda bulunma
zorunluluğunun olmamasına dayandırılabilir. Ayrıca bu okullarda görev yapan
ortalama öğretmen sayısının diğer okul türlerine göre daha fazla olması
ilişkilerin daha resmi düzeyde kalmasına neden olabilmektedir. Açık ve sağlıklı
bir iletişim, kindarlığa neden olabilecek durumların ortaya çıkmasında önemli
işleve sahip olduğu düşünülmektedir.
Purpose: Spitefulness is a strong instinctive behavior which is potentially
serious and often has psychological, interpersonal and social negative
consequences. Revealing the reasons, levels and prevention methods in
institutional life will be beneficial in terms of productivity, performance and
relationships. The aim of this study was to develop a valid and reliable scale
to evaluate spitefulness behavior of managers, and to determine the perceptions
of teachers related to administrational spitefulness.
Research Methods: This study which aimed to
develop and implement Administrational Spitefulness Scale and to measure teachers’
perceptions on school administrators’ spiteful behaviours was held in
descriptive survey model among quantitative research methods.
Findings: As a result of exploratory factor analysis, the
total variance of the scale consisting of 26 items and one dimension was found
to be 67.71. Confirmatory factor analysis results revealed that scale items
formed a meaningful structure under single factor, and standard factor load
values were .55 and above. The results revealed that the
level of administrational spitefulness teachers perceive was low. As teacher
perceptions related to administrational spitefulness did not differ according
to gender, seniority and branch (major) variables, there were significant
differences in terms of marital status and school types variables. Single
teachers and secondary school teachers had higher administrational spitefulness
perception.
Implications for Research and Practice: The
scale in this study intended for the work life and focused on managers’
spitefulness behaviors. Naturally, it is limited in terms of revealing
spitefulness behaviors among workers. Although the scale could be used at a
very large area, it could only be applied to workers, and it could reveal the
administrational spitefulness they perceive. Moreover, various studies could be
held by relating the scale with other behaviors, attitudes and tendencies which
are predominantly in the field of interest of organizational behavior and which
are in the field of organization and management.
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | October 31, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 19 Issue: 83 |