Problem Durumu: Yazma becerisi, hem ana dili eğitiminde hem de
yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde en son öğrenilen aynı zamanda en çok
zorlanılan bir beceri alanıdır. Yazma becerisi; kelime seçimi, kelimelerin
bağlama uygun kullanımı, dil bilgisi kurallarının doğru kullanımı, anlamlı bir
bütünlük, tutarlılık, metin türü, tema, üslup, yazım kuralları, noktalama
işaretleri, sayfa düzeni, güzel el yazısı vb. birçok bileşene sahip olması
nedeniyle, bilişsel ve psikomotor becerilerin birlikte işe koşulmasını
gerektirir. Bu kadar unsuru bir arada barındırması sebebiyle öğrencilerin en
çok zorlandıkları bir beceri alanıdır. Yabancı dil öğretiminde yazılı anlatım
becerilerinin geliştirilmesi özellikle o dilin fonetik, morfolojik, semantik ve
sentaks yapımını bilmekle mümkündür. Hedef dile ait bu yapıların süreç
içerisinde aşama aşama basitten karmaşığa doğru verilmesi gerekmektedir. Yazma
sürecinin planlanmasına ve aşamalı olarak öğrenenin yazdıklarını başlangıçta
öğretmenle daha sonra kendi kendine izlemesi ve değerlendirmesine ağırlık
veren, yazmayı çeşitli aşamalardan oluşan bir süreç olarak ele alan
yaklaşımlarla öğrencilerin yazılı anlatım becerileri geliştirilebilir. Bu
nedenle de yazma becerisinin geliştirilmesinde süreç temelli yazma
uygulamalarının kullanılması önem taşımaktadır. Diller İçin Avrupa Ortak
Öneriler Çerçevesi de süreç temelli yazma uygulamalarının yapılmasının önemine
vurgu yapmaktadır. Bu süreçte öğrencilerden sahip oldukları birikimi, deneyimi
kullanarak, başkalarından farklı düşünebilmeyi, o güne kadar aralarında
bağlantılar kurulmamış olaylar, durumlar, kişiler, varlıklar arasında
bağlantılar kurarak özgün yaratıcı yazmaları desteklenir. Öğrencilerin
içlerindeki gizli ve yaratıcı gücü, ortaya çıkarmada yaratıcı yazma
uygulamalarının önemli bir işleve sahip olduğu bilinmektedir. Yaratıcı yazma
çalışmalarında amaç, öğrencilerin yazma yeteneklerini ve yaratıcılıklarını
geliştirerek edindikleri bilgi ve birikimleri kendi bakış açılarından ve farklı
bir biçimde ifade edebilmelerine ortam hazırlamaktır. Alanyazına bakıldığında
yaratıcı yazma uygulamalarının hem ana dili eğitiminde hem de yabancı dil
olarak Türkçe öğretiminde yazma becerilerini geliştirmede etkili olduğu
görülmektedir. Yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde yazma becerilerinin
geliştirilmesinde yaratıcı yazma alanında yeterli çalışmaların olmadığı
görülmektedir. Mevcut çalışma bu anlamda alana katkı sağlayacağı için önem
taşımaktadır. Araştırmanın problemini “Yaratıcı yazma uygulamaları, yabancı dil
olarak Türkçeyi öğrenen öğrencilerin yazma becerilerini geliştirmekte etkili
midir?” sorusu oluşturmaktadır.
Araştırmanın Amacı: Bu araştırma, yaratıcı yazma uygulamalarının yabancı
dil olarak Türkçe öğrenen B2 düzeyi öğrencilerinin yazma becerileri, yazma öz
yeterlilik algıları ve yazma kaygıları üzerindeki etkisini belirleme amacıyla
yapılmıştır.
Yöntem: Bu araştırmada nicel araştırma yaklaşımlarından ön
test-son test kontrol gruplu yarı deneysel model uygulanmıştır. Deneysel
araştırmalar, araştırmacı tarafından oluşturulan farkların bağımlı değişken
üzerindeki etkisini test etmeye yönelik çalışmalardır. Araştırmanın çalışma grubunu, Aksaray
Üniversitesi Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde ileri düzey B2
basamağında öğrenim gören öğrenciler oluşturmaktadır. Araştırma, 2018-2019
eğitim öğretim yılının bahar döneminde gerçekleştirilmiştir. Katılımcıların yer
aldığı iki şubenin deney ve kontrol grubu olarak belirlenmesi seçkisiz yöntemle
gerçekleştirilmiştir. 24 öğrenciden oluşan deney grubunda yaratıcı yazma
uygulamaları yapılırken, 25 öğrenciden oluşan kontrol grubunda Yunus Emre
Enstitüsü’nün Öğretmen Kılavuz Kitabı doğrultusunda dersler işlenmiştir.
Deneysel işlemler haftada 7 saat olmak üzere 8 haftada gerçekleştirilmiştir.
Araştırmada
kullanılan veriler, Türkçe öğrenen yabancı öğrencilerin yazma becerisine
yönelik geliştirilen “Yazma Öz Yeterlilik Ölçeği”, “Yazma Kaygısı Ölçeği” ve
öğrencilerden toplanan kompozisyonlar yoluyla toplanmıştır. Verilerin
çözümlenmesinde araştırmanın tüm problemlerinde ortalamalar arası ikili
karşılaştırmalar yapılmıştır. Bu karşılaştırmalar yapılmadan önce verilerin
analizlere uygunluğu test edilmiştir. Bunun için ilk önce normallik varsayımı
test edilmiştir. Normallik varsayımı sonuçları bulgular kısmında
tablolaştırılmıştır. Verilerin analizinde SPSS 22.0 paket programı, sonuç
grafiklerinin oluşturulmasında ise Excell kullanılmıştır. İkili
karşılaştırmalar için ise bağımlı ve bağımsız gruplar için t-testleri
yapılmıştır.
Bulgular: Yazma öz yeterlilik ölçeğine göre deney ve kontrol
grubunun öntest puanları arasında anlamlı bir fark bulunamamıştır (t(47)=-.85;
p>.05). Buna göre kontrol ve deney gruplarının öntest puanlarının benzer
ortalamalara sahip olduğu görülmektedir. Yazma öz yeterlilik ölçeğine göre
deney ve kontrol gruplarının sontest puanları arasında anlamlı bir fark
bulunmaktadır (t(47)=-8.98; p<.01). Bu farklılık deney grubu puanları
lehinedir. Buna göre deney grubu üzerinde yapılan değişimleme kontrol grubuna
göre pozitif ve anlamlı bir farklılık oluşturmuştur. Yazma kaygısı ölçeğine
göre deney ve kontrol grubunun öntest puanları arasında anlamlı bir fark
bulunamamıştır (t(47)=-2.15; p>.05). Buna göre kontrol ve deney
gruplarının öntest puanlarının benzer ortalamalara sahip olduğu
görülmektedir. Yazma kaygısı ölçeğine
göre deney ve kontrol gruplarının sontest puanları arasında anlamlı bir fark
bulunmaktadır (t(47)=2.63; p<.05). Bu farklılık kontrol grubu
puanları lehinedir. Buna göre deney grubu üzerinde yapılan değişimleme kontrol
grubuna göre pozitif ve anlamlı bir farklılık oluşturmuştur. Çünkü kaygı düzeyi
beklenildiği gibi deney grubunda düşmüştür. Yaratıcı yazma ölçeğine göre deney
ve kontrol grubunun öntest puanları arasında kontrol grubu lehine anlamlı bir
fark bulunmuştur (t(47)=-3.49; p<.05). Yaratıcı yazma ölçeğine
göre deney ve kontrol gruplarının sontest puanları arasında anlamlı bir fark
bulunmaktadır (t(47)=-16.70; p<.01). Bu farklılık deney grubu
puanları lehinedir. Buna göre deney grubu üzerinde yapılan değişimleme kontrol
grubuna göre pozitif ve anlamlı bir farklılık oluşturmuştur.
Sonuç ve Öneriler: Kontrol ve
deney gruplarının öntest puanları arasında anlamlı bir fark sadece üçüncü
araştırma probleminde bulunmuştur. Deneysel desenlerde gruplarda değişimlemenin
etkisinin gözlenebilmesi için her iki grupta da öntest puanlarının benzer
olması beklenmektedir. Buna göre bu durum diğer araştırma problemleri için sağlanmıştır.
Değişimleme sonucunda deney gruplarının öntest ve sontest puanları arasında
sontest puanları lehine anlamlı farklar birinci ve üçüncü araştırma problemleri
için bulunmuştur. İkinci araştırma problemi için öntest lehine bir fark
bulunmuştur. Bunun nedeni kaygı puanlarındaki beklenilen azalmadır. Buna göre
deney gruplarında yapılan değişimleme pozitif yönde anlamlı bir etki
yaratmıştır. Deney grubunda yazma özyeterlilik ve yaratıcı yazma ölçeklerinin
sontest puanlarının öntest puanlarına göre daha yüksek olduğu görülmektedir.
Yazma kaygısı ölçeğinde ise durum tam tersidir. Araştırma sonucunda beklenilen
bir durumdur. Çünkü kaygı seviyesinde azalma beklenmektedir. Araştırmadan elde
edilen bulgular, yaratıcı yazma etkinliklerinin öğrencilerin yazılı anlatım
becerileri üzerinde etkili olduğunu göstermektedir.
Araştırmanın sonuçlarından hareketle şu önerilere yer
verilebilir. Yabancı dil olarak Türkçe öğrenen öğrencilerin öğrenme öğretme
ortamları, öğrencilerin düşüncelerini rahatlıkla ifade edebilecekleri,
duygularını akıcı bir üslupla anlatabilecekleri, yazmadan zevk alabilecekleri
bir şekilde tasarlanmalıdır. Öğrencilerin yazılı anlatım becerilerinin
geliştirilmesinde aktif öğrenme, işbirlikli öğrenme, yaratıcı dramaya dayalı
çalışmalar gibi yöntem ve teknikler etkin bir şekilde kullanılmalıdır. Yazma
çalışmaları süreç temelli öğrenme modeli doğrultusunda gerçekleştirilmelidir.
Öğretmenlerin bu süreci planlayıp uygulamaları ve öğrencilere gerekli
rehberliği yapmaları gerekir. Yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde kaygının
önemli bir etken olduğu görülmeli, eğitim sürecinde bu kaygıyı giderecek tutum,
davranış ve eylemler geliştirilmelidir. Öğrencilerin yazma öz yeterlik
algılarını artırmaya dönük çalışmalar, onların yazma akademik başarısını da
artıracaktır. Yaratıcı yazmanın diğer dil becerilerine etkisi ölçülebilir.
Purpose: The purpose of this research is to understand how creative writing
practices affect the written expression skills of B2 level students.
Method: In
this study, a pretest-posttest control group semi-experimental model was used.
While creative writing practices were implemented in the experiment group,
instruction in alignment with the Teacher Guide of Yunus Emre Institution was
provided in the control group. The study was conducted with 49 students at the
B2 level at the Aksaray University Turkish Learning Application and Research
Center during the 2018-2019 academic year. Written
expression works (composition), writing self-efficacy, and writing anxiety
scales were used as data collection instruments. Written expression works were
evaluated according to the Creative Writing Evaluation Scale. Dependent and
independent t-tests were conducted for pairwise comparisons.
Findings: The means for post-test scores in
the experiment group for the scales except for the writing anxiety scale were
higher than the means of post-test scores in the control group. This indicates
that creative writing practices in comparison with the traditional methods are
an important factor in improving the written expression skills of students who
learn Turkish as a second language.
Implications for Research and Practice: Future
research to identify the effects of creative writing practices on fundamental
language skills that are reading, speaking, and listening can be conducted.
Turkish education learning Turkish as a second language writing skills anxiety self-efficacy
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | October 31, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 19 Issue: 83 |