Purpose: The purpose of this study is to determine the level of the teacher's voice, and to examine the relationships between voice, five-factor personality traits and psychological safety.
Research Method: The study was conducted with a correlational survey model. The sample of the study consisted of 475 teachers in public primary schools. Three instruments were applied in the study; Employee Voice Scale, Quick Big Five Personality Test, and Psychological Safety Scale.
Findings: Results showed that the level of teacher's voice was at level “Often”, and there were significant and positive correlations between agreeableness,
extraversion, emotional stability and openness to experience, and teacher's voice; and also between psychological safety and teacher's voice; and lastly, between psychological safety and agreeableness and emotional stability.
Implications for Research and Practice: Significant and positive relationships were found between teacher voice, and psychological safety and personality while the strength of the relationships was low. Therefore, future studies might focus on other individual and organizational factors related to the teacher's voice.
Problem Durumu: Klasik yönetim anlayışının değişim geçirmesiyle, örgütlerde etkileşim, başarma kültürü ve etkileşim önem kazanmıştır. Bununla beraber, örgütlerde karar verme kültürü de evrimleşmeye başlamış ve karar verme sadece yöneticilerin sorumluluğu değil, kurumsal yapıdaki çalışanların sorumluluğu olmaya başlamıştır. Bu nedenle, çalışanların yönetime fikir, düşünce ve önerilerini önermesi anlamına gelen çalışan sesliliği, örgütler açından önemli bir davranış olarak öne çıkmıştır.
Çalışan sesliliği, çalışanların çalıştıkları kurumla ilgili fikir ve görüşlerini yönetime ifade edip örgütsel karar verme süreçlerine katılımlarını ifade etmektedir. Çalışan sesliliği kavramı kurumu geliştirme, kurumsal problem çözme, kurumdaki uygulamaları veya haksızlıkları yönetime iletme gibi boyutlardan oluşmaktadır. Alan yazın incelendiğinde, çalışan sesliliğinin hem bireyin hem örgütün performansını geliştirdiği hem de çalışanlar tarafından gönüllü gerçekleştirilen bir davranış olduğu için örgütsel öğrenmeye katkıda bulunduğu görülmektedir. Benzer olarak, çalışan sesliliğinin düşük olduğu kurumlarda, örgütsel performansın düştüğü ve bireyin psikolojik veya fiziksel sağlığının kötü etkilendiği gözlemlenmektedir.
Görüldüğü gibi, çalışan sesliliği örgütlerin devamlılığı ve başarısı için önemlidir. Bu nedenle, çalışan sesliliği ile ilgili faktörler araştırmacılar için önemli bir çalışma alanı olmuştur. Diğer yandan, bir örgütte çalışan sesliliği davranışının var olması, demokratik kurum kültürünün bir göstergesi olabilir. Eğitim kurumlarında sesliliğin var olması, öğretmenin ve öğrencinin özerk olması ile ilgilidir; ancak bu şekilde eğitim kurumlarının demokratikliğinden bahsedilebilir. Çalışan sesliliği düzeyinin az olduğu okullarda, öğretmenlerin motivasyonu olumsuz etkilenebilir ve kurumdaki problemler zamanında çözülemeyebilir, bu nedenle eğitim ve öğretim kalitesi olumsuz etkilenebilir. Bu nedenle, çalışan sesliliği, eğitim kurumlarında var olması istenilen, önemli bir davranıştır.
Alan yazında seslilik ile ilgili araştırmalar olsa da çok azı okullarda yapılmıştır. Ancak, öğretmen sesliliği ve ilgili faktörleri incelemek, okullardaki seslilik olgusunun anlaşılması ve eğitim- öğretim süreçlerinin geliştirilip eğitimde başarının artması için önemlidir. Bu araştırmanın amacı, öğretmen sesliliği kavramının önemine dikkat çekmek ve öğretmen sesliliğinin daha iyi anlaşılmasının sağlayıp alan yazına katkıda bulunmaktır. Bu yüzden, araştırma öğretmen sesliliği düzeyini ve öğretmenlerin kişiliği ve psikolojik güvenlik algıları ile öğretmen sesliliği arasındaki ilişkileri incelemektedir.
Araştırmanın Amacı: Araştırmanın amacı, İstanbul Avrupa Yakasındaki resmi ilkokullardaki öğretmen sesliliği algı düzeylerini tespit etmek ve psikolojik güvenlik ve beş faktör kişilik özellikleri ile öğretmen sesliliği arasındaki ilişkileri incelemektir.
Araştırmanın Yöntemi: Araştırma ilişkisel tarama modeline dayalı nicel bir araştırmadır. Araştırmanın örneklemini, 2017-2018 Eğitim ve Öğretim yılında İstanbul Avrupa Yakasında resmi ilkokullarda çalışan 475 öğretmen oluşturmaktadır. Araştırmada Çalışan Sesliliği, Hızlı Beş Büyük Kişilik Testi ve Psikolojik Güvenlik olmak üzere üç ölçek kullanılmıştır. İstatistiksel analiz için SPSS 21 kullanılmıştır.
Araştırmanın Bulguları: Araştırma bulgularına göre, ilkokuldaki öğretmen sesliliği algı düzeyi ortalamanın üstünde ve “Genellikle” seviyesindedir. Uyumluluk, dışadönüklük, duygusal denge ve deneyime açıklık kişilik özellikleri ile öğretmen sesliliği arasında anlamlı ve pozitif bir ilişki bulunmuştur. Psikolojik güvenlik ile duygusal denge ve uyumluluk arasında anlamlı ve pozitif bir ilişki bulunmuştur. Son olarak, psikolojik güvenlik ile öğretmen sesliliği arasında anlamlı ve pozitif bir ilişki bulunmuştur.
Araştırmanın Sonuçları ve Önerileri: Araştırma sonucuna göre, ilkokulda öğretmen sesliği algısı “Genellikle” seviyesindedir ve ortalamanın üstündedir. Bu sonuç, Türkiye’deki resmi ilkokullarda çalışan öğretmenlerin fikirlerini, düşüncelerini ve önerilerini idareye sunmaları için istekli olduklarını göstermesi açısından dikkat çekicidir. Çalışan sesliliğinin örgütsel öğrenme, değişimi ve inovasyon ortamlarını geliştirmesi gibi pozitif etkilileri düşünüldüğünde, öğretmen sesliliğinin yüksek olması olumlu bir sonuç olarak görülebilir. Diğer bir bulguya göre, öğretmenler okullarının iklimlerini psikolojik olarak güvenli algıladıklarında, konuşmaya meyilli olurlar. Öğretmenlerin psikolojik güvenlik algıları, kişilik özellikleri ile de ilgilidir, araştırmaya göre, uyumlu ve duygusal olarak dengeli öğretmenler, içlerinde bulunduğu ortamı psikolojik olarak güvenli olarak algılamaya daha çok meyillidir. Ayrıca uyumlu, dışadönük, deneyime açık ve duygusal olarak dengeli olan öğretmenler fikirlerini, düşüncelerini ve önerilerini daha çok seslendirmektedir. Araştırma sonucu bulunan bütün ilişkiler anlamlı ve pozitif olmakla beraber, ayrıca bütün ilişkilerinin düşük seviyede olduğu görülmüştür. Sonuçların da kanıtladığı üzere, kişilik ve psikolojik güvenliğe ek olarak, çalışan sesliliği başka bireysel ve örgütsel faktörleri de ilgili olan karmaşık süreçleri içerek bir davranıştır. Ayrıca, çalışanların örgütlerinde ses vermek için bağlamsal ipuçları takip ettiği ve bazı kişilik özelliklerinin çalışanları ses vermeleri için cesaretlendirdiği veya onların cesaretlerini kırdığını ifade eden ve çalışan sesliliği alan yazınında yer alan çalışmalar, mevcut araştırma tarafından desteklenmiştir. Bu nedenle araştırma sonuçları, öğretmen sesliliğine ışık tutması açısından değerlidir.
Çalışan sesliliği birey ve örgütler açısından karmaşık süreçleri içeren önemli bir örgütsel davranıştır. Bu nedenle, mevcut araştırmanın değişkenleri olan öğretmen sesliliği, psikolojik güvenlik ve kişilik arasındaki ilişki, farklı kademelerdeki özel veya devlet okullarında çalışan öğretmenler üzerinde tekrar araştırılabilir. Ayrıca, seslilik davranışının arkasında olan psikolojik mekanizmaları daha iyi anlamak için, ses verme ile ilgili olabilecek bireysel veya örgütsel faktörler karma araştırmalarda incelenebilir, hatta gelecek araştırmalar öğretmenlerin seslilik davranışlarının yordayıcılarını araştırarak okul yöneticilerine rehberlik edilmesini sağlayabilir.
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | February 5, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 20 Issue: 85 |