Chilaiditi syndrome is a condition arising from interposition of hepatic flexure or small intestine between liver and diaphragm intermittently or constantly. This syndrome is usually asymptomatic and diagnosis is usually made radiological and named as Chilaiditi sign. And if symptomatic it is defined as Chilaiditi syndrome. In this study, detection of frequency of Chilaiditi syndrome and its etiologic factors are aimed. All of the abdominal computed tomography studies taken in radiology unit of our hospital at preceding 1 year were screened retrospectively. Files of the patients who had Chilaiditi finding were analyzed retrospectively, demographic and clinical findings were recorded. Eighteen Chilaiditi signs were detected in 3520 abdominal CTs taken and patients were retrospectively analyzed. Two patients were symptomatic and the remaining were asymptomatic. Mean age was 69, 3 years and except one patient all the patients had an accompanying chronic illnesses. Of the patients in whom Chilaiditi sign was detected, 3 were females and remaining 15 were males. Number of Chilaiditi finding in 3520 CT was 18 and its incidence in patients requiring abdominal CT is estimated as 0,19%. Two cases were Chilaiditi syndrome and only 11% of Chilaiditi findings were found to be Chilaiditi syndrome. In the light of literature the most important etiologic factors for Chilaiditi sign and Chilaiditi syndrome are advanced age, male gender and accompanying chronic diseases. When Chilaiditi sign is detected, gastrointestinal tractus should be reviewed and differential diagnosis with pneumoperitoneum and the other conditions should be made
Chilaiditi sendromu kolonun hepatik fleksurasının veya ince bağırsak anslarının aralıklı veya sürekli olarak karaciğer ile diafragma arasına girmesi sonucu oluşan bir tablodur. Bu sendrom sıklıkla asemptomatik olup tanı genellikle radyolojik olarak konulur ve Chilaiditi işareti olarak adlandırılır. Ancak bu duruma bağlı olarak bulantı, kusma, karın ağrısı, gaz distansiyonu, aralıklı intestinal obstrüksiyon, solunum sıkıntısı ve benzeri şikayetler meydana gelebilir ve semptomatik olduğunda Chilaiditi sendromu olarak tanımlanır. Ender rastlanan ve tedavisi semptomatik olan bu sendrom bugüne kadar birçok hastalık ile ilişkilendirilmiştir. Bu çalışmada Chilaiditi sendromunun sıklığı ve etyolojide rol alan faktörlerin tespit edilmesi amaçlanmıştır. Hastanemiz radyoloji ünitesinde 1 yıl içinde çekilen tüm karın tomografileri retrospektif olarak tarandı. Chilaiditi bulgusu olan hastaların dosyaları retrospektif olarak incelendi, demografik ve klinik bulguları kaydedildi. Çekilen 3520 karın tomografisinde 18 Chilaiditi işareti tespit edildi ve hastalar retrospektif olarak analiz edildi. 2 hasta semptomatik olup (Chilaiditi sendromu) kalanlar asemptomatik idi. Yaş ortalaması 69,3 olup olguların biri hariç tümümde yandaş kronik bir hastalık mevcut idi. Chilaiditi işareti tespit edilen hastaların 3’ü kadın olup kalan 15 olgu erkek idi. 3520 karın tomografisinde Chilaiditi bulgusu 18 olgu olup görülme oranı % 0,19 olarak hesaplanmıştır. 2 olgu Chilaiditi sendromu olup tüm Chilaiditi bulgularının ancak % 11’inin Chilaiditi sendromu olduğu tespit edilmiştir. Bu çalışmanın sonucu olarak literatür bilgileri eşliğinde Chilaiditi işareti ve Chilaiditi sendromu için en önemli etyolojik faktörün ileri yaş, erkek cinsiyet ve kronik yandaş hastalıkların olduğu söylenebilir. Radyolojik olarak da olsa Chilaiditi işareti tespit edildiğinde gastrointestinal traktus gözden geçirilmeli, pneumoperitoneum ve diğer karışabileceği durumlar ile ayırıcı tanısı yapılmalıdır
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Original Articles |
Authors | |
Publication Date | June 1, 2013 |
Published in Issue | Year 2013 Volume: 10 Issue: 2 |