Bireyin, kendi bakış açısı ve kendi gözünden dış dünya ile kendini anlamlandırdığı gerçek ve gerçeklik olgusu, aynı zamanda çağlar boyunca felsefenin ve sanatın başlıca konularından biri olmuştur. İnsanın kendi bilincinin dışında da nesnel olarak var olabilen her şey olarak tanımlanabilen gerçeklik, beş duyu organıyla tecrübe edileben veya edilemeyen, soyut ya da somut tüm olguları ve nesneleri kapsamaktadır. Genç bir sanat olan sinemada gerçeklik, teknolojinin gelişimi ve sinema dilinin oturmasıyla beraber farklı şekillerde temsil edilmiş, film yapım sürecinde devreye giren içsel ve dışsal yapıyla birlikte biçimlenmiştir. Başlangıçta insanları eğlendirmek için kullanılan seyirlik görüntülerin yerini yıllar içerisinde konulu filmler almış, sinema ve seyirci ilişkisi farklı film içerikleri ve sinematografiyle beraber değişken bir yapıya sahip olmuştur. Sinema, seyircisi üzerinde gerçeklik hissini daha da artırmak amacıyla teknolojinin kendisine tanıdığı olanakları en iyi şekilde kullanmış, bu ise farklı bir gerçekliğin doğmasına neden olmuştur. Sayısal teknolojinin yükselişiyle birlikte dijital medya ürünleri, gerçek ve sanalın birbirine karıştığı bir ortam yaratmıştır. Yapay gerçeklikler gerçeklerden çok daha inandırıcı ve yönlendirici biçimde bireylere seslenmekte, karşımıza gerçeğin bambaşka bir boyutu çıkmaktadır
The personal opinion of the individual and the reality allow a man to describe himself to interpret the outside world, have become one of the main topics of philosophy and art throughout the ages. The reality, which can be defined as anything that exists objectively beyond the consciousness, covers all the abstract and solid facts and objects which can or cannot be experienced with the five sensory organs. The reality case in the cinema, which can be considered as a young art, is shaped by the development of technology and cinema language, together with the internal and external structure that is represented in different forms and they are engaged in the film making process. In the beginning, the cinematic images used to entertain the people have been replaced by film titles over the years, and the cinema and audience relationship has a variable structure with different film content and cinematography. Cinema has used the opportunities which is provided by the technology, in order to further enhance the sense of reality on the audience. As the result this has led to a different reality. With the rise of digital technology, digital media products have created an environment where real and virtual are emerged. Artificial realities call out to individuals more convincingly and presents a guiding way than facts, and a totally different dimension of reality is emerging
Other ID | JA47FV57YU |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | March 1, 2017 |
Submission Date | March 1, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 1 Issue: 1 |
All site content, except where otherwise noted, is licensed under a Creative Common Attribution Licence. (CC-BY-NC 4.0)