Saniyede 24 kare olarak sinema, bir hareketi kendi bütünlüğü içerisinde görsel olarak yeniden oluşturma amacı gütmektedir. Diğer görsel sanatlara nazaran tek bir anı görselleştirmek yerine o anın içerisindeki hareketi oluşturduktan sonra tamamlar, geliştirir ve bu gelişimi takip eder. Bu özelliği ile sinema, yazın sanatı ile benzerlik göstermektedir. Sahip oldukları bu eklemlilikle beraber birbirinden çok farklı olan bu iki sanat dalını bir araya getirme süreci ciddi bir uğraş gerektirir. Sözcüklerle tanımladığımız bu dünyayı algılama sürecimiz görüntülerle sağlanır. Yazılı veya yazısız, sözcüklerle oluşturulan hikâyeyi görüntülerle anlatma sanatı olan sinemada bu anlatım süreci, bir takım entelektüel düşüncelerden doğan eylemlerle gerçekleşir. Bu eylemler, görme biçimleri, sinematografi ve kurgu gibi filmin temel taşlarını oluşturan unsurlarla gerçekleşir. Bu çalışmada da İngiliz yazar Oscar Wilde’ın yayımlanmış tek romanı olan Dorian Gray’in Portresi ile 2009 yılında beyaz perdede gösterime giren Dorian Gray adlı uyarlanmış filmin karşılaştırmalı analizi yapılmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Communication and Media Studies |
Journal Section | Miscellaneous |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2021 |
Submission Date | October 13, 2021 |
Acceptance Date | November 24, 2021 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 6 Issue: 1 |
All site content, except where otherwise noted, is licensed under a Creative Common Attribution Licence. (CC-BY-NC 4.0)