Çalışma, bilişim teknolojilerindeki değişim ve gelişmelere paralel olarak, 2016 yılında “Post-Truth” ya da “Hakikat Sonrası” şeklinde ifade edilen ve gerçekliğin yeniden inşasını mümkün kılan yeni medyanın dönüşümü ve bu dönüşümün kişisel bağlamda yansıması üzerine bir analizdir. Günümüz dünyasında bilgi ve habere anlık olarak ulaşabilmek büyük öneme sahiptir. Bu anlamda medyadaki içeriklerin hızlı bir şekilde oluşması ve akıcı bir üsluba sahip olması gerekmektedir. Medyada oluşturulan tüm içerikler kurgu sürecinden geçmekte ve belli bir çerçevede hazırlanarak hikâye şeklinde servis edilmektedir. Bu servis edilen içeriklerin bir kısmı yanlışlıkla, bir kısmı bilerek ve isteyerek değiştirilmekte ya da tamamen bağlamında koparılıp sahte içerikler şeklinde kitleye ulaşmaktadır. İzler okur kitle gelen bilgi ve haberlerle üretilen yeni gerçekliklere maruz kalmakta ve gerçeğin farklı bir versiyonuna inanmaktadır. Hakiki gerçekten güç alarak yola çıkılan bilgi ve haber yolculuğu üretilen yeni gerçekliklerle yeni bir evren oluşturmaktadır. Bu bağlamda oluşturulan çalışmamız iki bölümden oluşmaktadır. İlk bölüm Hakikat Sonrası kavramını açıklarken, aslında Hakikat Sonrası kavramının köklerini aldığı tarihsel alandan da söz etmektedir. İkinci bölümde Hakikat Sonrası Yeni Medya başlığında yeni medyanın güvenilirliği tartışılmış ve yapılan anket çalışmasına yer verilmiştir. Yine bu bölümün son başlığı Hakikat Sonrası Medyayı Okumak ve Yazmak şeklinde hazırlanmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Communication and Media Studies |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | May 15, 2022 |
Submission Date | February 22, 2022 |
Acceptance Date | April 26, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 6 Issue: 2 |
All site content, except where otherwise noted, is licensed under a Creative Common Attribution Licence. (CC-BY-NC 4.0)