Yapıların deprem davranışları geçmişte ve günümüzde çokça araştırılmış ve araştırılmakta olan bir konudur. Depremsel davranış açısından yapısal düzensizliklerin ağır hasarlara ve göçmelere sebep olabildiği bilinmektedir. Binanın depreme karşı dayanımlı olabilmesi, sistem düzensizliklerinin az olmasına doğrudan bağlıdır. Örneğin düzensizliklerin en yaygın ve önemlilerinden biri olan yumuşak kat düzensizliği, katlar arasında rijitlik farklılıkları oluşması nedeniyle, bu düzensizliğin görüldüğü yerlerde göçmeler meydana getirebilir ve genelde yapıların ilk katlarında görülür. Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği’ne göre, sadece planda düzensizlik durumlarından başlıcaları şöyledir: Burulma Düzensizliği, Döşeme Süreksizlik Düzensizliği, Plan Geometrisi Düzensizliği, Taşıyıcı Eleman Eksenlerinin Paralel Olmaması Durumu (Ortogonal Olmama Düzensizliği).
Bilindiği üzere topraklarının yarısından çoğu deprem bölgesinde bulunan Türkiye’de, geçmiş yıllarda birçok deprem meydana gelip kalıcı hasarlar bırakmıştır. Bu hasarların sebeplerinden bazıları, yanlış yer seçimi, bilgi- tecrübe eksikliği, düşük maliyet isteği, yapılacak olan yapının hızlı bitmesinin istenmesi ve tasarımcılar arası iletişimin yetersizliğidir. Bazen deprem bölgelerinde yaşanan depremlere duyarsız kalınıp, yıkılan binaların yerine mevcut ve benzer tekniklerle ve hemen hemen aynı tasarımlar ile yeni binalar yapılmaya devam edilmiştir. Deprem konusu hafife alınmayacak kadar önemli olduğundan, bütün toplumun bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Topluma, temel düzeyde de olsa, yapı düzensizlikleri konusunda bilgi kazandırılabilir ve bu da, yapılacak yapılar için mimari düzensizliklerden kaçınmaya yönelik tasarımlar yapılması yönünde zorlayıcı bir neden oluşturabilir. Deprem güvenli bir yapı için; deprem güvenli mimarlık anlayışı olmalıdır. Zira inşa edilecek yapı, ilk olarak tasarlanmalıdır. Tasarımın alt yapısı ise öncelikle mimarlık ve mühendislik müfredatında depreme yönelik tasarım dersinin ayrı ve zorunlu bir ders olarak katılması ve ders içeriklerinin iyileştirilmesi ile sağlanacaktır.
Yanlış kentleşme, çevre düzenine uyulmaması, binaların bitişik nizam inşası, gereğinden fazla düzensiz ve büyük yapılması, hasarları artıran etkenlerdendir. Yıkıcılık etkisi en büyük olan sığ deprem çeşidi, ülkemizde en fazla görülen deprem türüdür. Dolayısıyla ülkemizde düzensiz tasarımlardan kaçınmak mantıklı olacaktır. Bu bilgilerin ışığında bu çalışmada, Türkiye’de mimari olarak düzensiz binalara eğilimin ne oranda olduğunu küçük çaplı bir araştırma ile ve belli hatlarıyla anlayabilmek için, Samsun ili Atakum ilçesinde 420 adet bina, gözlemsel metod ile incelenmiş ve hangi düzensizliklerin ne kadar tercih edilebilir olduğu belirlenmeye çalışılmıştır.
Betonarme yapılar Taşıyıcı sistem Depreme dayanıklı yapı tasarımı İstenmeyen düzensizlikler Mimari tasarım Gözlemsel bina incelenmesi Depremsel yapı davranışı
yok
yok
İnşaat Mühendisleri Oğuzhan Sözkesen, Gökay Hasanoğlu, Arif Acar ve Aziz Kızıltaş’a saha araştırmalarında yaptıkları çalışmalardan dolayı teşekkürlerimi sunarım.
Seismic behavior of buildings is a subject that has been extensively researched in the past and today.In terms of seismic behavior, it is known that structural irregularities can cause heavy damages and collapses. The earthquake resistance of the building is directly dependent on the low system irregularities. For example, soft storey irregularity, which is one of the most common and important irregularities, can cause collapses where this irregularity is seen due to the formation of stiffness differences between floors and is generally seen in the first floors of buildings. According to the Turkish Building Earthquake Code, the main irregularities in only the plan are as follows: Torsional Irregularity, Slab Discontinuity Irregularity, Plan Geometry Irregularity, Non-Parallel Axes of Bearing Elements (Non-Orthogonal Irregularity).
As it is known, in Turkey, more than half of its territory is located in the earthquake zone, many earthquakes have occurred in the past years and left permanent damage. Some of the reasons for these damages are wrong location selection, lack of knowledge-experience, low cost demand, desire for the construction to be completed quickly, and insufficient communication between designers. Sometimes, insensitive to earthquakes in seismic zones, new buildings continued to be built using existing and similar techniques and almost the same designs, instead of demolished buildings. Since the earthquake issue is too important to be taken lightly, it is necessary to raise the awareness of the whole society. Even at a basic level, the society can be informed about building irregularities, and this can create a compelling reason for designs to avoid architectural irregularities for the buildings to be built. For an earthquake safe structure; there should be an understanding of earthquake safe architecture. Because the building to be built must first be designed. The infrastructure of the design will be provided by including the earthquake design course as a separate and compulsory course in the architecture and engineering curriculum and improving the course content.
Incorrect urbanization, non-compliance with the environmental order, construction of buildings adjacent to them, making them more irregular and large than necessary are among the factors that increase the damage. The shallow earthquake type, which has the greatest destructive effect, is the most common type of earthquake in our country. Therefore, it would be logical to avoid irregular designs in our country. In the light of this information, in this study, in order to understand the extent of the tendency towards architecturally irregular buildings in Turkey with a small-scale research and in certain lines, 420 buildings in the Atakum district of Samsun province were examined with the observational method and it was tried to determine which irregularities and and how preferable they are.
Reinforced concrete structures Structural system Earthquake resistant structure design Undesirable Irregularities
yok
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Engineering |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Project Number | yok |
Early Pub Date | January 30, 2022 |
Publication Date | January 31, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Issue: 33 |