Günümüzde küreselleşmenin etkisiyle zaman ve mekan kavramları geçmişe nispetle önemini yitirmektedir, ülke sınırları ortadan kaybolmaktadır. Küreselleşmenin etkileri sadece uzak yerleşim yerlerinin, farklı coğrafyalardaki halkların bilişim ve iletişim teknolojilerindeki gelişmelerden dolayı, tüketim alışkanlıkları, zevk ve eğlence dünyaları bağlamında izomorflaşması şeklinde görülmemelidir. Bundan daha ötesi sınırlar fiilen ortadan kalkmaktadır. Her yıl milyonlarca göçmen ve sığınmacıya binlerce ve hatta yüzbinlerce ve bazen şiddetli bölgesel çatışmalardan dolayı milyonlarcası daha eklemlenmektedir. Toplumlararasındaki eşitsizlik, sosyolojik açıdan birleşik kaplar teorisi gereği, hak ve adalet içinde bir yaşama duyulan özlemden dolayı, fakirlikten zenginliğe, yokluktan refaha, geri kalmışlıktan gelişmişliğe, yani doğudan batıya doğru toplumsal bir göç hareketini doğurmaktadır. Bu kapsamda bu çalışmada, göçmenlik ve sığınmacılık olgusu üzerine, evrensel ve normatif ilke ve prensipler, holistik ve aksiyolojik bir bakış açısı ile kavramsal olarak bir açıklama getirilmektir.
Küreselleşme Göçmenlik Olgusu Sığınmacılık Olgusu İzomorfizm
Today, with the effect of globalization, the concepts of time and space lose their importance compared to the past, and country borders are disappearing. The effects of globalization should not be seen as the isomorphism of distant settlements in the context of consumption habits, pleasure and entertainment worlds due to the developments in information and communication technologies of people in different geographies. Beyond that, borders actually disappear. Every year, thousands and even hundreds of thousands of immigrants and asylum seekers are joined, and sometimes millions more due to violent regional conflicts. The inequality between societies creates a social migration movement from the east to the west, from poverty to wealth, from poverty to welfare, from underdevelopment to development, due to the longing for a life in rights and justice, under the sociological theory of unified containers. In this context, this study aims to provide a conceptual explanation on the phenomenon of immigration and asylum in accordance with the universal and normative principles and principles, with a holistic and axiological point of view.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 7 Ekim 2022 |
Kabul Tarihi | 20 Haziran 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 6 Sayı: 2 |