The notion of being unlettered (i.e., ummī) was, as far as we know, first used among the Arabs in the Qurʾān to refer to the Prophet Muḥammad to mean, as per a ḥadīth of the prophet, one who knew neither how to write or read. The text of the ḥadīth in question — “We are an unlettered nation. We neither write nor do we calculate” — indicates, however, that being unlettered is twofold. Simply not knowing how to read or write does not, however, correspond completely to how this word is used in the Qurʾān or to the linguistic meaning of the Arabic root from which it is derived. An Arabic speaker who understands what this notion means in the context of the prophet is able to attribute additional meanings based on the other meanings that this word evokes. This, in turn, will enable us to move away from a static understanding of this word characterized by how it is applied in the prophetic context and collectively embrace a more erudite understanding. While being unlettered, with respect to the word’s Arabic root, implies a social rank, it is used in the Qurʾānic context as an alternative reference for People of the Book. In fact, we observe these two concepts contrasted with one another wherever this word appears in the Qurʾān. That the Prophet Muḥammad did not know how to read or write prior to receiving revelation is not only a historical fact but also the most powerful piece of evidence attesting to the truthfulness of his claim. The Qurʾān, moreover, is the strongest piece of evidence for his prophethood. The concept of being unlettered in the Qurʾān evokes much more than simply not knowing how to read or write on both the individual and communal levels. Although this term refers to a specific time and place by necessity, expanding its meaning to encompass wider nuances will alleviate doubts held by orientalists and demonstrate that it is much more than an ordinary word used in the Qurʾān, but one that corroborates the Qurʾān’s inimitability and miraculous nature.
Arabic Language and Rhetoric Qurʾānic Inimitability Orientalism Unlettered People of the Book
Arapça’da ilk defa Kur’an’da kullanıldığını düşündüğümüz ümmilik kavramı Hz. Muhammed’den rivayet edilen sahih bir hadis-i şerif sayesinde okuma yazma bilmeyen anlamını kazanmıştır. “Biz ümmi bir ümmetiz. Ne yazı yazarız ne de hesap yaparız…” mealli bu hadis -i şerif ümmiliğin göstergelerinden sadece birine işaret eder. Okuma yazma bilmeyişi ümmiliğin özü olarak anlamak hem kelimenin dil kökeni ile hem de Kur’an’daki kullanımları ile tam olarak uyuşmamaktadır. Nebevi yorumun özü kavranırsa kelimenin diğer çağrışımlarını anlamak ve ilave yeni yorumlar yapmak Arapçayı anlayan herkes için mümkün olacaktır. Böylece nebevi yorum taklit edilen bir sabite olmaktan çıkıp tüm muhataplar için hikmete ve ortak anlayışa dönüşecektir. Ümmîlik Arapça kökeni itibariyle toplumsal rütbeyi ima ederken Kur’ânî bağlamlarında ehli kitabın alternatifi olarak kullanılır. Ehli Kitap ve ümmiler arasındaki kavramsal karşıtlık ve kıyaslama bu kelimenin geçtiği tüm ayetlerde bir şekilde vardır. Hz. Muhammed’in vahiyden önce okuma yazma bilmemesi tarihi bir gerçek olmakla birlikte onun sıdkının ne tek ne de en güçlü delilidir. Onun nübüvvetinin en güçlü ve ebedi delili Kur’an’dır. Kur’an’da ümmilik kavramı bir bireyin veya bir toplumun okuma yazma bilmeyişinden çok daha fazlasını ifade eder. Zorunlu olarak bir zamana ve zemine işaret eden bu terimin zannedilenden çok daha geniş anlamlara yayılışını ortaya koymak hem oryantalist şüpheleri giderecek hem de Kur’an’ın sıradan bir söz olmadığını yani Kur’an’ın icazını bu kavram özelinde ispat edecektir. Makalemizin hedefi budur.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | History of Islam |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | September 30, 2023 |
Submission Date | March 13, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 |
ERCİYES AKADEMİ | 2021 | erciyesakademi@erciyes.edu.tr Bu eser Creative Commons Atıf-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.