İslamofobi kavramıyla İslam’a ve Müslümanlara yönelik nefret ve ön yargı resmedilmektedir. 11 Eylül hadisesi ve sonrasında daha sık başvurulan sözcükle İslam ve Müslümanlar terörle ilişkilendirilerek sunulmaktadır. Çalışmanın konusunu İslamofobik söylemlerin 28 Şubat kararlarının hemen sonrasında Türk basınında ne şekilde ele alındığı oluşturmaktadır. Çalışmada İslamofobik temsilleri açığa çıkarmak için eleştirel söylem analizi kullanılmıştır. Sahiplik yapılarının benzerliğiyle öne çıkan, satış rakamları en yüksek ve merkez sağda yer alan Hürriyet ve Sabah ile sosyal demokrat, laiklik ekseninden hareket eden ve merkez solda bulunan Cumhuriyet gazeteleri örneklem olarak belirlenmiştir. Dolayısıyla 28 Şubat kararlarının alınmasının ardından, 1 Mart 1997 tarihinde seçilen gazetelerin manşetlerinde İslamla ilişkilendirilen kavramlar göz önünde bulundurularak İslamofobik unsurların saptanması amaçlanmıştır. Belirtilen tarihin ele alınmasına gerekçe olarak Milli Güvenlik Kurulu kararlarının ilk etkilerinin gazete manşetlerine İslamofobik unsurlarla nasıl yansıdığını tespit etmek dikkate değer görülmektedir. İnceleme sonucunda, ordu üst düzey yetkililerinin söylemlerinde İslam dinî, olumsuzluk barındıran bir çerçeveyle sunulmuştur. Ayrıca gazetelerin ideolojik görüşleri sergilemesi bağlamında komuta kademesinin menfaatlerine hizmet eden bir manivela görevini üstlendiği ortaya çıkmıştır.
Bu makale, Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü bünyesinde Doç. Dr. Mehmet Sena KÖSEDAĞ danışmanlığında, Mustafa ÖCAL tarafından hazırlanan “İslamofobi Bağlamında 28 Şubat Süreci Gazete Manşetlerinin Eleştirel Söylem Analizi” başlıklı doktora tezinden türetilmiştir.
The concept of Islamophobia depicts hatred and prejudice against Islam and Muslims. Islam and Muslims are presented by associating terrorism with the word that is used more frequently during and after the September 11 incident. The subject of the study is how Islamophobic discourses were handled in the Turkish press right after the 28 February decisions. In the study, critical discourse analysis was used to reveal Islamophobic representations. Hürriyet and Sabah, which stand out with the similarity of ownership structures, have the highest sales figures and are located on the center right, and Cumhuriyet, which are social democrats, moving from the axis of secularism and located on the center left, were determined as samples. Therefore, after the 28 February decisions were taken, it was aimed to identify Islamophobic elements in the headlines of the newspapers selected on 1 March 1997, taking into account the concepts associated with Islam. As a result of the examination, the religion of Islam was presented with a negative frame in the discourses of the senior officials of the army. In addition, it has been revealed that newspapers act as a lever that serves the interests of the command in the context of displaying ideological views.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Journalism Studies |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | September 30, 2023 |
Submission Date | August 3, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 37 Issue: 3 |
ERCİYES AKADEMİ | 2021 | erciyesakademi@erciyes.edu.tr Bu eser Creative Commons Atıf-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.