Kültürel bir varoluş olarak delilik, kendisine çeşitli anlamlar atfedilerek, tarih boyunca toplumsal kabullerde ve dolayısıyla sanat dallarında sıkça karşımıza çıkar. Delilik, toplumun istenmeyen bir parçası olmakla beraber; toplumun içinde ve toplumdan başka olan bir varoluşa da sahiptir. Bu nedenle, deli ne boyutla ele alınırsa alınsın; her zaman normal olmayanı temsil eder. Oysa; Foucaultcu bakış açısı ile incelendiğinde delilik, içinde barındırdığı anlamlar bakımından tarih içinde gelişen güç ve iktidar paradigmalarını açığa çıkarabilecek bir olgudur. Bu çalışma, filmlerdeki delilik olgusunu tartışarak günümüz toplumlarında kabul görmüş delilik hallerini ve modern hayatın iktidar uygulamaları ile delilik arasındaki ilişkiyi incelemektedir. Delilik sanıldığının aksine sadece pozitif tıbbın temellerine dayanan bir psikolojik bozukluk değil; aynı zamanda modern toplumun kuruluşunda iktidar mekanizmalarının güç uygulama pratiklerini kolaylaştırmak için normal olanın inşasında kullanılmış bir yapıdır.
Journal Section | Türkçe Araştırma Makaleleri |
---|---|
Authors | |
Publication Date | July 31, 2016 |
Submission Date | February 20, 2016 |
Published in Issue | Year 2016 |