Bu çalışmanın amacı akne vulgaris (AV) halk arasında bilinen adıyla sivilce tanısı
almış hastalarda, alternatif yöntemlere ulaşılması amacı ile internetin kullanım
düzeyi ve şekli, sosyal medya üzerinden AV yani sivilce tedavisi ile ilgili bilgi
edinme ve edinilen bilgileri kullanma düzeylerinin belirlenmesidir. Çalışmada, Sivas
Cumhuriyet Üniversitesi Dermatoloji Polikliniği’ne başvuran AV tanısı alan toplam
121 hasta ile yüz yüze görüşme tekniği uygulanmıştır. Hastalara, sosyo demografik
özellikleri, internet ve medyayı kullanım sıklıkları, hangi sosyal medya hesaplarına
sahip oldukları, bu araçlar üzerinden hastalıkları ile ilgili araştırma yapma düzeyleri,
bilgi edinme düzeyleri ve bunları hayata geçirme durumları ile sivilce şiddeti (PA),
Dermatoloji Yaşam Indeksi (DLQ) ve Akne Yaşam Indeksi (AQOL) düzeyini sorgulayan
bir görüşme formu uygulandı. Görüşülen hastaların akne hastalığı ile ilgili sosyal
ve geleneksel medyada bulunan içerikleri takip etme düzeyleri yüksek bulundu,
%51,2 oranında hastalık ile ilgili içerikleri takip etmekte ve %55,4 ü öğrendiklerini
uygulamaktadırlar. Sosyal medyadan akne hastalığı ile ilgili en az bir kez ürün
satın alması (p=0,026<0,05) ve kullanım öncesi hekime danışması (p=0,034<0,05)
değişkenleri de sosyal medya kullanımında anlamlı bir etkiye sahip olarak tespit
edildi. Akne hastalarının sosyal medya kullanımı AQOL açısından anlamlı bir etkiye
sahip (p=0,012<0,05) ve bu indeks açısından sosyal medyadan bilgiye ulaşma
ihtimali 2,444 (Exp:2,444) kat artmaktadır sonucuna ulaşıldı. Ancak akne yaşam
indeksinin etkisi dermatoloji yaşam indeksine göre daha düşük olarak saptandı. Bu
çalışmanın sonucuna göre, Akne vulgaris hastalığı kişinin duygusal ve davranışsal
olarak sosyal hayatına negatif yansıyan özelliklerinden dolayı TAT (tamamlayıcı ve
alternatif tıp) kullanma sıklığı yüksektir. Bu yüzden sosyal medya başta olmak üzere
bütün kitle iletişim araçları bu konuda enformasyon sağlama özelliği sayesinde
hastalar tarafından sıklıkla kullanılmaktadır.
The purpose of this study is to determine the level and way of the internet usage
for reaching alternative methods, the level of obtaining information about the
treatment of acne vulgaris (AV), i.e. pustule through social media, and the level of
using this acquired information in patients diagnosed with AV which is known as
pustule colloquially. In the study, the face-to-face interview technique was applied
to a total of 121 patients diagnosed with AV who applied to Dermatology Outpatient
Clinic of Sivas Cumhuriyet University. An interview form questioning the patients’
socio-demographic characteristics, frequency of using internet and media, their
social media accounts, their level of searching about their diseases through these
tools, their level of acquiring information and status of realizing them as well as
acne severity (PA), Dermatology Life Quality Index (DLQI) and Acne-Specific Quality
of Life Index (AQOL) was applied to the patients. The interviewed patients’ levels
of following the contents in the social and traditional media about the acne disease
were found to be high, 51.2% of them were following the contents about the disease,
and 55.4% were applying what they learnt. Variables of purchasing products at
least once from the social media for the acne disease (p=0.026<0.05) and counseling
a physician before the usage (p=0.034<0.05) were determined to have a significant
effect on social media usage. It was concluded that the social media usage of acne
patients had a significant effect in terms of AQOL (p=0.012<0.05) and the probability
of accessing information from social media in terms of this index increased by 2.444
items (Exp:2.444). However, the effect of Acne Quality of Life Index was found to
be lower than the dermatology life quality index. As a result of this study, due to
the properties of acne vulgaris negatively reflecting disease on the social life of a
person emotionally and behaviorally, the frequency of using CAM (complementary
and alternative medicine) was high. Therefore, all mass media, especially social
media, are frequently used by the patients because of the information they provide
concerning this issue.
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Türkçe Araştırma Makaleleri |
Authors | |
Publication Date | January 21, 2019 |
Submission Date | September 20, 2018 |
Published in Issue | Year 2019 |