Toplumsal yaşama katıldığı andan itibaren bireyin kurduğu tüm bireylerarası ve
gruplararası ilişkiler, onun toplumsal cinsiyet rolüne ve toplum tarafından kendisine
verilen toplumsal cinsiyet kimliğine uygun bir biçimde gerçekleşmektedir. Kişilerarası
iletişim sürecinde de, bireyin sahip olduğu toplumsal cinsiyet kimliğinin kurulan
iletişimin şekillenmesi üzerinde önemli bir etkisi bulunmaktadır. Bununla birlikte,
kişilerarası iletişim karşılıklı bir anlam inşa etme süreci olarak düşünüldüğünde,
toplumsal yapının tanımladığı toplumsal cinsiyet rolleri ve bu rollere bağlı olarak
ortaya çıkan toplumsal cinsiyet kalıpyargılarının iletişim süreci üzerindeki
belirleyiciliğini yadsımak mümkün değildir. Çünkü bireylerin karşılaştıkları kişi
ya da olayları anlamlandırma biçimleri, içinde bulundukları toplumsal yapıya ait
değerler sisteminden ve bu değerler sistemi içerisinde yer alan kalıpyargılardan
bağımsız değildir.
Bu bağlamda gerçekleştirilen çalışma, kişilerarası iletişim sürecinde kadın ve
erkek iletişim kaynağının toplumsal cinsiyet kimliğine bağlı olarak ortaya çıkan
kalıpyargıların beden diline ilişkin özellikler üzerinden belirlenmesi amacını
taşımaktadır. Kalıpyargıların içeriğini belirleyebilmek amacıyla öncelikle bir pilot
araştırma gerçekleştirilmiş ve içerisinde iletişim kaynağına ilişkin kalıpyargıları
farklı düzeylerde niteleyen sıfatların bulunduğu bir listeye ulaşılmıştır. Sonrasında,
kadın ve erkek iletişim kaynağı hakkındaki kalıpyargıları en yüksek düzeyde ifade
eden ilk üç sıfat üzerinden bir anket çalışması gerçekleştirilmiştir. Anket çalışması
aracılığıyla, kişilerarası iletişim sürecinde kadın ve erkek iletişim kaynağının çeşitli
beden dili özelliklerine ilişkin hem kalıpyargılar hem de kalıpyargılara ilişkin
duygu durumları ölçümlenmiştir. Çalışmanın son aşamasında ise, ulaşılan bulgular
üzerinden, kadın ve erkek iletişim kaynağının beden diline ilişkin kalıpyargılara ve
katılımcıların çeşitli demografik özellikleri üzerinden kalıpyargıların incelendiği
karşılaştırmalı tablolar ve analizlere yer verilmiştir.
From the moment an individual becomes a part of social life, all the interpersonal
and intergroup relations take place according to individual’s gender role and gender
identity given by society to the individual. Individual’s gender identity has an
important role on the shaping of the communication established also in interpersonal
communication process. On the other hand, when interpersonal communication is
considered as a mutual process of constructing meanings, effect of gender roles
defined by social structure and gender stereotypes resulting from these roles on
communication process cannot be ignored. Because individuals’ way of making
sense of persons or events they encounter is not independent of the ethos of social
structure, which they belong, and stereotypes in this ethos.
Conducted within this context, the study aims to determine stereotypes related
to the gender identity of male and female communication source in interpersonal
communication process. These stereotypes were analysed in terms of communication
resource’s body language characteristics. For the purpose of determining the
content of stereotypes, first, a pilot research was conducted and a list, which
includes adjectives that describes stereotypes related to communication source on
different levels, was prepared. After this, a questionnaire study was carried out with
three adjectives, which describe stereotypes about male and female communication
source at the highest level. Through the means of the questionnaire, both stereotypes
about the various features of male and female communication sources, and emotions
related to stereotypes in the communication process were measured. In the last
phase of the study, stereotypes related to male and female communication source,
comparative tables and analyses conducted with various demographic characteristics
of participants were presented based on the findings.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Türkçe Araştırma Makaleleri |
Authors | |
Publication Date | January 21, 2019 |
Submission Date | October 18, 2018 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 6 Issue: 1 |