In her work on the concepts of time, memory and subject, Argentinian literary and cultural critic Beatriz Sarlo states that memories need today to live. Accordingly, the only appropriate time to remember is the present, which is the commemorative time. Memories enter the mind with the help of a stimulus, connected to the moments and continue their existence without getting away from the thought they hold on. While Sarlo explains her thoughts on witnessing, she considers it is necessary for the individual to be on the stage of the past with body and voice for the transfer of experience. The subject can create a memory by witnessing that moment physically and can continue to transmit the memory as long as she/he has a voice. The transfer of experience based on verbal sharing allows for new formations when cinema is the subject. Director Reha Erdem's film, Seni Buldum Ya! (Hey There!), recorded on the Zoom platform during the first quarantine period of the COVID-19 pandemic, is an important example of transferring and creating memories. Although the audience has experienced similar things to the characters in the recent past, the present-time equivalents of the moments conveyed by the film bring up the reconstruction of the subject-experience relationship. The film invokes the memory of being in the moment, but by transforming and restructuring the moment, it directs the audience to the formation of a new memory. The study is based on the thesis that Seni Buldum Ya! film shapes the construction of memory and includes a qualitative examination of the film in the context of cultural studies. As a result of the examination, it was determined that the film created its own temporality by blurring the memories of the past and rearranged the meaning with the singularized experience presented by the director.
Zaman, bellek ve özne kavramları üzerine gerçekleştirdiği çalışmasında Arjantinli edebiyat ve kültür eleştirmeni Beatriz Sarlo, anıların, yaşayabilmek için bugüne ihtiyaç duyduğunu belirtmektedir. Buna göre, hatırlamak için tek uygun zaman anılara özgü zaman olan şimdiki zamandır. Anılar, bir uyaran yardımıyla zihne düşer, anlara bağlanır ve tutunduğu düşünceden uzaklaşmadan varlığını sürdürür. Sarlo, tanık olmaya yönelik fikirlerini açıklarken, deneyimin aktarımı için bireyin bedenle ve sesle geçmişin sahnesinde yer almasını gerekli görür. Özne, bedenen o an’a tanıklıkla anı oluşturabilir ve sese sahip olduğu sürece anı aktarıcılığını devam ettirebilir. Sözlü paylaşıma dayalı deneyim aktarımı, sinema konu edildiğinde yeni oluşumlara imkân vermektedir. Yönetmen Reha Erdem’in, COVID-19 pandemisinin ilk karantina döneminde Zoom platformu üzerinden kaydederek kurguladığı filmi Seni Buldum Ya! anının aktarımı konusunda önemli bir örnektir. Seyirci, yakın geçmişte karakterlerle benzer şeyler yaşamış olsa da filmin aktardığı anların şimdiki zamandaki karşılığı, özne-deneyim ilişkisinin yeniden inşasını içermektedir. Film, o anda var olmaya dair belleği çağırır ancak an’ı dönüştürüp tekrar yapılandırarak seyirciyi farklı anı oluşumuna yönlendirir. Çalışma, Seni Buldum Ya! filminin, belleğin kurulumunda şekillendirme yaptığı tezinden hareket etmekte ve filmin kültürel incelemeler bağlamında niteliksel olarak irdelenmesini içermektedir. İrdeleme sonucunda filmin geçmişe dair anıları bulanıklaştırarak kendi zamansallığını yarattığı ve yönetmenin sunduğu tekilleştirilmiş deneyim ile anlamı yeniden düzenlediği saptanmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Radio-Television |
Journal Section | Sunulmuş Bildiriler |
Authors | |
Publication Date | October 28, 2021 |
Submission Date | July 31, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Special Issue for 4th Cultural Informatics, Communication & Media Studies Conference |