Tiyatro tarihi incelendiğinde klasik olarak değerlendirilen oyunların yazarlarının etik duyarlık
sahibi oldukları görülür. Bu oyunlarda, insan ilişkileri ve bu ilişkileri yönlendiren değer yargılan
irdelenmiş, seyircide ve okuyucuda kendini ve çevresini tanıma, özeleştiri yapma, doğrulan arama
isteği ve bilinci uyandınlmıştır. Tragedya türü oyunlarda oyunun omurgasını oluşturan kahramanın
eylemi seyirciyi, bu eylemin amacı, ugulama yöntemi, beklenen ve beklenmeyen sonuçlan ve bütün
bunlan etkileyen değer yargılan üzerinde düşündürür. Antik Yunan tragedyalan insana her yeni
durumda yeniden düşünme, yeniden değerlendirme alışkanlığı aşılayan oyunlardır. Aiskhylos’un,
Sophocles’in tragedyalannda, oyun kahramanının ölümcül bir tehlikeyi göze alarak yaptığı seçim
ideal olan değerleri yüceltirken, yıkımına neden olan trajik hatası uygulamanın yöntemi üzerinde
düşündürür. Shakespeare tragedyalannda ise doğru ile yanlışın, iyilikle kötülüğün aynı kaynaktan
beslendiği görülür. Bu değer karmaşası ortamında kahramanın tutumu irdelenmiş, yanlış kararlann
ruhsal ve toplumsal nedenleri üzerinde durulmuştur. William Shakespeare’in tragedyalan insanı haklı
ve haksız eylemler, önlenebilir ve önlenemez durumlar üzerinde çok yönlü düşünmeye çağıran oyunlardır. Çağdaş tiyatro oyunlannda toplumdaki değer karmaşasına bir anlam verme çabası görülmektedir. Anton Çehov’un, Arthur Miller’in oyunlannda gözlemlediğimiz, bireyin herşeye rağmen onurunu
koruma çabası, günümüz oyunlannda eylemsizliğe ve giderek teslimiyete dönüşmüştür. Samuel
Beckett’in, Harold Pinter’in oyunlannda kaynağı belirsiz bir tehlike sezgisi ve saçmalık bilinci yaşanır. Bu oyunlarda gözlemlenen umarsızlık, seyirciyi siyasal ve ekonomik sistemdeki etik boşluk
konusunda uyarma işlevini yerine getiriyor ve bizi bu sistemin ürettiği değer yargılan üzerinde yeniden düşünmeye çağınyor.
History of theatre telis us that classical playwrights have an ethical sensibility. İn the plays of
classical authors human relationships and the moral values that determine the nature of those
relationships have been examined. Greek tragedies are the plays in vvhich the validity of moral rules
is questioned in a nevv and unexpected situation. In the tragedies of Aiskhylos and Sophocles the
ideal moral values dominate the critical desicion of the hero. But in practice the hero’s ecxusable
fallacy becomes the cause of his final destruction. We think about the aim of the hero’s desicion,
the way he exercises it, the expected and unexpected result of his action and above ali, about
the moral values that determined the hero’s first critical desicion. On the other hand, in Shakespeare’s
tragedies, good and bad, right and wrong nourish from the same social environment. Avoidable and the unavoidable consequences of the hero’s action are examined. On the other hand, in contemporary
theatre we observe a general confusion of moral values. While the helpless individual of the plays of
Anton Chekhov and Arthur Miller tries hard to preserve his integrity, his modem successor gives way
to total inaction. İn the plays of Samuel Beckett and Harold Pinter we experience an sense of despair
and absurdity. Such a deep pessimism is presented in a way to make us think about the political and
ecenomical system that created such a moral confusion and ethical destitution.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Erdem |
Authors | |
Publication Date | December 4, 2005 |
Published in Issue | Year 2005 Volume: 15 Issue: 44 |
ERDEM Dergisi TR Dizin, MLA International Bibliography, EBSCOhost, SOBIAD, ASI (Advanced Science Index) İSAM, DAVET, AYK Dergi Dizini ve Academindex tarafından dizinlenmektedir.
ERDEM Journal is indexed by TR Dizin, MLA International Bibliography, EBSCOhost, SOBIAD, ASI (Advanced Science Index) ISAM, DAVET, AYK Journal Index and Academindex.