Sözlük çalışmaları MÖ XII. yüzyıla kadar geriye gider. Çinliler,
Hintliler ve Yunanlılar, ilk sözlük çalışması yapan milletler arasında sayılır.
Milattan sonra I. yüzyıldan itibaren artarak devam eden dil/philology ve
sözlük/lexicography çalışmaları; Çin, Latin, Mısır, Mezopotamya ve Japon
bölgelerinde gelişmesini sürdürerek devam etmiştir.
Sözlük çalışmaları, Doğu’da İslam’ın gelişiyle birlikte,
daha çok MS VIII. yüzyılda Kur’an’ı doğru anlamak, ilahi mesajı mensuplarına iletmek
ve Kur’an ayetlerinde ve hadislerde anlaşılması zor kelimeleri öğrenmek amacıyla
başlamıştır. İslam dünyası bir taraftan fetihlerle hakimiyet alanını genişletirken
bir taraftan da ilim merkezleri kurmuştur. Bu merkezlerde MS VII.-XII. yüzyılları
arasında farklı medeniyetlerde yazılan eserler, Arapçaya tercüme edilmiştir.
Bilim tarihi açısından bakıldığında sözlük, çeviride vazgeçilmez
bir başvuru kaynağıdır. Sözlük olmadan tercüme faaliyetlerini sürdürmek ve
tamamlamak zordur. İslam dünyasında İbn Abbâs’ı ilk sözlük ça-lışması yapanların
başında saymak gerekir. Mevcut kaynaklardan hareketle İslam dünyasında sözlük
çalışmaları ilk olarak Halil b. Ahmed tarafından yazılan Kitâbü’l-ayn adlı
eserle yazılı hâle gelmiştir. Arapça-Latince iki dilli ilk sözlük çalışmasının
ise XII. yüzyılda İspanya’da yapıldığı tahmin edilmektedir.
Hubeyş Tiflîsî tarafından XII. yüzyılda yazılan Kânûnu’l-edeb
(548/1153) adlı eserin üç yazma nüshasının olduğu bilinmektedir. Bunlardan
biri İstanbul Süleymaniye Kütüphanesi Mehmed Hafîd Efendi numara 434’te, diğerleri
ise Bodlein numara 157/3 ve Ethé numara 2276’da kayıtlıdır.
Kânûnu’l-edeb adlı Arapça-Farsça sözlük hem hazırlanış
hem de yöntem açısından dönemin önemli kaynaklarından biridir. Kafiye sistemine
göre soldan sağa doğru alfabetik olarak hazırlanan eserde 60.000’e yakın
kelimeye anlam verilmiştir. Bu kelimeler içerisinde, eril-dişil, tekil-çoğul ve
tamlama grupları ile künyeler ayrı başlıklar hâlinde düzenlenmiştir.
Eserin mukaddimesinde verilen bilgiler doğrultusunda müellif
tarafından eklendiği belirtilen kadın ve erkek Arap şairler, mastarlar ve çoğul
vezin bölümleri bu yazmada bulunmamaktadır. Yazmada bugünkü anlamda belki de
adlar dizini diyebileceğimiz “kadın ve erkek Arap şairleri” bölümü ile diğer bölümlerin
olmaması, nüshanın müellif tarafından yazılmadığı ihtimalini göstermektedir.
Eser, dönemin hem söz varlığı hem hazırlanış yöntemi hem de
kaynakça bakımından önemli bir başvuru kaynağıdır. Bu nedenle eser üzerinde yapılacak
bir çalışma İslam ve bilim tarihine büyük bir katkı sağlayacaktır.
ABSTRACT
Studies of lexicography go back to 7th century BC while
Chinese, Indians and Greeks are presumed among the nations that made the first
studies of lexicography. The studies of philology and lexicography have
increasingly continued to develop in many regions of China, Latin, Egyptian
Mesopotamia and Japan since the first century BC.
Studies of lexicography began in the East with the arrival
of Islam mostly in VIII. Century began to comprehend the Qur’an correctly, to
convey the divine message to its members and to learn the difficult words in
the Qur’an verses and hadiths. The Islamic world broadened its area of
domination with conquests as well as establishing scientific centers. The works
produced in different civilizations between the 7th and 12th centuries BC were
translated into Arabic in these centers.
In terms of the history of science, dictionary is an
essential source of reference. Without dictionary, it is difficult to maintain
and complete translation activities. In the Islamic world, Ibn Abbâs should be
considered one of the first dictionary authors. Based on the available sources,
studies on the lexicography in the Islamic world were first established by
Halil b. Ahmed with his work Kitâbü’l-ayn while the first Arabic-Latin
bilingual study is estimated to be written in 12th century in Spain.
It is known that three manuscripts of Kânûnu’l-edeb
(548/1153) written by Hubaysh Tiflîsî in 13th century is available, which are
registered at number 434 in Istanbul Süleymaniye Library Mehmed Hafîd Efendi,
number 157/3 at Bodlein and number 2276 at Ethé.
Kânûnu’l-edeb as an Arabic-Persian dictionary is one of the
important sources of its period both in terms of preparation and method. It is
prepared according to the rhyme system in the alphabetical order from the left
to the right and it consists of 60,000 words with their meanings. Word groups
and tags of masculine-feminine, singular-plural and complements are given as
separate titles.
According to the information given in introduction of the
work, the male and female Arab poets, infinitives and plural verses are not included
in this manuscript though it is stated by the author of the work. The absence
of section for male and female Arab poets, which might be called as the index
of names currently, indicates the possibility that the copy was not written by
the author.
Since Kânûnu’l-edeb is considered an important source of
reference both in terms of vocabulary, preparation method and bibliography of
its period, a study on this work is conceived as a great contribution to the
history of Islam and science.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Erdem |
Authors | |
Publication Date | December 24, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Issue: 77 |
ERDEM Dergisi TR Dizin, MLA International Bibliography, EBSCOhost, SOBIAD, ASI (Advanced Science Index) İSAM, DAVET, AYK Dergi Dizini ve Academindex tarafından dizinlenmektedir.
ERDEM Journal is indexed by TR Dizin, MLA International Bibliography, EBSCOhost, SOBIAD, ASI (Advanced Science Index) ISAM, DAVET, AYK Journal Index and Academindex.