Öz
1878
yılından itibaren Ermeni meselesinin uluslararası politik arenaya dâhil
edilmesi, Ermeni cemaatinin Osmanlı idaresinden ayrılma ve bağımsız bir devlet
kurma faaliyetlerini yoğunlaştırmıştır. Batılı devletlerin verdiği destekle
birlikte Ermeniler, milliyetçi eylemlerini eğitim kurumlarının da dâhil olduğu
geniş bir sahada icra etmeye başlamışlardır. Fikirden fiile geçerek zamanla
isyana dönüşecek bu eylemlerin genişleyip yayılmasındaki baş aktörlerden biri
muallimler olmuştur. Ermeni mekteplerinde görev yapan gerek yerli gerekse
yabancı muallimler, özellikle mekteplerde okuttukları zararlı ve yasaklı
yayınlarla, Ermeniler arasında ulus bilincinin meydana gelmesinde önemli rol
üstlenmişlerdir. Osmanlı idaresi mekteplerde bu türden yayınları okutan
eğitimcileri hedef alan caydırıcı ve sert cezai tedbirler uygulayarak, Ermeni
muallimleri denetim altına almaya çabalamıştır. Meslekten ihraç edilen
muallimler üzerinde sıkı bir takibat ve gözetim uygulamıştır. Buna rağmen, 19.
yüzyılın sonlarında Anadolu’da Ermeni isyanlarının çıkmaya başladığı bir
süreçte, Ermeni muallimlerin önceki yıllara nazaran daha yoğun bir biçimde
çeşitli suç hadiselerine karıştıkları arşiv belgelerinden anlaşılmaktadır.
Dolayısıyla Osmanlı idaresinin haklarında uygulamaya çalıştığı müdahale ve
takibat, muallimlerin, Ermeni olaylarının faal bir üyesi olma misyonlarını
değiştirememiştir.