The mutual rescission agreement, which can also be called as the termination of the employment agreement by the parties, is not exactly regulated in our laws. It can be said that after the legal regulations and practices related to employment security, the mutual rescission agreement began to become more common. Regarding the establishment of the mutual rescission agreement and the actions of the parties, the basic principles of labor law and the law of obligations that are conducive to implementation, play guiding role. In terms of the health of wills, the revocability and especially the reasonable benefit criterion, the opinions in the doctrine and the decisions of the Court of Appeal guide the mutual rescission institution.
There may be consequences in the mutual rescission that are for and against the employee and the employer. As well as the fact that the offer comes from the employee or the employer may create differences in terms of the validity and consequences of the mutual rescission.
The obligation of the employer to inform and disclosure the employee about the meaning and consequences of the mutual rescission is one of the most sensitive points. But the fact that this obligation has not been fulfilled properly will not invalidate the matter in every case. The characteristics specific to the person, such as the age, competen ce, education level, status, position of the employee are taken as the evaluation criterion in terms of whether the employee can comprehend the meaning and consequences of the mutual rescission. In addition, it is possible to note that this obligation will not be sought very strictly if the offer of the mutual rescission comes from the employee.
It is possible to say that a valid mutual rescission agreement as well as the fulfillment of the necessary actions determined in the agreement will be in the interests of both parties compared to the filing a lawsuit as a result of other termination reasons.
Mutual Rescission Reasonable Benefit Employment Security Disclosure Requirement The Principle of Protection of theEmployee
İş sözleşmesinin tarafların anlaşmasıyla sona ermesi olarak da adlandırılabilen ikale sözleşmesi kanunlarımızda açık şekilde düzenlenmiş değildir. İş güvencesine ilişkin yasal düzenlemelerin ve uygulamaların uygulamaların akabinde ikale sözleşmesinin daha yaygın hale gelmeye başladığı söylenebilir. İkale sözleşmesinin kurulmasına ve tarafların edimlerine ilişkin olarak iş hukukunun ve borçlar hukukunun tatbike elverişli temel ilkeleri kılavuz rolü üstlenmektedir. İradelerin sıhhati, iptal edilebilirlik ve özellikle makul yarar ölçütü bakımından öğretideki görüşler ve Yargıtay kararları ikale müessesesine yön vermektedir.
İkalenin işçinin ve işverenin lehine veya aleyhine sonuçları söz konusu olabilmektedir. İkale teklifinin işçiden ya da işverenden gelmesi de ikalenin geçerliliği ve sonuçları açısından farklılıklar yaratabilmektedir.
İşverenin işçiyi ikalenin anlam ve sonuçlarına ilişkin bilgilendirme ve aydınlatma yükümlülüğü, ikalenin en hassas noktalarındandır. Fakat bu yükümlülüğün gereği gibi yerine getirilmemiş olması her durumda ikaleyi geçersiz kılmayacaktır. İşçinin yaşı, yetkinliği, eğitim seviyesi, statüsü, pozisyonu gibi kişiye özgü nitelikler, ikalenin anlam ve sonuçlarını kavrayıp kavrayamayacağı noktasında değerlendirme kriteri olarak esas alınmaktadır. Bunun yanı sıra ikale teklifinin işçiden gelmesi durumunda da bu yükümlülüğün çok sıkı şekilde aranmayacağını belirtmek mümkündür.
Geçerli bir ikale sözleşmesinin, ikalede belirlenen edimlerin de gereği gibi yerine getirilmesiyle birlikte diğer sona erme sebepleri neticesinde dava açılmasına kıyasla her iki tarafın menfaatine olacağını söylemek mümkündür.
Bulunmamaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Labour and Social Security Law |
Journal Section | Özel Hukuk |
Authors | |
Publication Date | October 28, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 18 Issue: 2 |
Erciyes University Journal of Law Faculty by Erciyes University Law Faculty is licensed under CC BY-NC-ND 4.0