With the effect of developing technology, digitalization in the health sector is becoming more and more widespread. Electronic systems brought about by digitalization, on the other hand, can provide health services with many opportunities and provide support that will minimize the negativities such as misdiagnosis, wrong treatment, delays, omissions, and application errors. These developments are extremely important not only for patients but also for all health personnel. Because it also creates effects that increase their comfort, safety and working quality. In addition, the management of health services becomes easier and more effective at the same rate. Therefore, there are developments that have positive touches, especially from the patient to the health system of the country. However, these developments bring with them many dangers in terms of the scope of our study, personal data and personal health data. Because these developments result in a very comprehensive processing of both personal data and personal health data in electronic environment. In this case, privacy and the right to health and therefore the right to life collide. Here, too, ensuring the balance between privacy and the right to health/life at a sustainable level plays a key role in solving the issue. People should maintain their right to health/life with the highest level of secrecy provided by current conditions. For this, effective, safe and sustainable administrative and technical measures should be taken in each activity of processing personal health data in electronic environment. The parts of these that can be detected under current conditions have also been tried to be explained in this study.
Gelişen teknolojinin etkisiyle, sağlık sektöründeki dijitalleşme de giderek yaygınlaşmaktadır. Dijitalleşmenin karşımıza çıkardığı elektronik sistemler ise sağlık hizmetlerine birçok imkan tanıyarak, yanlış teşhis, yanlış tedavi, gecikmeler, ihmaller, uygulama hataları gibi olumsuzlukları en aza indirecek desteği sağlayabilmektedir. Bu gelişmeler, sadece hastalar açısından değil, sağlık personeli açısından da son derece önemlidir. Zira onların konforunu, güvenliğini, çalışma kalitelerini artıran etkiler de doğurmaktadır. Bunun yanında sağlık hizmetlerinin yönetimi de aynı oranda kolaylaşmakta ve efektifleşmektedir. Dolayısıyla en özelde hastadan ülkenin sağlık sistemine kadar olumlu dokunuşları olan gelişmeler söz konusudur. Bununla birlikte bu gelişmeler, çalışmamız kapsamı boyutuyla kişisel veriler ve kişisel sağlık verileri boyutuyla birçok tehlikeyi de beraberinde getirmektedir. Zira bu gelişmeler hem kişisel verilerin hem de kişisel sağlık verilerinin elektronik ortamda çok kapsamlı olarak işlenmesi sonucunu doğurmaktadır. Bu durumda da gizlilik ile sağlık ve dolayısıyla hayat hakkı karşı karşıya gelmektedir. Burada da gizlilik ile sağlık/hayat hakkı arasındaki dengenin sürdürülebilir seviyede sağlanması meselenin çözümü için kilit rol oynamaktadır. İnsanlar sağlık/hayat haklarını, mevcut şartların sağladığı en üst düzeyde gizlilik içinde sürdürmelidir. Bunun için de kişisel sağlık verilerinin elektronik ortamda işlenmesinin her bir faaliyetinde etkin, güvenli ve sürdürülebilir idari ve teknik tedbirler alınmalıdır. Bunların mevcut şartlarda tespit edilebilen kısımları da bu çalışmada izah edilmeye çalışılmıştır.
TÜBİTAK
Bu çalışma, TÜBİTAK 2219 Doktora Sonrası Yurtdışı Araştırma Burs Programı kapsamında 05.11.2022-01.02.2023 tarihleri arasında (İsviçre) Zürih Üniversite’sinde yapılan çalışmalar çerçevesinde hazırlanmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Medical and Health Law |
Journal Section | Özel Hukuk |
Authors | |
Publication Date | October 28, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 18 Issue: 2 |
Erciyes Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.