The concept of faith in Islamic thought has been an important issue for both Islamic theologians and philosophers throughout history. There are many reasons for this, but the concept of belief expresses an abstract meaning and is not highly regarded from a rationalist point of view, and on the other hand, Muslims and some members of other religions attribute importance to this concept and attribute it to a sacred entity. Of course, it is primarily the duty of religion to explain the idea of faith, which is a matter of debate between the concepts of rationality and submission. However, it is impossible for those who do not believe in God to surrender to a religion that has been shaped as a result of the revelations sent by God, to the thoughts adopted by this religion and most importantly to God. When this is the case, we are faced with the fact that proving the existence of God can be through theoretical knowledge rather than revelation. In other words, it can be said that the most important and primary source of proving God's ontological existence is reason. After a person believes in the existence of God, he will definitely believe in the other elements of the religion He sent. It is inevitable that we believe the words of a person whose truthfulness and honesty we believe. For this reason, "Faith in God" has a special importance within the notion of belief. Our aim in this work is to present Imam Mâtüridî's (d. 333/944) thoughts on proving the existence of God with theoretical knowledge (reason) and to emphasize how important the role of mind is in this matter. In addition, we aimed to examine the subject within the Mâturidî tradition by putting forward the thoughts of other scholars in the Mâturidî thought on the subject.
İslam düşüncesinde iman kavramı, tarih boyunca gerek İslam kelâmcıların, gerekse felsefecilerin üzerinde önemle durduğu bir konu olmuştur. Bunun pek çok sebebinden bahsedilebilir, fakat iman kavramının soyut bir mânâyı ifade etmesi ve rasyonalist bir bakış açısına göre pek itibar görmemesi, öte yandan Müslümanların ve diğer bazı din mensuplarının bu kavrama önem atfedip, onu kutsal bir varlığa isnâd etmeleri konunun önemini artırmıştır. Rasyonel ve teslimiyet kavramları arasında bir tartışma meselesi olan iman düşüncesini açıklamak elbette öncelikle dinin görevidir. Fakat Allah’a inanmayan kimselerin, O’nun göndermiş olduğu vahiyler neticesinde şekillenmiş olan bir dine, bu dinin benimsediği düşüncelere ve en önemlisi Allah’a teslim olması muhaldir. Durum böyle olunca, Allah’ın varlığını ispat etmenin vahiyden ziyade, nazarî bilgi ile olabileceği gerçeği karşımıza çıkmaktadır. Diğer bir deyişle Allah’ın ontolojik anlamda mevcudiyetini kanıtlamanın en önemli ve birincil kaynağı akıldır denebilir. Bir insan Allah’ın varlığına iman ettikten sonra, mutlaka O’nun gönderdiği dinin diğer unsurlarına da iman edecektir. Zîrâ doğruluğuna ve dürüstlüğüne inandığımız bir insanın sözlerine de inanmamız kaçınılmazdır. Bu sebepten dolayı iman mefhumu içerisinde “Allah’a İman “ ayrı bir önem arz etmektedir. Bizim de bu çalışmasından gayemiz, İmam Mâtüridî (öl. 333/944)’nin Allah’ın varlığını, nazarî bilgi (akıl) ile ispat etme noktasındaki düşüncelerini sunmak ve bu konuda aklın rolünün ne kadar önemli olduğunu vurgulamaktır. Ayrıca Mâtüridî düşüncesindeki diğer âlimlerin de konuya ilişkin düşüncelerini ortaya koymak suretiyle, konuyu Mâtüridî geleneği içerisinde incelemeyi amaçladık.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Araştırma |
Authors | |
Early Pub Date | December 27, 2021 |
Publication Date | December 31, 2021 |
Submission Date | May 5, 2021 |
Acceptance Date | September 23, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 14 Issue: 2 |