The headscarf (hijab) is among the essential elements of women's dress code in the mainstream Islamic tradition. Having an important place in the clothing practices of Muslim women with its religious dimension, the headscarf has come to the fore with different dimensions throughout its historical journey in Türkiye. Today, new phenomena related to the headscarf in Türkiye have emerged. The most recent of these phenomena is women's decision to stop wearing the headscarf. This phenomenon, which has gained visibility especially in the last decade, has brought many debates with itself. The fact that the headscarf is also a religious symbol has also brought to the agenda debates about women who stop wearing the headscarf and their relationship with religion. The research explores the relationship between women who have stopped wearing the headscarf and their religiosity. Employing a phenomenological research design, it centers on the lived experiences of twenty-two participants, aged 23 to 43, with an average age of 29, characterized by university education, employment, and the decision to discontinue wearing the headscarf. Semi-structured interviews, conducted between March and June 2020, make up the primary data corpus. Methodologically, purposive and snowball sampling techniques were employed to form the participant cohort. After data collection, content analysis, facilitated by MAXQDA software, was utilized to discern emergent patterns and themes. The analysis yields four distinct dimensions delineating the relationship between headscarf cessation and religiosity, thus illuminating intricate facets of this phenomenon: 1. Increase in devotion, curiosity, and sincerity to institutional religion; 2. Maintaining the level of relationship with institutional religion; 3. Partial disengagement from institutional religion; and 4. Complete deterioration and abandonment of institutional religion. The research concludes that stopping wearing a headscarf does not necessitate disengagement from institutional religion in every case. It further concludes that the process may differ from person to person depending on the experiences of individuals and that new religious/Islamic interpretations vis-à-vis the subject matter can relatively affect the nature and the direction of the process.
This article is extracted from the TUBITAK-1002 research project numbered 220K391 and titled “A Qualitative Research on University Graduate and Working Women Who Stop Wearing Headscarf”, which was conducted by Kemal Ataman and completed on 15.04.2022.
TÜBİTAK
220K391
Başörtüsü, ana akım İslami gelenekte kadın giyim kodunun temel unsurları arasında yer alır. Dinî boyutuyla Müslüman kadınların giyim pratiklerinde önemli bir yere sahip olan başörtüsü, Türkiye özelindeki tarihsel yolculuğunda da farklı boyutlarıyla öne çıkmıştır. Bugün gelinen noktada, Türkiye’de başörtüsüyle ilgili yeni olguların ortaya çıkması söz konusudur. Bu olgular arasında en güncel olanı, kadınların başörtüsü örtmeyi bırakmasıdır. Özellikle son on yılda görünürlük kazanan bu olgu, beraberinde pek çok tartışmayı da getirmiştir. Başörtüsünün aynı zamanda dinî bir sembol de olması, başörtüsü örtmeyi bırakan kadınların dindarlıkları ve/veya din ile ilişkileri bağlamındaki tartışmaları da bu vesileyle gündeme taşımıştır. Bu araştırma, başörtüsü örtmeyi bırakan kadınların din ile ilişkilerini incelemeyi amaçlar. Araştırma, bu doğrultuda fenomenolojik araştırma desenine uygun olarak tasarlanmıştır. Araştırma verileri, başörtüsü örtmeyi bırakan üniversite mezunu, çalışan, yaş ortalamasının 29 olduğu 23-43 yaş arasındaki yirmi iki kadınla yapılan derinlemesine mülakatlardan elde edilmiştir. Mülakatlar, Mart-Haziran 2020 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir. Araştırma örnekleminin oluşturulmasında amaçlı örnekleme ve kartopu örnekleme yöntemleri kullanılmıştır. Toplanan veriler, içerik analizi yöntemiyle ve MAXQDA programı kullanılarak analiz edilmiştir. Verilerin analizi ve yorumlanması sonucunda, başörtüsü örtmeyi bırakan kadınların din ile ilişkilerinin dört farklı boyutta kategorize edilebileceği tespit edilmiştir. Bu dört kategori şu şekilde özetlenebilir: 1. Kurumsal dine bağlılık, merak ve samimiyette artış, 2. Kurumsal din ile ilişkinin mahiyetinin korunması, 3. Kurumsal dinden kısmen uzaklaşma ve 4. Kurumsal dinden kopuş. Araştırmada, başörtüsü örtmeyi bırakmanın her durumda zorunlu olarak dinden uzaklaşmayla sonuçlanmadığı tespit edilmiştir. Bireylerin bu yöndeki deneyimleri doğrultusunda sürecin kişiden kişiye farklılaştığı ve başörtüsüne dair yeni dinî/İslami yorumların bu sürecin mahiyet ve yönünü nispeten etkilediği görülmüştür.
Bu makale, Kemal Ataman’ın yürütücülüğünü yapmış olduğu ve 15.04.2022 tarihinde tamamladığımız TÜBİTAK-1002 Hızlı Destek Programı kapsamında desteklenen 220K391 numaralı ve “Başörtüsü Örtmeyi Bırakan Üniversite Mezunu ve Çalışan Kadınlar Üzerine Nitel Bir Araştırma” başlıklı araştırma projesi esas alınarak hazırlanmıştır.
TÜBİTAK
220K391
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Sociology of Religion |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Project Number | 220K391 |
Publication Date | March 26, 2024 |
Submission Date | December 15, 2023 |
Acceptance Date | February 19, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 |