Farklı gruplarla etkileşim hâlinde olması sebebiyle Eş‘arîliğin, “mezhepler arası ilişki” özelinde dikkat çeken mezheplerin başında geldiğini söylemek gerekmektedir. Nitekim Eş‘arîliğin; Mâtürîdîlik, Hanbelîlik ve Mu‘tezile ile yoğun bir etkileşim içinde olduğu görülmektedir. Bunların dışında özellikle Horasan bölgesinde Eş‘arîlerin, Kerrâmiyye ile karşıtlık üzerine kurulu yoğun bir ilişki hâlinde olduğu bilinmektedir. Başta Kerrâmîlik olmak üzere Hanbelîlik ve Zâhirîliğin, genel olarak Eş‘arîlerin peygamberlikle ilgili görüşlerini sert bir şekilde eleştirdikleri anlaşılmaktadır. Kerrâmîlik-Eş‘arîlik ilişkisinde peygamberlik ile ilgili “ruhun araz olarak kabul edilmesi, vefatıyla birlikte Hz. Muhammed’in ruhunun yok olması ve neticesinde vefatıyla birlikte nübüvvetinin sona erdiği” görüşü, gündeme gelen konular arasındadır. Kerrâmîler ile Eş‘arîler arasında Nîşâbur merkezli olarak Horasan bölgesinde yaklaşık üç yüzyıl boyunca devam eden tartışmaların merkezinde yer alması sebebiyle Eş‘arîlerin peygamberlik konusundaki fikirlerinin önem arz ettiği anlaşılmaktadır. Özellikle 5./11. yüzyıl Eş‘arîliğinin Kuşeyrî gibi önemli temsilcileri konuyla ilgili muhataplarına cevap vermek için yoğun bir çaba sarf etmiştir. Bahsedilen yüzyılda yaşamış Horasan Eş‘arîliğinin temsilcilerinden Beyhakî’nin, Kündürî Mihnesi sebebiyle yaşadığı bölgeyi terk etmek zorunda kalması ve Kerrâmîler ile yaşanan tartışmaya ilişkin müstakil bir eser kaleme alması, mezhepler arası mücadelenin toplumsal sonuçlarından etkilendiğini gösteren işaretlerdir. Bu minvalde Beyhakî’nin Hayâtü’l-enbiyâ ba‘de vefâtihim adını taşıyan risalesi, mezhepler arası ilişki çerçevesinde özellikle Kerrâmîlik-Eş‘arîlik karşıtlığı bağlamında değerlendirilmesi gereken bir metin olarak kabul edilmiştir. Ayrıca daha sonraki dönemlerde yaşamış Sübkî gibi Eş‘arî âlimlerin de eserlerinde konuyla ilgili kanaatlerini ortaya koydukları görülmektedir. Zikredilen gerekçeler çerçevesinde çalışmanın, tarihsel bir bakış açısı ile şahıs ve metin üzerinde derinleşme yöntemiyle “peygamberlerin vefatı sonrası nübüvvetlerinin devamı konusunda meydana gelen tartışmaları merkeze alarak muhaliflerinin Eş‘arîlere yönelik eleştirileri ile bunlara Eş‘arîliğin ve özelde Beyhakî’nin vermiş olduğu cevabı” konu edindiğini belirtmek gerekmektedir.
It is necessary to say that Ash‘arism is one of the sects that attracts attention in the inter-sectarian relationship due to its interaction with different groups. In fact, Ash‘arism is known to have interacted intensively with Māturīdīsm, Hanbalism and Mu‘tazila. Apart from these, it is known that especially in the Khurāsān region, Ash‘arites had an intense oppositional relationship with the Karrāmiyya. It is understood that the Karrāmiyya, Hanbalism, and Zāhirīsm harshly criticized the Ash‘arites’ views on prophethood. In the relationship between Karrāmism and Ash‘arism, the view that “the soul is considered an accident, that the soul of the Prophet Muhammad disappeared with his death, and consequently that his prophethood ended with his death” is one of the issues that came to the fore. It is clear that the ideas of the Ash‘arites on prophethood are important because they were at the center of the debates between the Karrāmites and the Ash‘arites in the Khurāsān region centred on Nīshāpūr for about three centuries. Particularly important representatives of 5/11th century Ash‘arism, such as al-Qushayrī, made an intensive efforts to respond to their interlocutors on the subject. The fact that al-Bayhaqī, one of the representatives of Khurāsān Asharism who lived in the aforementioned century, had to leave the region where he lived in because of the Mihna of Kundurī and that he wrote a detached work on the debate with the Karrāmīs are signs that he was affected by the social consequences of the inter-sectarian struggle. In this respect, al-Bayhaqī’s treatise entitled Hayāt al-anbiyā ba‘da wafātihim has been accepted as a text that should be evaluated within the framework of inter-sectarian relations. In addition, later Ash‘arite scholars such as al-Subkī also expressed their opinions on the subject in their works. Within the framework of the abovementioned reasons, it should be noted that this study, with the historical perspective and the in-dept study of the person and text, focuses on “the debates on the continuation of prophethood after the death of prophets, the criticisms of their opponents against the Ash‘arites and the response of Ash‘arism and al-Bayhaqī in particular”.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Islamic Sects |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | September 30, 2024 |
Submission Date | April 4, 2024 |
Acceptance Date | August 13, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 |