Bu çalışmada, Türkiye’de 2001-2019 arasında gerçekleştirilen ‘dinî başa çıkma’ çalışmaları konu edilmiştir. Başa çıkma, stresli durumların yaratmış olduğu içsel ve dışsal baskı ve karmaşayı azalt-mak için harcanan bilişsel ve davranışsal çaba olarak tanımlanabilir. İnsan yaşamı sırasında sık sık psikolojik ve fizyolojik olarak kendini rahatsız eden olumsuz olay ve durumlarla karşılaşmaktadır. Her insan bu tür rahatsızlık veren durumları aşıp fiziksel ve ruhsal sağlığını korumak istemektedir. Bundan dolayı da bu durumlarla mücadele etmekte ve bunların üstesinden gelmeye çalışmakta-dır. Bunun için insanlar problem odaklı ve duygu odaklı olmak üzere temelde iki strateji uygula-maktadırlar. İlk stratejide insanlar sorunun üzerine giderek çözmeye çalışmakta, ikinci stratejide ise sorun hakkındaki düşünceleri değiştirerek olumsuz durumun verdiği rahatsızlıktan kurtulma-ya çalışmaktadırlar. Din, cesaret vererek ve yaşama bir amaç katarak problem odaklı stratejiyi, başa gelene sabretmeyi ve anlam vermeyi sağlayarak da duygu odaklı stratejiyi kullanmayı sağla-maktadır.
Bu çalışma, Türkiye’de dinî başa çıkma konusuyla ilgili yapılan araştırmaları ele aldıkları değiş-kenler, kullandıkları ölçekler, örneklem grupları açılarından incelemeyi ve betimsel analiz yaparak eğilimlerinin hangi yönde olduğunu tespit etmeyi amaçlamaktadır. Bu çalışma ile amacımız dinî başa çıkma konusunda, Türkiye’de 2001-2019 yıllarında yapılan çalışmaların nicelik ve nitelik açısından değerlendirilmesidir. Dinî başa çıkma yöntemleri çok erken tarihlerden itibaren kulla-nılmasına rağmen ‘dinî başa çıkmanın’ bilimsel olarak tanımının yapılması ve incelenmesi 20. yüzyılın sonlarında gerçekleşmiştir. Öncü isimlerden Pargament, bu konuda ilk ölçekleri geliştir-miş ve bunları kullanarak çalışmalar yapmıştır. Türkiye’deki ilk çalışmalar ise Pargament’in geliş-tirdiği bu ölçeklerin Türkçe'ye çevrilerek geçerlik ve güvenirlik çalışmalarının yapılmasıyla, 2001 yılında başlamış ve artarak devam etmiştir. Bu tarihten günümüze kadar 76’sı özgün 13’ü tezden üretme olmak üzere toplam 89 çalışma yapılmıştır. Özgün çalışmaların 35’i yüksek lisans, 11’i doktora tezi, 27’si makale ve 3’ü kitap ve kitap bölümüdür. Bu çalışmaların birinde dua ölçeği kullanılmış, birinde sadece ölçek geliştirme çalışması yapılmış, dördü teorik olarak yapılmış; 70 çalışma ise alan araştırması şeklinde gerçekleştirilmiştir. Bunlardan ölçek bilgisi verilmeyen 2 çalışma hariç 68 çalışmanın 21’i mülakat yöntemiyle yapılmış, 47 çalışmada ise dinî başa çıkma ölçeği kullanılmıştır. Bu ölçeklerin biri, 26 maddeden oluşmaktadır ve iki araştırmacı tarafından 2011 yılında Diyarbakır’da geliştirilerek sadece kendi çalışmalarında kullanılmıştır. Pargament tarafından hazırlanan ölçeklerin Türkçe'ye uyarlanmasıyla oluşturulan diğer 4 ölçekten birincisi Ekşi tarafından olumlu ve olumsuz dinî başa çıkma olmak üzere 2 kategoride toplam 14 madde olarak 2001 yılında Türkçe'ye uyarlanmış ve 21 çalışmada uygulanmıştır. İkincisi Memiş tarafından 31 madde olarak 2003 yılında Türkçe'ye uyarlanmış ve 2 çalışmada kullanılmıştır. Üçüncüsü Kula tarafından engelliler merkeze alınarak 21 madde şeklinde uyarlanmış ve 6 araştırmacı tarafından kullanılmıştır. Sonuncusu ise Ayten tarafından 33 madde olarak 2012 yılında uyarlanmış ve 17 araştırmacı tarafından tercih edilmiştir.
Yapılan çalışmaların, çeşitli kademelerdeki öğrencilerden farklı mesleklerde çalışanlara, kanseri yenmiş kişilerden mültecilere kadar oldukça geniş bir örneklem grubuna ve farklı yerleşim merke-zinde yaşayanlara uygulanması; bunun yanında birçoğunda dinî başa çıkma ile dindarlık, stres, travma, şükür, hayat memnuniyeti, ruh sağlığı vb. çok çeşitli değişkenler arasındaki ilişkinin incelenmesi bu çalışmaların olumlu özellikleri olarak sayılabilir. Çalışmalarda olumlu dinî başa çıkma ile ruh sağlığı, dindarlık, şükür, hayat memnuniyeti gibi değişkenler arasında; olumsuz dinî başa çıkmayla ise stres, travma, öfke arasında pozitif ilişki ortaya çıkmıştır. Bu sonuçlara göre olumlu dinî başa çıkma ile olumlu duygu ve davranışlar arasında, olumsuz dinî başa çıkma ile olumsuz duygu ve davranışlar arasında pozitif ilişki olduğu görülmüştür. Ancak yapılan bu çalış-malarda dinî başa çıkma yöntemi ile diğer değişkenler arasındaki ilişkinin yönü ortaya konmamış; yani hangisinin sebep hangisinin sonuç olduğu hususunda bir değerlendirme yapılmayarak du-rum tespitiyle yetinilmiştir. Dinî başa çıkma ile ilişkisine bakılan demografik değişkenlerden cinsiyet, yaş, medeni durum, eğitim seviyesi, yerleşim yeri gibi özellikler arasındaki ilişkide ise çalışmalarda ulaşılan sonuçlar birbiriyle örtüşmemekte, farklı çalışmalarda farklı grupların diğer-lerine göre daha fazla dinî başa çıkma yöntemi kullandıkları görülmektedir. Gerek ölçeklerde yer alan ifadelerden, gerekse çalışmaların teorik kısımlarında yer alan bilgilerden anlaşıldığı kadarıyla dinî başa çıkma ile manevi danışmanlık ve rehberlikte kullanılan ifadeler birbiriyle büyük oranda örtüşmektedir. Fakat aralarında ciddi bir fark vardır. Dinî başa çıkmada birey problemlerinin üzerinden kendi imkânlarıyla gelmeye çalışırken manevi danışmanlıkta ise uzmandan yardım alınmaktadır. Bu tespitten hareketle dinî başa çıkma konusunda elde edilen sonuçların manevi danışmanlar tarafından, danışanlarına yardımcı olmak amacıyla kullanabileceği söylenebilir. Özellikle de problemlerinin üstesinden kendi başlarına gelmekte zorlanan kişiler için bir danış-manın yardımı daha gereklidir.
Çalışmanın sonucunda İslam dinine ve Türk kültürüne uygun bir ölçek geliştirilmesinin faydalı olacağı değerlendirilmiştir. Hazırlanacak bu ölçekte detaya girmek istemeyenler için olumlu ve olumsuz olmak üzere iki ana başlığın olmasının; detaya girmek isteyenler için ise bu başlıkların altında eşit sayıda alt başlıkların olmasının işlevsel olacağı önerisinde bulunulmuştur. Ayrıca bundan sonra yapılacak çalışmalarda farklı şehirlerde ve farklı özelliklere sahip kişilerin örneklem olarak seçilmesi ve ulaşılan sonuçların dinî danışmanlık ve rehberlik faaliyetlerinde uygulamaya dönük olarak kullanılması tavsiye edilmiştir.
Anahtar Kelimeler
This research deals with the studies of “Religious coping”, which were carried out in Turkey between 2001-2019. Coping can be defined as a cognitive and behavioral effort to diminish the chaos and the psychological pressure caused by stressful situations. People often confront unple-asant event and situations disturbing them psychologically and physiologically. Every person wants to overcome this kind of nuisances in order to protect their psychological and physiologi-cal health. In order to manage these unpleasant situations they employ mainly two strategies called problem-focused and emotion-focused strategy. Those who use the first strategy try to solve the problem by simply focusing on the problem itself while those who use the second stra-tegy intend to get rid of the problem by altering the way of their perception of the problem. In this sense, religion offers the problem focused strategy to give courage and make people see the life more worthwhile. On the other hand, it offers the emotion focused strategy so that people bare, be patient and give meaning to those unpleasant events.
The purpose of this research is to examine the studies related to religious coping strategies in terms of variables, scales employed and sample groups and to determine the tendencies through descriptive analysis. In this regard, quality and quantity of the studies carried out between 2001-2019 in Turkey are also to be found out. Although the religious coping strategies had been used since early times, it was not until the end of 20th century that “the religious coping” was defined and examined scientifically. Pargament, one of the chief pioneers, developed the very first scales and conducted studies using them. The first studies in Turkey started in 2001 after these scales were translated into Turkish and their validity and reliability were tested. Since then, 89 studies, 76 of which are original and 13 of which are based on a dissertation, have been performed. 35 of the original studies are M.A thesis, 11 of them PhD, 27 essays, 3 books and book chapters. In one of these studies, a prayer inventory was used, in the other one a scale development was performed and four of them are done theoretically. 70 studies are classified as field study. Except for the 2 studies which do not contain any information regarding the scale used, 21 studies were conduc-ted through interviews. 47 studies used a religious coping scale. One of these scales consisting of 26 items was used by two researchers in their own studies who developed this scale in 2011 in Diyarbakır. The first of the four scales developed by adapting the Pargament’s scales to Turkish was categorised by Ekşi as negative and positive religious coping. He generated 14 items from these categories and used them in 21 studies. The second scale was adapted by Memiş to Turkish as 31 items and used in 2003 in two studies. The third one was adapted as 21 items by Kula focusing on the disabled and used by 6 other researchers. The last one was developed as 33 items by Ayten 2012 and used by 17 researchers.
This study was applied to a very large sample group extending from students from different levels to professionals from various occupational groups, from cancer survivors to refugees. Further-more; examination of variables such as religious coping, piety, stress, trauma, thankfulness, contentment and mental health is among the positive features of this study. The study reveals a correlation between positive religious coping and variables such as mental health, piety, con-tentment and thankfulness. It has also been found out that there is a correlation between negati-ve religious coping and other variables such as stress, trauma and anger. According to these results, there is a correlation between positive religious coping and positive feelings and behavi-ours. There is also a correlation between negative religious coping and negative feelings and behaviours. However, in these studies, the relation between using religious coping strategies and other variables has not been stated, that is, there has not been a cause and effect evaluation but only assessment. Regarding the relation among the demographic variables that has been exami-ned in terms of its relation with religious coping, such as sex, age, marital status, education level and place of settlement, the results do not match with each other. It has been seen that in diffe-rent studies, different groups use more religious coping strategies than the other ones. As far as it can be understood from the statements of the scales and the theoretical data, the statements used in religious coping and spiritual guidance and counselling match substantially. However, there is a significant difference between them. By using religious coping strategies, people try to over-come their problems individually, whereas they need professional help in the matter of spiritual guidance and counselling. In the light of this, it can be put forward that the spiritual counsellors can use these results of religious coping strategies to help their counselees. Especially, for those who have difficulties in overcoming these problems by themselves, another counsellor is requi-red.
As a result, it will be of great use that a scale which is appropriate for Islam and Turkish culture be developed. It has been suggested that there should be two main categories as positive and nega-tive for those who do not intend to have an elaborate scale. Researchers who want to have a more detailed scale should develop equal number of sub-titles under each of these categories. Moreo-ver, it has been recommended that the sample groups should be chosen from people with diffe-rent traits and living in different cities for further studies. Results to be obtained should be used application-oriented within the field of spiritual guidance and counselling.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | March 20, 2020 |
Submission Date | January 10, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Issue: 40 |