The statement of "Mukâtaa-i Ubûr-ı Cisr-i Çapakçur" was recorded in archival resources; today we can simplify this statement as "The Transition Charges of Çapakçur Bridge". The word "Ubûr" means "passing" and the word "cisr" means "bridge" in Arabic. According to the investigation made under the title of " The Transition Charges of Çapakçur Bridge" , the Çapakçur Bridge had been one of the most important gates of the region throughout the history which was established on road between Diyarbekir-Çapakçur throughout history and at the Classical Age of Ottoman. There are different views on the location of Çapakçur Bridge. The passengers paid a certain amount of akches for passing. This application is similar to today's modern toll bridges. During the periods of Akkoyunlular, the governor of Çapakçur İsfahan and Ottoman, this application had been continued in a well-disciplined way. The financial portrait of transition akche is fitted on a law framework at the times of the lord of Akkoyunlu Uzun Hasan, Sultan Selim the Stern and Suleyman The Magnificent. At the early times of Ottoman, the miri goods-obtained from the bridge- had been allocated to the governor of Çapakçur; İsfahan bey. Then those goods were reserved for Sultans. Later, those goods were given to those flag officers who have mâlikane. After a while, these ber vech-i mâlikane charges were tendered to the notables of the region. A conflict between those who wanted to keep the possession of the bridge incomes appeared at the beginning of XIX century. Mukataa had been continued until the Tanzimat period.
Key words: Çapakçur Bridge, Çapakçur Mukataası, transition akches, Çapakçur, Genç.
Arşiv kayıtlarında geçen şekliyle Farsça "Mukâtaa-i Ubûr-ı Cisr-i Çapakçur" tamlaması, "Çapakçur Köprüsü Geçiş Mukataası" manasına gelmektedir. "Ubûr" sözcüğü, Arapça "geçmek"; "cisr" sözcüğü, Farsça "köprü" demektir. Bu ifade ile kastedilen Diyarbekir-Çapakçur (Bingöl) yolu özerinde kurulmuş Çapakçur Köprüsü, tarih boyunca ve Osmanlı Devri'nde bölgenin önemli geçitlerinden biri olmuştur. Mukataaya konu olan Çapakçur Köprüsü'nün yeri konusunda farklı görüşler mevcuttur. Buradan geçenler belli bir miktar geçiş akçesi ödemiştir. Uygulama, zamanımızın modern köprülerinden geçiş karşılığında para alınması işine benzemektedir. Akkoyunlular, Çapakçur Beyi İsfahan Bey ve Osmanlılar zamanında geçiş akçesi uygulaması tam bir disiplinle devam ettirilmiştir. Akkoyunlu Uzun Hasan, Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman gibi padişahlar zamanında geçiş akçesinin mali portresi hukuki bir çerçeveye oturtulmuştur. Osmanlı idaresinin ilk zamanlarında köprüden elde edilen mirî malı, Çapakçur Beyi İsfahan Bey'e tahsis edilmiştir. Ardından padişah hassı olarak ayrılmıştır. Daha sonra ber vech-i mâlikane sancak beylerine verilmiştir. Bir süre sonra, ber vech-i mâlikane mukataa olarak mahallin ileri gelenlerine iltizam olarak ihale edilmiştir. XIX. yüzyıla doğru köprünün mukataa gelirini tasarrufunda bulundurmak isteyenler arasında anlaşmazlık baş göstermiştir. Mukataa, muhtemelen tanzimat dönemine kadar devam etmiştir.
Anahtar kelimeler: Çapakçur Köprüsü, Çapakçur Mukataası, geçiş akçesi, Çapakçur, Genç.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | March 1, 2013 |
Submission Date | September 10, 2014 |
Published in Issue | Year 2013 Volume: 12 Issue: 47 |
Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi (Electronic Journal of Social Sciences), Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
ESBD Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi (Electronic Journal of Social Sciences), Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescil edilmiştir. Marka No:2011/119849.