Amaç: Sevgi boyutunun bireye özgü olması yanında kültürel ve ruhsal gelişim ötesinde, etik dayanakları da
bunda etkin olmaktadır. Bu oluşumlar ele alınması amaçlanmıştır.
Dayanaklar/Kaynaklar (Materyal ve Metot): Freud, Erikson, Piaget temelinde Yenidoğan Dönemi
Ruhsal ve kognitif gelişme durumu ile beceri alanları da şekillenmektedir. Bunun yanında kültürlere
göre sevgi algısı ile kurallara uyum ve Kohlberg etik yapılanma modelleri gündeme getirilmektedir.
Giriş: Kültür bir insanın giydiği elbisesi gibi kültür karakterleri de onun yapısını oluşturan
parametrelerdir. Bu zaman içinde değişime uğraması yanında bireysel algıda öne çıkmaktadır. Zorlama
ve sevginin, güzelliğin zorla oluşmayacağı belirtilmesine karşın, anne, baba ve hocalar bu yönteme
sıklıkla başvurmaktadırlar. Genellikle toplum dayanaklarına inanışları dini de bulaştırmaktadır.
Genel Yaklaşım; Sosyal Antropoloji, etik/Ahlak felsefesi ve Psikiyatri boyutu ile konu ele alınmaktadır.
Başlıca boyutlar: Burada doğru tanımından çok algılardaki farklılığın boyutu sunulacaktır.
Yaklaşım: Zorlama ve tiksindirme ile zarar amaçlı yaklaşım, hangi gerekçe sunulursa sunulsan kabul
edilemezdir. Yaşam Hakkı ve Kanunda belirtilen durumlar bireyin rızasını gerekli kılmaz ve bunlarda
açık ve net yasada bulunmaktadır.
Sonuç: Sevgi, güzellik ve iyilik ile oluşurken, emzirmede zorlama ile değil, sevgi ile sağlanabilir. Bunun
oluşması için bireyin yapısı, sosyal durumu ile kültürel bakışı da başarı açısından önemsenmelidir.
Emzirmede sevgiye kültürel bakış Yenidoğan Döneminde Freud Erikson Piaget ve Kohlberg tanımlamaları
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | September 7, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 2 Issue: 2 |