Bitki ıslahında dikkate alınması gereken faktörlerden biride polen canlılık yüzdeleridir. Bu nedenle ıslah çalışmalarında polen gelişimi ve fonksiyonu oldukça önemlidir. Hibrit tohum eldesin de kullanılacak olan ebeveyn hatlar belirlenirken polen canlılığını etkileyen faktörlerin ıslahçılar tarafından göz önünde bulundurması önem arz etmektedir. Çiçeklenen bitkilerde tohum veriminin polen canlılığı ile ilişkili olduğu, bitki polen canlılık oranının tohum verimi üzerine olumlu yönde etki ettiği düşünülmektedir. Tohum verimi yüksek bitkilerin polen canlılık yüzdelerinin de yüksek olduğu tespit edilmiştir. Bu çalışmada son yıllarda Kayseri de üretim alanı ve miktarı açısından hızlı bir ivme kazanan çerezlik kabak (Cucurbita pepo L.) bitkisinde kendileme depresyonunun polen canlılığı üzerine etkisi araştırılmıştır. 23 farklı çerezlik kabak genotipinin bitkisel materyal olarak kullanıldığı çalışma neticesinde bitkilerin kendilenmesi sonucu 2. yılda elde edilen kademelerde çok önemli bir fark belirlenmiştir. 2021 yılında yapılan kendilemeler neticesinde 18 adet genotipin polen canlılık oranının düştüğü gözlemlenmiştir. S0 kademesinde (2020) polen canlılık oranı %90,9, S1 kademesinde (2021) polen canlılık oranı %82,7 oranına düşen G11 genotipi, S0 kademesinde polen canlılık oranı %88,3, S1 kademesinde polen canlılık oranı %81,1 oranına düşen G15 genotipi ve S0 kademesinde %88,6 polen canlılık oranına sahipken S1 kademesinde %83,0 polen canlılık oranıyla G10 genotipi kendileme sonrası polen canlılık oranında en fazla düşmenin gözlemlendiği genotipler olarak belirlenmiştir. Yapılan çalışmada elde edilen sonuçlara göre polen canlılık oranlarında görülen düşme sebebinin kendileme depresyonundan kaynaklandığı düşünülmektedir.
One of the factors in plant breeding is pollen viability percentages. For this reason, pollen development and function are important in breeding studies. It is important for breeders to consider the factors that affect pollen viability while determining the parent lines to be used to obtain hybrids. It is known that seed yield is related to pollen viability in flowering plants, and pollen viability rate has a positive effect on seed yield. It is confirmed that, pollen viability percentages of the plant that give high seed yield are also high. In this study, the effect of self-depression on pollen viability of the pumpkin (Cucurbita pepo L.) plant, which has gained momentum in terms of production area and amount in Kayseri in recent years, was investigated. According to study, in which 23 different Pumpkin genotypes were used as plant material, a very important difference was determined in the stages that obtained in the 2nd year as a result of the plants' selfing. As a result of inbreeding in 2021, it was observed that the pollen viability rate of 18 genotypes decreased. It was observed that, while the pollen viability rate of G11 genotype was 90.9% in the S0 stage (2020), it decreased to 82.7% in the S1 stage (2021). For G15 genotype, the pollen viability rate was 88.3% in the S0 stage, it decreased to 81.1% in the S1 stage. Additionally, the pollen viability of G10 was 88.6% during the S0 stage and it decreased to 83.0% in the S1 stage. Thus G11, G15 and G10 genotypes were determined as the genotypes with the highest decrease. According to the results of the study, it is thought that the reason of the decrease in pollen viability rates is self-depression.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Agricultural Engineering |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 15, 2021 |
Acceptance Date | March 4, 2022 |
Published in Issue | Year 2021 |