Bu çalışmada, toplumun temelini oluşturan aile yapısında meydana gelen ve sürekli bir artış eğilimi gösteren aile içi şiddette dilin rolü üzerinde durulacaktır. Burada temel amaç, bu problemlerin çözümünde çok zengin tarihi ve kültürel birikimlerin sözcüsü olan dilimizin yapabileceği olumlu katkılarını ortaya koyabilmektir. Aile içi şiddet konusunda yapılan çalışmaların büyük çoğunluğu; dilin terbiye, incelik, düzgün davranış olarak tarif edebileceğimiz edebi rolünden çok; özellikle kadına, çocuğa ve diğer aile fertlerine karşı işlenen suçları, bunların sebeplerini ve çözüm yollarını kapsamaktadır.
Bilindiği üzere içinde olumlu ögelerin büyük çoğunlukta olmalarına karşın, dilin olumsuzluk ögeleri de vardır ve bazen bunlar daha etkin olabilmektedirler. Zira bilindiği üzere bir atasözümüzde geçen, “Kılıç yarası geçer, dil yarası geçmez.” vb. çok etkili sözlerimiz mevcuttur. Dolaysıyla aile içi şiddetin çözümüne katkı için, dilin büyük çoğunlukla sahip olduğu olumlu ögeleri, sakinleştirici ve tedavi edici bir ilaç gibi kullanmak mümkündür.
Bu çalışmanın hazırlanmasında, konuyla ilgili olarak yapılmış incelemelere müracaat edilip, bilirkişi olarak boşanma kararlarının tercümelerinden edindiğim kazanımlardan, aile ve insan hayatıyla bağlantılı atasözlerinden ve deyimlerden, konuyla uyuşan edebî eserlerden ve ilgili diğer kaynakların yararlanılacaktır. Ayrıca bu hususta yürütmekte olduğum ağız çalışmalarından da alıntılar yapılacaktır.
Bu konuyla ilgili yapılacak çalışmalarda, aile ortamında kurulacak iletişimde dilin sihirli etkisi devamlı göz önünde bulundurulmalı, bunun için de tarihi dil mirasları derinlemesine araştırılmalıdır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ağustos 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 5 Sayı: 8 |