Akdeniz Havzası, tarih sahnesinde görülen ilk uygarlıklar arasında sosyal, kültürel ve ticari etkileşim ile hareketin merkezi olmuş bir bölgedir. Coğrafi Keşiflerin sonucunda dünyanın merkezi konumundan çıkmış olan Akdeniz Havzası, enerji kaynaklarının keşfedilmesiyle dünyanın ilgisini tekrardan üzerine çekmiştir. Bu durumun doğal bir sonucu olarak bölgedeki ve dünyadaki aktörlerin Akdeniz üzerinde yeni politikalar üretmesi ve uygulaması kaçınılmaz olmuştur.
Akdeniz Havzası’nda gerek bölgedeki tarihsel kazanımları gerekse coğrafi olarak avantajlı stratejik konumlarıyla Türkiye ve İtalya, günümüzde Akdeniz Havzası’ndaki güncel gelişmelerde söz sahibi olan iki bölgesel güçtür. İlk temas noktaları olan Akdeniz Havzası üzerindeki ilişkileri geçmişten bu yana bazen savaşlarla bazen de ticaret yoluyla kurulmuş ve gelişmiştir. İki devlet için sosyal, kültürel ve ekonomik ilişkiler ilk temastan beri üst düzeyde olsa da tarih boyunca dünyada ve bölgede meydana gelen önemli gelişmeler ekseninde iki devlet arasındaki ilişkiler de etkilenmiştir. Savaşlar ve ticaret gibi doğrudan kurulan ilişkiler bir yana, uluslar üstü kurumların ortaya çıkmasıyla oluşan uluslararası konjonktürde de ilişkilerini geliştirmek durumunda kalmışlardır. Geçmiş ekonomik, politik ve sosyal ilişkilerin günümüzde iki devlet arasında önemli bir bağ oluşturması ve bunun sonucunda devletler arasında kurulan ilişkilerde iş birliği söylemi eskiden olduğu gibi bugün de doğrudan kurulan ikili ilişkilerde ve söylemlerde hâkim olmaktadır.
İtalya geçmişteki tüm ekonomik faaliyetlerde önemli bir tecrübeye sahip olması ve stratejik konumu ile AB’nin Akdeniz’de en önemli temsilcisidir. Günümüzde de özellikle enerji konusunda tecrübeli kurumlarıyla Doğu Akdeniz’de aktif organizasyonlar içerisinde bulunması Avrupa Birliği’nin Doğu Akdeniz’deki ekonomik menfaatlerinin temsilcisi olarak öne çıkmaktadır. AB’nin ve bölgedeki organizasyon içerisindeki ülkelerin Türkiye’yi stratejik bir sorun olarak görmesi, İtalya’nın birliğin ve organizasyonların bir üyesi olarak hareket etmesi sebebiyle iki ülke arasında bu bölgede kutuplaşma yaşanması ve taraf haline gelmeleri de kaçınılmaz olmaktadır.
Bu makalede Avrupa Birliği’nin jeoekonomi politikalarının, Avrupa-Akdeniz Ortaklığı Süreci ekseninde, özellikle Doğu Akdeniz Bölgesi’nde birliğin kurucu üyelerinden olan İtalya ile Türkiye’nin, bölgede kurmuş olduğu ilişkilerin günümüze etkisi incelenecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Uluslararası İlişkiler |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Kasım 2021 |
Gönderilme Tarihi | 15 Ekim 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 11 |