İn this present review, it has been tried to give general data, to
explain the spreading of Horsesickness infactions from South Africanorthwards
to Egypt, Middle East - Arabic countries - İndia - Pakistan-
İran- Iraq and Turkey. Although, the first case of Horsesickness
occured in S i l o p i (Mardin province) on the beginning of May
of 1960. After this outbreak, the disease spread rapidly and was
diagnosed in 23 provinces of Turkey, during this epizootic.
First contamination of Horsesickness has caused to 30.000 deaths
of horses approximately. But, the sum of mules and donkeys, losses
were not seen so important as horses.
The epizootic has been controlled by using a lot of insecticid against
the biting flies, and opening a massive vaccination company against
the Horsesickness.
İn this epizootic, the agent virus was diagnosed and typed as a
new strain of Horsesickness virus, which is named as type 9 (or Pakistan-
Middle East type of Horsesickness).
However, during the recent two (1961- 62) and this year we
have not seen any case of Horsesickness in Turkey fortunately.
İn the history of the disease, it is obviously seen that, Horsesickness
does not occur for a period of time, but spread immediatly
following the interwal. Hence this caracter of the disease, it is very
important to give considerations to the Horsesickness, which can
appear any convenient time. And so, the vaccination company against
the disease must continue for a long period more, without rupture.
İn Turkey, miCe brain adapted Horsesickness virus vaccine
(Which is firstly prepared by Dr. R.A. Alexander at Onderstepoort,
South Africa) is used tö -control the disease. During the epizootic vaccines were provided by F.A.O. Now, the vaccine, is produced by Elazığ
Virology Laboratorium in the Country.
The Turkish Veterinary services vaccinate 600-.000 of horses
against the Horsesickness each year approximately.
By the way, we wish to thank to FAO and South African Veterinary
services who had provided the necassary vaccines during the
epizootic.
Bu genel incelemede, At vebasının Güney Afrikadan kuzeye doğrunasıl
yayıldığı, Mısır- Arap ülkeleri- Orta Doğu- Hindistan -Pakistan
- İran - Irak yoluyla memleketimize nasıl bulaştığı gözden geçirilmiştir.
Bilindiği gibi salgın Türkiyemizde ilk önce Mayıs 1960 ta
Mardin ilinde Silopi'de görülmüştür.
Memleketimize At vebasının ilk bulaşmasında, ortalama olarak
30.000 baş at telef olmuştur. Katır ve merkep kaybı pek mühim olmamıştır.
Hastalık, bol miktarda ensektisid ilaçların ısırıcı sineklere kar>ıı
kullanılmasını takiben, yetiştirilen aşılarla, tatbik edilmiş geniş ve
kütlevi aşılama kampanyası sonunda kontrol altında alınabilmiştir.
Bu salgında virusun bilinen 8 tipi dışında 9 ncu tipi ortaya çıkmış
ve Orta Doğu - Pakistan suşu olarak etkenliği ile virolojik karekterleri
incelenmiştir.
Geçirdiğimiz bu salgından sonraki 1961 ve 1962 yıllannda hastalık,
Türkiyede bir daha görülmemiş ve sönmüş kabul edilmiştir.
Hastalığın tarihçesi gözden geçirilirse, bu salgının uzunca bir zaman
giziendikten sonra tekrar ve daha hızlı yayılmasına devam ettiği
kolayca görülür. Bu karekteri yüzünden de hastalığa her an önem verrnek ve uyanık bulunmak çok önemlidir. Bundan ötürü de aşılamalara
ara vermeksizin uzun zaman devam edilmesi, ansızın meydana gelebilecek
kayıpları önlemek bakımından faydalı ve adeta mecburi addedilmelidir.
Türkiyede de ilk önce Dr. Alexander tarafından Onderstepoort'ta
hazırlanmış bulunan Fare beynine adapte At vebası aşısı kullanılmış
ve hastalık kontrol altına alınmıştır. Aşı şimdi Elazığ Viroloji
Enstitüsü tarafından hazİrlanmaktadır. Her yıl, ortalama olarak
600.000 baş at bu hastalığa karşı aşılanmaktadır
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Veteriner Bilimleri |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2021 |
Gönderilme Tarihi | 1 Haziran 1963 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 1963 Cilt: 2 Sayı: 1 |