Geçtiğimiz yüzyılda, Türkiye ve Yunanistan’da birçok askeri müdahale yaşanmıştır. 20. yüzyılın
başlarından itibaren, dünya sürekli bir savaşa sahne olduğu için de bu askeri müdahalelere, İkinci
Dünya Savaşı’nın sonuna kadar müsamaha gösterilmiştir. Fakat Soğuk Savaş’ın başladığı
yıllarda, ileride meydana gelebilecek olası savaşları engellemek için uluslararası organizasyonlar
kurulmuş, ülkeler bu organizasyonların çatısı altında bir araya getirilmiştir. Bu bağlamda, Türkiye ve
Yunanistan, aynı zamanda Avrupa EkonomikTopluluğu (AET) üyeliğine başvurmuştur. İki ülkenin de
bu üyelikten beklentisi, AET’den gelecek mali yardımla ekonomilerini düzeltmek ve bir Avrupa ülkesi
olarak güçlü bir siyasete sahip olmaktı. Ancak, AET, Türkiye ve Yunanistan’da gerçekleşen darbeleri
hoş karşılamamış, darbe sonrasıkurulan askeri yönetimlere de karşı çıkmıştır. Askeri müdahalelerin, Türk veYunan demokrasilerine ara verdirdiğini ileri sürerek, ısrarla askeri yönetimlerin son bulmasını
ve seçilmiş sivil politikacıların yönetime geçmesini talep etmiştir. Bu istekten yola çıkarak, bu makale
AET’nin Türkiye ve Yunanistan’daki sırasıyla 1960 ve 1967 yıllarındaki darbelere vermiş olduğu
tepkileri karşılaştırmaktadır. AET’nin Yunanistan’daki darbeye daha sert tepki verdiğini iddia eden bu
makale, aynı zamanda AET’nin o dönemde ekonomik bir topluluk olmasına rağmen Türkiye ve
Yunanistan’daki darbelere verdiği tepkilerle gelecekteki çok boyutlu bir örgüte dönüşmesinin sinyalini
verdiğini söylemektedir.
During the last century, several military interventions occurred in Turkey and Greece. These military
interventions into politics were tolerable until the end of the Second World War, as the world had been
facing ongoing warfare since the early 20th century. However, in the early Cold War era, major
international institutions were established to prevent war by forming alliances between countries. In
this context, Turkey and Greece applied for membership in the European Economic Community (EEC)
in 1959 in order to improve their economies through financial aids and their political systems by
integrating into Europe. However, the EEC did not approve of the coups d’état of the Turkish and
Greek military and objected to the military regimes which were founded subsequently. Arguing that the
military interventions disrupted Turkish and Greek democracies, the Community insisted on the
replacement of military rule with civilian politicians. In the light of this demand, this article compares
the reactions of the EEC to the Turkish and Greek coups d’état in 1960 and in 1967 respectively. And
it argues that the EEC showed stronger reaction to the Greek coup than to the Turkish coup. Even
though the EEC was then just an economic organization, its responses to the coups show the sign of
its future transformation into a multidimensional organization.
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 1 Issue: 1 |