Ziya Gökalp’in kültür-medeniyet ayrımı, bünyesinde, kendi kuruluş mantığıyla çelişecek imkânları barındırır. Kültürün içte ve doğal olanı, medeniyetinse dışta ve yapay olanı temsil ettiği bu ilişkide dış, içe tabi olmalıdır. Ne var ki yine Gökalp’in programında kültür, zaman zaman açıkça medeniyet olmakla kemale erecek bir aşama olarak da anlaşılır. Bu programda kültür daima tamam olmakla olmamak, medeniyetse kötü olmakla olmamak arasında salınır. Bu salınım, Gökalp’in söylemini de belirler: Keskin bir iç-dış ayrımı üzerine kurulan bu söylemde iç ve dış sürekli birbirine geçer. Böylelikle ayrım, kendi yapısökümünün de yolunu açar. Bununla beraber bu yapısökümü takip ederken, iki hassasiyete dikkat edilmelidir: Gökalp’in ayrımını suiistimal etmemek ve bu ayrımı ortaya çıkaran atmosferi gözden kaçırmamak. Bu çalışma, söz konusu iki hassasiyetten hareketle Gökalp’in kültür-medeniyet ayrımına odaklanmaktadır. Sonuçta ortaya çıkan tablo, içinde bulunduğu atmosferin Gökalp’i muhtemel eleştirileri tahmin edebilecek durumda olmasına rağmen böyle bir programa yönlendirdiği şeklindedir.
Ziya Gökalp's distinction between culture and civilization contains contradictions with his own founding logic. In this relationship, while culture represents the inner and natural, civilization represents the outer and artificial, and always the outer must be subordinated to the inner. However, again in Gökalp's program, culture is occasionally understood as a stage that will culminate in becoming a civilization. In this program, culture always oscillates between being complete and incomplete, civilization being evil or not. This oscillation also determines Gökalp's discourse, which is built on a sharp inner-outer distinction, the inner and outer are constantly intertwined. Thus, the distinction opens the way for its own deconstruction. In this context, attention should be paid to the following two sensitivities: firstly, not to misuse Gökalp's distinction and secondly, not to overlook the atmosphere that created this distinction. This study focuses on Gökalp's distinction between culture and civilization based on the aforementioned sensitivities. In conclusion, it seems that the atmosphere he belongs forced Gökalp to create such a program, even though he was quite aware to anticipate possible criticism.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Systematic Philosophy (Other) |
Journal Section | RESEARCH ARTICLE |
Authors | |
Publication Date | October 29, 2023 |
Submission Date | August 9, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 |
Felsefe Dünyası Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.