Günümüzde nefret söylemi, ifade özgürlüğünün kapsamı ve sınırları
bağlamında yoğun bir biçimde tartışılan bir konudur. Nefret söylemi ile
ilgili tartışmaların pratik boyutları olduğu gibi ahlaki ve normatif boyutları
da mevcuttur. Bu çalışma, nefret söyleminin anlamını, ifade özgürlüğünün
kapsamı bağlamında ve temel olarak normatif ve kavramsal bir noktadan
analiz etmektedir. Makale, nefret söyleminin tamamen korunması
gereken bir özgür ifade biçimi olup olmadığı sorusunu sormaktadır. Bu
soruya cevap olarak, nefret söyleminin tamamen korunması gereken bir
özgür ifade biçimi olmadığı çünkü nefret söyleminin ifade özgürlüğünün
iki önemli temel prensibini ihlal ettiği iddia edilmektedir. İlk olarak nefret
söylemi, tüm bireylerin akılcı ve eşit olarak, kendi özerk seçimlerini yaşam
biçimleri doğrultusunda yapma kapasitesi ve hakkına sahip oldukları prensibini
ihlal etmektedir. İkinci olarak nefret söylemi, demokratik katılım ve
müzakerenin evrensel prensiplerini ihlal etmektedir çünkü nefret söylemi,
tüm bireylerin eşit ve özgür statüsünü reddettiği gibi aynı zamanda siyasi
müzakere sürecinde tüm bireyler tarafından kabul edilebilecek makul argümanlar
geliştirmekten uzaktır.
In contempory world, hate speech is a highly debated issue in relation
to the scope and boundaries of freedom of speech. The debates on
hate speech have normative and moral dimensions as well as practical.
This article analyzes the meaning of hate speech in relation to the scope
of freedom of speech primarily from normative and conceptual points of
view. The main question the paper aims to answer is whether hate speech
can be considered as free speech that should be fully protectedor not. In
response to this question, the argument of the paper is that hate speech can-
not be considered as free speech that should be fully protected because it
violates the two main foundations of freedom of speech. First, hate speech
violates the principle of equal respect that claims all individuals, as rational
and equal beings, have the capacity and right to make autonomous choices
on the basis of their conceptions of good. Second, hate speech violates the
universal principles of democratic participation and deliberation since it
rejects the free and equal status of all individuals in a political community
and also it is far from developing reasonable arguments that can be accepted
by all individuals in political deliberation process.
Hate Speech freedom of speech equal autonomy democratic participation democratic deliberation
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Philosophy |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | July 15, 2015 |
Submission Date | April 15, 2015 |
Published in Issue | Year 2015 Issue: 61 |
Philosophy World is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.