Osmanlı Devleti’nin erken dönemi için bir kimlik tanımının, farklı toplumsal unsurlardan
müteşekkil olan halkı kapsayacak şekilde kuşatıcı olması gerekir. Ortodoks ve heterodoks
kavramlarının bu kuşatıcılığı sağlayan kavramlar olduğu düşünülmüştür. Her iki kavram
da doksa temelli kavramlar olarak felsefi nitelik ve anlamlara sahiptirler. Bu kavramların
Osmanlı’da kimlik tanımı için kullanılmaları doksa kavramının mahiyeti dolayısıyla
mümkün değildir. Çalışmamızda ortodoks ve heterodoks kavramlarını doksa itibariyle
tartışmaya açarak, Osmanlı’da kimlik tanımı olarak kullanım imkanları eleştirmeye çalışacağız.
Nihai olarak da eleştirdiğimiz hususları da göz önünde bulundurarak Osmanlı
erken döneminde kimlik yapısının tanımlanmasının hangi kavramlar etrafında mümkün
olabileceği tartışılacaktır.
The definition of identity for the early Ottoman state should be embracing in nature since
it needs to cover a population made of diverse social elements. Orthodoxy and heterodoxy
are generally accepted terms providing the necessary encompassing. However, these
two are derived from doxa and thus carry philosophical qualities and connotations. The
essential character of doxa also makes the two improper to describe the early Ottoman
identity. This study discusses orthodoxy and heterodoxy concerning their relations with
doxa and investigates their unsuitability in defining the contours and nuances of the early
Ottomans. It criticizes their usage in the historiography of the early Ottoman Empire and
offers new perspectives for describing the structure of identity in the mentioned society.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Philosophy |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | July 15, 2021 |
Submission Date | May 4, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Issue: 73 |
Philosophy World is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.