Düşüncenin, varlıkla olan irtibatının en kapsamlı ve en derinlikli biçimi olarak felsefe, bilmenin konusu olabilecek her şeyi problem edinebilmektedir. İnsanlığın içinde bulunduğu ahlak krizini göz önünde bulundurarak diyebiliriz ki felsefenin öncelikli problem alanını ahlaki değerler oluşturmaktadır. Özellikle de ahlaki değerlerin kaynağı ve insanın bu değerlere bağlanması sorunu felsefi bir problem olarak ön plana çıkmaktadır. Dolayısıyla felsefi düşünce, insanın iç dünyasına yönelmek, bu dünyaya ışık tutmak ve böylece söz konusu probleme tutarlı çözümler üretmek durumundadır.
Ahlaki değerlerin kaynağı, inşası, algılanması, benimsenmesi ve hayata aktarılması ile ilgili teorilerin düşünce tarihindeki seyrine baktığımızda büyük ölçüde aklın merkeze alındığını görmekteyiz. Çağdaş zamanlara gelindiğindeyse bilimsel, teknolojik ve sosyal gelişmelerin etkisiyle felsefi araştırmalarda yeni paradigmaların kendini gösterdiğine şahit olmaktayız. Örneğin insanın bilişsel yetileri yanında duygulanımları ve duyguların insanın ahlaki yargılarındaki rolü önemli bir araştırma alanı olarak kendini göstermiştir. Felsefi yaklaşımların tarihsel süreci içinde “Pathos” olarak tanımlanan ve ahlak teorilerinin kavramlaştırılmasında akli süreçlerin bir zaafı olarak tanımlanan duygular, günümüzde hem bilimsel hem de felsefi araştırmalarda önem kazanmıştır. Son yüzyılda duygular, nörobilimsel araştırmaların odağında yer almıştır. Felsefe ise duygularla ilgili önem ve önceliğini bütünsel bakış açısıyla devam ettirmekte ve söz konusu bu araştırmalara ışık tutmaktadır. Özellikle yapay zekâ çalışmalarında bilinç problemi ile birlikte duygular önemli bir çalışma alanı oluşturmaktadır. Bunun yanında duyguların, insanın ahlaki varoluşu açısından harekete geçirici rolü ve ahlaki değerlerle ilişkisi, önemli bir araştırma alanı oluşturmaktadır.
Duygu konusu, her ne kadar ortak bir alan olsa da onunla ilgilenen bilimlerin yöntemleriyle felsefenin yöntemi birbirinden farklıdır. Salt bilimsel anlayış, insanı sadece biyo-kimyasal nitelikleri açısından ele almakta, hayatın içinde duyguları ile bü¬tünleşerek kendini var eden, ahlâkî değerler üzerine kurulmuş ilişkileri olan ve kendini sanatla ifade edebilen insanı izah etmekte yetersiz kalmaktadır. İnsanın ahlaki varoluşunu, onun sahip olduğu akıl-duygu bütünlüğü içerisinde hakiki anlamda ancak bilimsel yöntemlerin ulaşamayacağı sorgu¬lamalar yapabilen, merkezinde duygu meselesi olan felsefi soruşturmalar başarabilecektir.
İnsana verili olduğunu öngördüğümüz adalet duygusunun ahlaki değerlerle ilişkisini duygu ve ahlak felsefesi perspektifinden ele almayı hedefleyen bu çalışma, Antik Yunan’dan günümüze duygu ve ahlakın ilişkilendirildiği felsefi yaklaşımları incelemek suretiyle duygu-değer ilişkisini ve bu ilişkinin merkezinde yer aldığını iddia ettiğimiz adalet duygusunun mahiyetini ve fonksiyonelliğini ortaya koymaya çalışacaktır.
Philosophy, as the most comprehensive and deepest form of the connection of thought with existence, can take everything that can be the subject of knowing as a problem. Considering the moral crisis that humanity is in, we can say that moral values constitute the primary problem area of philosophy. In particular, the source of moral values and the problem of man's attachment to these values come to the fore as a philosophical problem. Therefore, philosophical thought has to turn to the inner world of man, to shed light on this world, and thus to produce consistent solutions to the problem in question.
When we look at the course of the theories about the source, construction, perception, adoption and transfer of moral values to life in the history of thought, we see that the mind has been put in the center to a large extent. When it comes to contemporary times, we witness the emergence of new paradigms in philosophical research with the effect of scientific, technological and social developments. For example, besides human's cognitive abilities, affect and the role of emotions in moral judgments of humans have emerged as an important research area.
Emotions, which are defined as "Pathos" in the historical process of philosophical approaches and defined as a weakness of mental processes in the conceptualization of moral theories, have gained importance in both scientific and philosophical research today. In the last century, emotions have been at the center of neuroscientific research. Philosophy, on the other hand, maintains its importance and priority regarding emotions with a holistic perspective and sheds light on these studies. Especially in artificial intelligence studies, emotions together with the problem of consciousness constitute an important field of study. In addition, the motivating role of emotions in terms of human moral existence and their relationship with moral values constitute an important research area.
Although the subject of emotion is a common field, the methods of the sciences dealing with it are different from the method of philosophy. The purely scientific understanding, which looks at man from the perspective of laboratories, deals with man only in terms of biological and chemical processes, and is insufficient to explain the man who creates himself by integrating with his emotions in life, who has relations based on moral values and who can express himself through art. Philosophical investigations with the issue of emotion at the center will be able to make inquiries that cannot be reached only by scientific methods, in the true sense, within the integrity of mind-emotion that man has.
This study, which aims to discuss the relationship between the sentiment of justice and moral values, which we predict given to human beings, from the perspective of emotion and moral philosophy will try to reveal the emotion-value relationship and the nature and functionality of the sentiment of justice, which we claim to be at the center of this relationship, by examining the philosophical approaches associated with emotion and morality from Ancient Greece to the present.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Philosophy |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 15, 2021 |
Submission Date | October 27, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 2 Issue: 74 |
Philosophy World is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.