Çin felsefesini temellendiren doktrinlerden Konfuçyüs öğretisi, yüzyıllar boyu Doğu Asya’da siyasete, eğitime, örf ve adetlere en fazla nüfuz eden düşünce akımıdır. Bilgeliği ve erdemliliği öğütleyen prensipleri klasik metinlerden okuduğumuzda normatif bir ahlak anlayışıyla karşılaşırız. Beşeri münasebetlere yön veren ahlaki ölçütlerin kurallara bağlandığı bu öğreti, ataerkil ve patrimonyal rejimin gereği hiyerarşiyi destekler. Toplumsal yapı asil-ehil ayrımı üzerine kuruludur. Aristokrasi ve bürokrasiye tanınan hak ve imtiyazlar; vatandaşı alçaltarak, riayete zorladığı için sosyal eşitsizliği aşikâr kılar. Konfuçyüs, hükümdarların ruhani yüceliği fikrini aktarırken soylu kesime de ayrıcalıklarından ötürü iltimas geçer. Hizmet, hürmet ve itaatte faal olansa halktır. İlişkisel söz ve eylemlerde yakını kayırıp uzağı dışlayan nepotizm sorunu, aileden yönetime tüm alanlara sıçrar. Haliyle erdemliliğin ana kriteri niteliğindeki adalet sarfınazar edilir. Bu çalışmada, ilk olarak Konfuçyüs’ün davranış normları hakkında birbiriyle çelişen ifadeleri ele alınarak hipokrasi yaptığı savlanacaktır. Sonrasında, hanedanın çıkarı uğruna halka boyun eğdiren statüsel görevlerin özgürleştirici hümanizmle bağdaşmadığı saptanacaktır.
-
The teaching of Confucius, one of the doctrines built Chinese philosophy, is the movement of thought that has penetrated politics, education, manners and customs in East Asia for centuries. Reading the principles that advise wisdom and virtue through classical texts, we can find out normative moral knowledge. This teaching, in which ethical standards guiding human relations are regulative, promotes hierarchy as required by patriarchal and patrimonial regime. Social structure is grounded on discrimination between nobles and commons. Since the rights and privileges granted to the aristocracy and bureaucracy humiliate citizens and force compliance, social inequality becomes obvious. Just as Confucius cites the idea of spiritual supremacy of rulers, he also bestows a privilege upon the noble class due to their eligibility. It is the people who are actively industrious in serve, deference and obedience. The problem of nepotism, which favors the closer and excludes the farther in relational words and actions, extends all areas from familial to managerial. Consequently, justice, the main canon of virtue, has been disregarded. In this paper, it firstly will be argued that Confucius practices hypocrisy by his paradoxical statements about behavioral norms. Secondly, positional duties, which subjugate people for the interests of the dynasty, does not correspond to liberal humanism, will be confirmed.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Philosophy |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | July 15, 2022 |
Submission Date | October 6, 2021 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 1 Issue: 75 |
Philosophy World is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.