Cinematherapy, derived from Bibliotherapy, stands out as an auxiliary therapeutic form aimed at supporting the individual’s therapeutic process. However, the filmwatching experience provides a different dimension of experience compared with other forms of storytelling. Films create a strong impact on the viewer through sensory and emotional stimuli. They offer a three-dimensional experience involving various factors such as imagination, attention, hearing, and vision. Viewers witness a tangible simulation of their mind in anything they watch by combining this experience with their subjective experiences. This witnessing experience forms a powerful influence factor for a suggestible audience. Within this impact, the viewer can experience emotional identification or a catharsis in which suppressed emotions are revealed. Cinematherapy integrates this experience into therapy, allowing the individual’s unconscious emotions to surface to a conscious level, thus facilitating the healing process. Additionally, individuals in the healing process can alleviate feelings of loneliness by witnessing someone else’s story or adopting a guiding and optimistic perspective against the feeling of being lost. Despite ongoing scientific research on the positive effects of films, it is observed that interdisciplinary studies focussing on cinematherapy in Turkey have not yet become widespread. This study aims to understand the role of films in the healing process and their contributions by combining Cognitive Film Theory and psychology literature with an archival review and an interdisciplinary perspective. Specifically, it examines these reasons in the context of the viewing experience and addresses the sensory and emotional phenomena that enhance this experience. The widespread use of cinematherapy and current trials will be examined, and South Korea’s media studies, which share cultural similarities with Turkey, will be considered as an example in this context. South Korea’s dramas that address contemporary social issues represent an important area in terms of social psychology and media relations. This study can be considered an important step towards emphasising the therapeutic value of cinematherapy and providing a fresh perspective on research in this field.
Cinematherapy psychology films and healing Cognitive Film Theory K-Dramas
Sinematerapi, temelini Bibliyoterapiden alan ve bireyin terapi sürecine destek olmayı hedefleyen bir yardımcı terapi biçimi olarak öne çıkmaktadır. Ancak film izleme deneyimi diğer öykü anlatım biçimlerinden farklı bir deneyim boyutuna sahip olmasıyla ayrışır. Filmler, seyir eylemi gerçekleştiren kişiye karşı duyusal ve duygusal uyaranlarla güçlü bir etki oluşturabilir. İzleyiciye; hayal gücü, dikkat, işitme ve görme gibi çeşitli faktörleri içeren üç boyutlu bir deneyim sunar. İzleyici bu deneyimi kendi öznel deneyimleriyle birleştirerek izlediği herhangi bir şeyde zihninin somutlaştırılmış bir simülasyonuna tanıklık edebilir. Hugo Münsterberg’e göre bir filmi diğer görsel hikâye anlatıları ile kıyaslamak zordur, çünkü tiyatrodaki gibi normal hayat akışında ilerlemez, fotoğraftaki gibi bir andan ibaret değildir. Zihnimizdeki sıçramalar, zaman kavramının değişkenliği, bulanık anılar, rüyalar gibi sınırsız ve akışı bozuk bir somutlaştırma içerir. Bu yönüyle zihnimize en yakın formu bize sunar. Bu zihinsel tanıklık deneyimi, telkine hazır izleyici için güçlü bir etki faktörü oluşturur. Bu etkiyle beraber izleyici duygusal bir özdeşleşme veya bastırılmış duyguların açığa çıktığı bir katarsis deneyimi yaşayabilir. Sinematerapide hedeflenen, bu deneyimi terapiye entegre ederek bireyin bilinç dışına itilmiş duygularının bilinç düzeyine çıkmasını sağlamak ve bu şekilde iyileşme sürecini kolaylaşmasını sağlamaktır. Ayrıca iyileşme sürecindeki bireyler, başka birinin hikâyesine tanıklık ederek veya kaybolmuşluk hissine karşı rehberlik edici ve iyimser bir bakış açısını benimseyerek yalnızlık duygularını hafifletebilirler. Filmlerin olumlu etkileri üzerine devam eden bilimsel araştırmalar hız kazanmış olsa da, son yıllarda Türkiye’de sinematerapiye odaklanan disiplinlerarası çalışmaların henüz yaygın olmadığı gözlemlenmektedir. Bu çalışma, Bilişsel Film Teorisi ışığında, psikoloji literatürünü arşiv taraması ve disiplinlerarası bir bakış açısıyla birleştirerek, filmlerin iyileşme sürecindeki rolünü ve bu sürece katkılarını anlamayı amaçlamaktadır. Özellikle, bu nedenleri ‘seyir deneyimi’ bağlamında inceleyecek ve bu deneyimi güçlendiren duyusal ve duygusal fenomenleri ele alacaktır. Sinematerapinin yaygın kullanımı, güncel denemeleri incelenecek ve Türkiye ile kültürel açıdan benzerliklere sahip olan Güney Kore’nin medya çalışmaları bu bağlamda bir örnek olarak ele alınacaktır. Güney Kore’nin çağdaş sosyal sorunlarını ele alan dizileri, sosyal psikoloji ve medya ilişkileri açısından önemli bir alanı temsil etmektedir. Bu çalışma, sinematerapinin terapötik değerini vurgulamanın yanı sıra, bu alandaki araştırmalara taze bir bakış açısı sunma yolunda önemli bir adım olarak değerlendirilebilir.
Sinematerapi psikoloji filmler ve iyileşme Bilişsel Film Teorisi K-Drama
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İletişim ve Medya Çalışmaları (Diğer) |
Bölüm | Derlemeler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 8 Temmuz 2024 |
Gönderilme Tarihi | 26 Mart 2024 |
Kabul Tarihi | 5 Haziran 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |