Müminler için asıl amaç, Allah’ın (cc) hoşnutluğunu elde ederek dünya ve ahiret saadetine nail olmaktır. Bu hedefe en doğru ve en kısa yoldan ulaşmak elzemdir. Genel manada insanları, özelde ise müminleri, ilâhî rızaya ve asıl saadete namzet kılan Yüce Allah, Peygamberleri aracılığıyla en sağlam ve doğru yolu bildirmiştir. Kuşkusuz bu, sırât-ı müstakîm yoludur. Hak Teâlâ bu yolu, saadete kavuşmak isteyenler için bir vasıta kılmış ve buna tabi olmak gerektiğini birçok ayette belirtmiştir. Bu ilâhî davet doğrultusunda istikâmet üzere olmak, doğrusu çok büyük bir lütuftur. Böyle bir lütuftan mahrum kalmak ise, dünya ve ahiret açısından nasipsizlik ve ciddi bir kayıp demektir. İşte bu çalışma ile dil, fiil (amel) ve kalpte istikâmetin nasıl, ne şekilde tezahür ettiği Kur’ân ve sünnet doğrultusunda izah edilecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2020 |
Gönderilme Tarihi | 17 Nisan 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 25 Sayı: 1 |
Fırat Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.