Özellikle 1980’li yıllardan itibaren kapitalizmin önemli bir pazarı haline gelen Türkiye, değişen tüketim biçimleriyle metalaşan yaşamlara kapı aralar. Kentlere yığılan ve iletişim araçları ile yönlendirilmeye, sadece üretim-tüketim bandının bir parçası olmaya programlanmış kitleler de bu süreçte, insan biricikliği elinden alınmış objelere dönüşür. Böylesi bir tüketimcilik ve metalaşma cenderesine boyun eğmeyerek bilincini metaya kaptırmamak için direnenler ise, belli bir aşamadan sonra kitle yaşamında yer edinmekte güçlük çeker. Psikiyatrist olmasına rağmen yazar kimliği ile ön plana çıkan Kaan Arslanoğlu, modern yaşamın metalaşmasına direnen bireyin çelişki ve çıkmazlarını konu edindiği İntihar/ Zamanımızın Bir Kahramanı adlı romanı ile Türk toplumunun özellikle 1980’li yıllardan itibaren içinde bulunduğu dönüşüm serüvenini derinlemesine irdeler. Plaza/iş yaşamının bütün değerleri sömürdüğü, meta edinmenin insan hayatının birincil gayesi olarak görüldüğü romanda, bu yeni yaşam tarzı, tamamıyla algısal bir yanılsamanın ürünü olarak sunulur. Söz konusu yanılsamaya daha fazla tahammül edemeyen Erdem karakteri, doğaya sığınarak ve insanın özü üzerine düşünceler geliştirerek mevcut yaşamın ihtiva ettiği anlamı sorgular. Kent yaşamından kaçış ile başlayan romanın olay örgüsünde, yazar farklı tabakalardan insan manzaralarını betimlerken belirli bir mekâna odaklanmayarak gündelik yaşama ait kapsayıcı bir bakış açısı geliştirme niyetinde olduğunu sezdirir.
Turkey, which has become an important market of capitalism, especially since the 1980s, opens the door to commodified lives with the changing consumption patterns. The masses, which have accumulated in the cities and are programmed to be directed by means of communication and only to be a part of the production-consumption band, also turn into objects whose uniqueness is taken away from them in this process. Those who do not succumb to such consumerism and commodification and resist losing their consciousness to commodities have difficulty in gaining a place in mass life after a certain stage. Kaan Arslanoğlu, who stands out with his identity as a writer despite being a psychiatrist, examines the transformation adventure of Turkish society, especially since the 1980s, with his novel Suicide/ A Hero of Our Time, in which he deals with the contradictions and dilemmas of the individual who resists the commodification of modern life. In the novel, where plaza/business life exploit all values, and commodity acquisition is seen as the primary purpose of human life, this new lifestyle is presented as the product of a perceptual illusion. The character, Erdem, who can no longer tolerate this illusion, questions the meaning of current life by taking refuge in nature and developing thoughts on the essence of human beings. In the plot of the novel, which begins with an escape from urban life, the author suggests that he intends to develop an inclusive perspective on daily life by not focusing on a specific place while describing human landscapes from different layers.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Issue |
Authors | |
Publication Date | May 24, 2022 |
Submission Date | March 3, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 |