Ayrımcılık en basit anlamı ile çalışanın işyerinde fırsat eşitliğini ortadan kaldırabilecek tercihlere maruz kalmasıdır. Ayrımcılık bir örgütsel hastalıktır. Bu hastalık örgütsel verimliliğe, çalışanın motivasyonuna ve örgütsel iletişime zarar vermesinin yanı sıra kin ve nefret duygularının nesillere aktarılmasına zemin hazırlamaktadır. Ayrımcılığın önemli bir özelliği, ikincil işgücünde olduğu gibi “dolaylı ayrımcılık” ve Anglosakson ülkelerindeki gibi “ırksız ırkçılık” şeklinde kendini gösterebilmesidir. Bu anlamda ispatının zor olması kimi zaman bu hastalığın bir algıdan ibaret olduğu kanısını uyandırmaktadır kimi zaman da bir sosyal gerçeklik olarak yeni nesillerin aşırı öfkesi şeklinde ortaya çıkabilmektedir. Bu çalışmanın amacı, Almanya’da yaşayan Türklerin işyerinde maruz kaldıkları ırksal ayrımcılık uygulamalarına ilişkin algılarını ortaya koymak ve konuya ilişkin farkındalıklarını artırmaktır. Çalışmada, yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılarak elde edilen veriler, nitel araştırma yöntemlerinden betimsel analiz kullanılarak değerlendirilmiştir. Sonuç olarak ırksal ayrımcılığın ispat edilemeyen düzeylerde uygulanmasının bir sosyal gerçeklik olduğu fakat yeni neslin bu konuda aşırı öfkeli olduğu söylenebilir.
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Issue |
Authors | |
Publication Date | January 31, 2016 |
Submission Date | January 31, 2016 |
Published in Issue | Year 2015 |