The westernization of Turkish
society starts with the situation of Ottoman Empire’s backwardness against
western countries in the fields of politics, economy and military. The peak of
the movement is in 1839 with the Rescript of Gülhane. With the Rescript of
Gülhane, beside all the other fields, in literature and arts, relations has
gained momentum with the West. New perceptions of human, new literary
perceptions and expressions attracted the intellectuals of the era. One of the
prominent figure of the intellectuals of the era, Şinasi has contributed in
great deal to westernization. By focusing on the human and world perception of
the West, he stressed the rationalist thoughts of XVIII. Century French
intellectual writers. By doing this, he developed new approaches and ideas to
basic issues such as human, God, life and the world and positions himself
against old tradition. Even in metaphysical matters, he favors a ‘today’s
human’ who uses his mind and intellect. In his poems and articles he made
remarkable chances,-maybe not in terms of language but- in terms of thought.
During his stay in France, his interest in intellectuals a century before
reveals what he understands from westernization. Seeing westernization as
social change and transformation, Şinasi contributed remarkably in his own
account to the movement.
Türk toplumunun Batılılaşma
serüveni Osmanlı devletinin Batılı devletler karşısında siyasi, ekonomik,
askeri alanlardaki geri kalmışlığı nedeniyle başlar. Hareketin en anlamlı ve
düzenli süreci ise 1839’daki Tanzimat fermanıyla gerçekleşir. Tanzimat
hareketiyle Türk toplumunun Batı’yla olan ilişkileri her alanda olduğu gibi
sanat ve edebiyat alanında da ivme kazanır. Yeni bir insan ve dünya algısı,
yeni bir edebi duyuş ve ifade dönem aydınlarının büyük ilgisini çeker. Dönemin
önemli aydınlarından Şinasi’nin batılılaşma hareketine olan katkısı önemsenecek
kadar büyüktür. O, Batının insan ve dünya algısı üzerinde durarak özellikle
XVIII. yüzyıl Fransız aydınlanmacı yazarlarını izlemiş ve bunların rasyonalist
düşünceleri üzerinde yoğunlaşmıştır. Böylece Tanrı, insan, dünya, yaşam gibi
temel konularda yeni bakış ve düşünceler geliştirerek Eski’nin karşı tarafında
konumlanır. Metafizik konularda bile akıl ve mantığını kullanan bir “bu dünya
insanını” salık vermeye çalışır. Gerek şiirlerinde, gerekse makalelerinde yenilik
adına, dilde olmasa da, düşünsel bağlamda önemli değişimler yapmıştır. Fransa’da
kaldığı yıllarda bir asır önce yaşamış aydınlanmacı yazarlarla ilgilenmesi onun
Batılılaşmadan neyi anladığına ve hangi zihinsel programla gittiğine işaret
eder. Batılılaşmayı toplumsal değişim ve dönüşüm olarak gören Şinasi, kendi
tarihsel şartları içinde ciddi sayılacak katkılar sağlamıştır.
Journal Section | Issue |
---|---|
Authors | |
Publication Date | July 15, 2017 |
Submission Date | October 25, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 |